Bölüm -4

1.5K 11 1
                                    

Esra eve gelmişti. Atakan evdeydi. Rakı içiyordu. Esra Salona girdiğinde  Atakan ile göz göze gelmişti.   Yatak odasına  doğru hareketlendiğinde Atakan ayağa kalkmıştı. Ona doğru hareketlenmişti. Saat 23:30 'du.

ATAKAN - Bu saat 'e kadar  neredeydin sen ?

Esra - Söylemiştim ya iş yemeğimdeydim Atakan 

Atakan ikna olmamıştı. Esra'nın üstüne doğru yürüyüp her iki omzunda sıkıca  tutarak 

ATAKAN - Bana  doğruyu söyle ,Şimdiye kadar böyle elbiseler giymemiştin. İçkili eve geliyorsun.

Atakan bunları söylerken  Esra'yı sallamaya başlamıştı. Esra'yı koltuğa doğru hışımla itmişti. Esra  koltuğa doğru düşerken  koltuğa dizini masanın kenarına çarpmış ,dizi morarmıştı. Atakan ona karşı davranışları artık daha sertleşmeye başlamıştı.  Esra'nın canı çok yanıyordu, omuzlarında Atakan'ın parmak izleri olmuştu. Esra  gözünden yaşlar akmaya  başlamış kendini çok kötü  hissetmişti. 

Atakan arkasını dönüp  yatak odasına gidip yatmıştı. Esra koltukta kalkmıştı. Bu yaşadıklarına inanmak istiyordu ama dizine bakıp kendi kendine bakıp dizinin morarmasıyla  düşüncelere  dalmıştı . Saatlerce  oturmuştu koltukta .Sonrada dalmıştı.

Perde arasından güneş ışıklarının yüzüne vurmasıyla sabah uyanmıştı, saatine bakmıştı. saat 06.00 ydı. Koltuktan kalmak istediğinde zorlanmıştı. Dizi ve altı epey morarmıştı. Odalarına gidip üstündekileri çıkarıp duşa girmişti.

Suyu ayarlayıp duşunu alırken eşinin kalkıp gittiğini duymuştu. Omuzlarında  hala Atakan'ın parmak izleri vardı . Onları görünce yeniden ağlamaya başlamıştı. Kafasında türlü türlü sorular dönerken ben ne yapacağım şimdi diye sayıklayıp duruyordu.

Duştan çıkıp aynanın karşısına geçip makyaj malzemeleriyle eşinin üstünde yaptığı izleri kapatmaya başlamıştı. Ayağa kalkıp boy aynısında kendine bakmıştı. İzler tam kapanmamıştı ama uzun bir elbise giyersem rahat ederim diye kafasından geçirmişti.

Evden çıkmaya hazırdı. Ama işe gitmek istemiyordu. O yüzden telefonunu eline alıp iş yerini aramış , öğleden sonra geleceğini söylemişti. Kafasında artık evliliğini bitirmiş duruma gelmişti dün gece yaşadıklarından sonra. Şimdiye kadar hep  başkalarını  mutlu etmeye çalışmıştı Esra, öyle yaşamıştı.  Şimdi ise  sadece düşünebildiği  kendi mutlulukları , kendi hayalleri ,kendi arzuları olmuştu. Bu verdiği karardan  çok  emindi. 

Evden çıkıp yürümeye başlamıştı. Yürüdükçe  dizindeki ağrılar  çoğalmıştı. Orada bir kafeterya'ya oturmuştu. Düşünmeye başlamıştı internette araştırdıklarını. Telefonunu eline alıp Twitter da bir profil açmıştı sohbet ederek daha çok şey öğrenebilirim diye düşünmüştü.

Garson 'a bir kahve söylemişti. Hava güneşliydi. Eline telefonu nu alıp twitter da Bdsm diye araştırma butonuna basmıştı. Karşısına bir sürü hesap çıkmıştı. Nasıl sohbete başlayacağını ,neler konuşması gerektiğini bilmiyordu. Profil fotoğrafı olarak kendine Google dan bulduğu Gri'nin 50 tonu filminden "bileği kırmızı bir ip ile yatak bas ucuna bağlı" fotoğraf koymuştu. 

Paylaşımlara bakmaya başlamıştı. O sırada garson 'un kahvesini getirdiğini fark etmemiş , kahveyi görünce yüzü kıpkırmızı olmuş , acaba telefonda nelere baktığımı gördü mü ? diye kafasından geçirmeye başlamıştı. Kahvesinden bir yudum alırken göz ucuyla etrafını süzerek yakalanıp yakalanmadığını anlamaya çalışıyordu.

O sırada Twitter'ına gelen mesaj ile irkilmişti.

-Selam , kölem olur musun?

Hiç cevap yazmadan direk mesaj atanı engellemişti. Canı da sıkılmıştı. Nasıl konuşmak , öğrenmek ,anlamak için birlilerini bulabilirim diye kahvesinden bir yudum alırken düşünüyordu. Yeniden Twitter da paylaşımlara , paylaşımları yapan profillere bakıyordu. Birkaç profil hoşuna gitmişti. Onları takip etmek için istek göndermişti.

Garsonu çağırarak bir sandviç istedi. Düzenli sabah kahvaltısı yapmadan evden çıkmazdı ama gece olan olaylardan sonra kahvaltı hazırlamak istememişti. Etrafına bakınıyordu. O sırada karşı yoldan yürüyen bir çifte gözü takılmıştı.

Adam Uzun boylu yakışıklı bir bey , yanında orta boylarda boynunda tasma olan bir bayan el ele yürüyorlardı. Bir an kendini öyle düşününce kendinden düşüncelerinden korkmuştu. Sandviçi gelince onu yiyerek hesabı istemiş , ödemişti.

Kafeteryadan işine doğru yürümeye başlamıştı. Hala kafasında twitterdan aldığı ilk mesajın basitliği , diğer yandan karşı tarafta gördüğü tasma takan bayan onları düşünerek önüne bakarak dalgınca gidiyordu.

D&R 'ın olduğu sokağa doğru yaklaşırken

Murat - Esra Hanım, Merhaba 

Murat dükkana doğru yürüyordu .Esra onu gördüğüne esasında içten içten sevinmişti.Esra gülümseyerek Murat'a ,

Esra - Merhaba Murat bey , o gün için gerçekten çok teşekkür ederim.

Murat - Çok Dalgınsınız Esra hanım, Sizi öyle görünce bir merhaba demek istedim size.

Esra  - Teşekkürler Murat bey , kötü bir akşam geçirdim. 

Esra gerçekten de çok dalgındı. Hem kötü geçen bir akşam , hem Atakan ile olan sürtüşmesi, hem de kafeterya da twitter da aldığı basit mesaj , diğer bir yandan da içinde Bdsm 'in ne olduğu nasıl yaşanabildiği hakkında bir sürü soru.

Yürüdükçe dizinin ağrısı da bunlara eklenince kendini kaybedecek duruma geliyordu.

Esra - Ben de işe doğru gidiyordum. Fark etmemişim buradan geçtiğimi...

Murat da fark etmişti yürürken zorlandığını,

Murat - .Yürürken biraz zorlanıyorsunuz.

Esra hem şaşırmış kendine gösterdiği ilgiye, hem utanmış suratı kızarmaya başlamıştı. Ama ne cevap vermesi gerekir diye bir andan aklında geçirmişti. Daha Murat'ı tanımıyordu. İlk defa onunla sohbet ediyordu biraz düşündükten sonra

Esra - Evet biraz kötü bir gece oldu dizimi çarptım sadece

Murat - Anladım Esra hanım , isterseniz size bir taksi çağırayım daha rahat gidersiniz.

Esra'nın hoşuna gidiyordu Murat'ın ona gösterdiği ilgi , alaka . Onunla daha çok sohbet istiyordu ama nasıl yapması gerektiğini bilmiyordu.

Esra -Teşekkürler Murat bey. hem ilginiz hem alakanız için. Görüşmek üzere

deyip taksi ye binerek şirkete doğru yola çıkmıştı.

Şirkete giderken taksi de Şebnem Ferah'ın "Mayın tarlası" şarkısı çalıyordu. Sözlerini dinlerken kendi hayatı gözlerinin önüne gelmiş bir kaç damla yaş akmaya başlamıştı.

Çantasından bir mendil çıkarıp göz yaşlarını silmişti taksinin içinde. Şirkete geldiğinde kapıdan girdikten sonra hemen tuvalete gidip makyajını tazeledikten telefonu titreşim moduna alıp sonra odasına çıkmıştı.

Şeytan'la DANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin