HERKESİN EV HALİ BAŞKA

56 8 2
                                    

Aria Montgomery (Genel olarak bakılıldığında tarz giyinen,tipik Rosewood kızlarından çok daha güzel buz mavisi gözleri,kahverengi saçlarının uçlarındaki altın sarısı tonlar, ayrıca okuldaki derslerinde dikkatini toplayamaması -ailesi yüzünden- ile tipik denilmeyecek bir kız) Mike'ında diğer kızlara dediği gibi duştaydı. Duşun sıcak suyu onu rahatlatıyordu. Genelde bu rahatlığı hiç denebilecek kadar az sıklıkta yaşıyordu. Ev içinde Mike'ın ergenlik tripleri,annesiyle babasının boşanma kavgaları [Babası (Byron), annesini ,(Ella) Meredith isimli öğrencisi ile aldatmıştı.] herkes mutlu olsa bile kendisinin canını okulda sıkan aptal çocuklar hep huzurunu bozardı Aria'nın. Hep "Acaba benim gibi saçma sapan ailesi olan birileri var mıdır?" diye sürekli düşünürdü. Okulda havalı olmasının yanında evinde okuldaki ilk gününü geçiren 1. Sınıf bir kız gibi ezik olurdu. Ve aile sorusuna hep kendi kendine cevaplar verirdi. Bu cevapların ardından ya güler ya yastığı yüzüne kapatıp çığlık atar ya da kendini yatağın üstüne atardı. Ayrıca sürekli örgü örerdi. Kendini yaşlı emekli tatlı bir büyükanne gibi hissedebilmek için ilk başta kendine yaklaşık 47 tane kedi ördü. Daha sonra kendisiyle aynı boyda bir koca ve torunlar, hemde 8 tane... Bu yüzden arkadaşlarını hiç eve getirmedi (Alison,Spencer,Hanna ve Emily hariç). Bu örgüleri Mike'a hiç göstermezdi. Çünkü Mike çok deliydi ve kedilere ne yapacağını bilmiyordu. Duştan çıkıp
Chakra marka koyu gri tüylü havlusuna kendini sardı. Daha sonra da Mike odasinda mı diye kontrol etti. Aslında okulda olduğunu bilmesine rağmen yine de şüpheleniyordu. Çünkü bu Mike'tı. Her şey olabilirdi. Sarı Polo marka t-shirtünü giydi. Argento marka pembe bir pantolon giyip çantasını hazırladı. İlk dersi İngilizceydi. Ama zaten 20 dakika geç kaldığı için kitabı koymadı. Çantasını hazırladıktan sonra hemen kapının kenarında Beta marka 7 cm topuklu ayakkabılarını giyip hemen evden çıkacakken Ella:
-Hey tatlım çıkıyor musun?
-Evet anne. Senin dersin yok mu bugün?
-Var ama öğleden sonra 14.10'da (Ella Rosewood Lisesi'nde Edebiyat öğretmeniydi). Hey! Sen geç kalmadın mı?
-Ovv... Evvet birazcık geç kalmış olabilirim.
-Farkettim. Hadi çabuk. En azından ikinci derse geç kalma.
-Tamam hoşçakal.
-Dikkat et!
-Ederim.
Aria hemen yola çıktı. Yolda tanıdığı birini görmeyip bir an önce okula varmak istiyordu. Ama ne yazıkki görmek isteyeceği belkide son kişi olan Toby Cavanaugh'ı gördü. Hemen karşı kaldırıma geçti. Bunun kendini koruyacağını sanmıyordu ama yine de bir önlemdi. Toby'nin Jenna Marshall'a (Toby'nin üvey kardeşi) yaptıklarından ve hapse girmesinden sonra bütün Rosewood Toby'den uzak durmuştu. 2 sene Philadelphia'da evde eğitim gördükten sonra tekrar Rosewood'a taşınmıştı. Aria karşı kaldırıma geçmesinin ardından daha hızlı yürümeye başladı.2. dersede geç kalmayı istemiyordu. Tabi birde Toby'den kaçma planı vardı. Toby, Aria'nın kendisini görüp kaçmaya başladığını biliyordu:
-Aria!
Aria duymazdan gelmeye çalıştı ama Toby'nin sesi onu duraklattı.
-Hey Aria beni duyduğunu biliyorum. Sana bir şey söylemeliyim!
Aria Toby'den korkmasına rağmen onun çektiği acıları düşünerek arkasını dönerek Toby'e koşmaya başladı.Yanına gidince:
-Hey Toby senden korkuyorum tamam mı!? Ayrıca okula geç kaldım. Ne söyleyeceksen çabuk söyle.
-Sadece boş vaktin varsa biraz konuşalım diyecektim. Ama git lütfen. Ayrıca lütfen Aria.
-Lütfen... Ne?
-Lütfen sen bari beni dışlama. Çünkü ben 2 sene içinde değiştim çok değiştim. Ve... Ve...
-Neden bana bari?
-Çünkü kızların aradından kendime en yakın seni görüyorum.
-Toby lütfen. Bunu yapma. Bu hep böyle başlar. Dışlanan çocuk gruptan birini hedef seçerek ona yakınlaşmaya çalışır. Belki aşk için belki obu avlamak için. Bu çoğunlukla aşk için. Ve sonunda bir öpücüüük.
Aria bunu söyledikten sonra Toby Aria'ya küçük bir öpücük kondurdu. Daha sonra hem Toby'nin hem Aria'nın yanakları kızardı:
-Aria... Üzgünüm... Yapmamalıydım...
Toby Aria'ya arkasını döndü. Tam gitmek için adımını atarken Aria kolunu tuttu ve onu çevirdi:
-Hey Toby... Sorun değil...
-Ne demek sorun değil? Yani bu şey mi demek?..
-Şşş...

Secret's TownHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin