Bölüm -3

1.4K 18 0
                                    

Esra ,

Bu Şirkette başladığından beri kendi içinde çok şey fark etmeye başlamıştı. Sürekli Kontrol edilmekten, İstediklerinin kısıtlanmasından, kendisine karşı sert yönlendirmeler yapılmasından, iyi bir şeyler yaptığı zaman mükâfatlandırılmasından, genel de yanlış bir şey yaptığında kendisini düzeltmesi ve daha iyi yapması gibi kendisiyle konuşulması hatalarını düzeltmeye çalışılmasından etkilendiğini fark ediyordu.

Esra ,eşini arayıp bu akşam gelmeyeceğini söylemek için telefon ettiğinde Atakan'ın umursamaz tavrıyla karşılaşınca üzülmüştü.

Akşama kadar şirkette kalmak zorunda olduğu için İnternet 'te gezinmeye başlamıştı. Duygularına kulak verip kendi gibi bu tip davranışlardan hoşlanan insanlar olup olmadığını araştırmaya başlamıştı .Bir yandan da  düşüncelerinin bu değişikliğin  sapıkça düşünceler mi olduğunu anlamaya çalışmaya başlamıştı. Ama nerden ve nasıl  başlayacağını Esra  bilmiyordu.

Kendi kendine " Bu kadar sene web ile ilgili bir şekilde çalışıp neyi nasıl araştırmayı hala bilmiyorum" diyerek mırıldanırken aklına Grinin Elli Tonu aklına gelmişti. Buradan yola çıkarak araştırabilirim diye düşünmüştü.

Google 'a "Grinin 50 tonu hakkında yorumlar " yazarak heyecanlı bir şekilde arama butonuna basarken etrafını da kısık gözlerle süzmeye başlamıştı. 

İş yerinin ofisi dikdörtgen bir odaydı. Arka Duvarı Boydan Boya Cam ve Pençeler ve Beyaz Storlardan oluşuyordu. Pencere 'den dışarı bakınca çok güzel bir manzarası vardı İstanbul Boğazına bakan . Said beyin Odasına açılan Sağ taraf ta Kapısı vardı. Sol Duvarında Firma Kurulcularının resimleri Ortasında da Firmanın Ambleminin olduğu bir çerçeve vardı. Masasının karsısında Odaya giriş kapısı ve cam Pencereler vardı. Genellikle Storlar aralıklı durur hem içerisi gözükür hem de içerden koridor gözükür kimin geldiği belli olurdu. Odanın her 2 köşesinde 2 büyük saklı çiçeği vardı.

Esra Çiçekleri severdi. Her gün onları sular yapraklarını siler, O da daha güzel koksun diye havaya sprey sıkardı.

Internet'te acılan sayfadan Grinin 50 tonu filmi hakkında yazılanları okudu. Bir yandan da etrafa bakıp kimsenin kendini görmediğinden emin olmak istiyordu. Grinin 50 tonu filmin fragmanını seyrettikten sonra merakı daha artmıştı. Filmi seyredebilmek için çantasından kendine ait olan USB'yi çıkarıp bilgisayara takıp internet üzerinden indirmeye başlamıştı.

Diğer bir yandan da kafasında acaba fark edilir mi diye düşünürken vücudunun verdiği tepkimeleri fark edip sakinleşmeliyim diye kendi kendine telkin ediyordu. Film'in indirmesi bitmişti. O sırada Sadi Bey 'in kendini çağırdığını duymuştu

Yerinden kalkmış Sadi Bey'in odasına giderken son bir kez geriye dönüp bilgisayar ekranına bakmıştı. Kapıyı tıklatarak 

Esra - Buyrun Sadi Bey... 

 demişti boynunu eğerek

Sadi Bey - Her şey hazır değil mi gece için? İsterseniz çıkabilirsiniz. Lütfen 19.30 gibi Restorana gidip son her şeyi kontrol edin. Teşekkürler Esra Hanım bugün için.

Şeytan'la DANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin