Hünkar iki elinide Fekeli'nin yüzüne koyup baş parmakları ile göz yaşlarını silmeye başladı
"Özür dilerim..." dedi fısıltıyla
Fekeli biraz sonra kızarmış gözleriyle Hünkardan uzaklaşıp ellerini yüzünden çekti...
Sonra yavaşca kendi elini kalbinin üzerine koyarak derinden nefes almaya çalıştı
Hünkar endişelenerek Fekeli'nin kollarından tutmuş ona bakıyordu
"D-Demir...Oğlum.." dedi zorla çıkam sesiyle
Yavaşca kapanan gözleriyle daha fazla dayanamadı ve eli kalbinde dizlerinin üzerinde yere çöktü
Hünakar ise kollarından tutmuş, düşmesini engellemek isterken o da Fekeliyle birlikte yere düşmüştü
"Ali Rahmet...
Ali Rahmet aç gözlerini ne olur!" diyordu dolmuş gözleri ve ağlamaklı ses tonu ile
Fekeli gözleri kapalı yerde kımıldamadan yatıyorken Hünkar dizleri üzerinde durmuş Fekeli'nin yüzüne dokunup ağlamaya başlamıştı.
Çok korkmuştu çünkü ne yapacağını bilmiyordu. Ali Rahmet elini zorla kalbine götürüp bir kaç kez oraya işaret ettikten sonra Hünkar anlamıştı kalbi olduğu
Ne yapacağını bilemeden ellerini birleştirip Ali Rahmetin
kalbinin üzerine koyup kalp masajı yapmaya başladı.
Bir kaç kez bunu denedikten sonra daha fazla kendisinin başara bilemeyeceğini anlayıp yerden kalkıb sonra Ali Rahmeti kaldırmaya çalıştı..
Omuzlarından tutup kolunu kendi boynuna attı. Ali Rahmet yarı baygın, yarı uyanık olduğu için Hünkar fazla zorlanmadan onu arabaya taşımayı başarır. Onu arka tarafa yatırıp kendisi ise öne geçip arabayı kullanır..
Kısa süren yoldan sonra Hünkar nihayet hastaneye yetiştirmişti Ali Rahmet'i . Arabadan inip hemşirelerinde yardımı ile Ali Rahmeti yoğun bakıma almışlatdı
Hünkar ise hiç bir şey yapmadan öylece duvara haslanmış duruyordu..
Biraz sonra haberi duyan Müjgan ardından ise Yılmaz gelir yanına
"H-Hünkar hanım iyi misiniz?"
Müjgan Hünkar'ın koluna dokunur. Çok kötü görünüyordu
"Ali Rahmet...
Ona bir şey olmasın..Ona bir şey olmasın Müjgan.." dedi ağlamaklı ses tonu ile
Müjgan Hünkar'a biraz daha yaklaşara onu teselli edermiş gibi kolunu okşamaya başaldı
"Korkmayın. Ben şimdi gireceğim içeri babam iyi olacak sizde toparlayın kendinizi" dedikten sonra dönüp Yılmaza baktı
Sonra yanına gitti
"Yılmaz.
Ben içeri giriyorum. Hünkar hanım çok kötü görünüyor onu yalnız bırakma olur mu?" dedi Hünkar'ın duymayacağı ses tonu ile . Yılmaz ise o da Hünkar'ın haline üzülmüş "tamam" anlamında başını sallamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız Aşk!
Novela JuvenilBen artık daha fazla vakit kaybetmek istemiyorum. 40 Yıl önce kuş gibi çırpınan kalbim, uçmayı öylesine, sevmeyi böylesine unuttu ve geldi senin Yüreğinin üstüne kondu...Onca yıl bizden hiç birşey eksiltmedi..hiç birşeyimiz eksimedi Bazı eksiler eks...