14

472 19 9
                                    

Öğle arasında Efe'nin gelip Deniz'le aramıza oturmasıyla tüm her şey berbat olmuştu. Yarın ki fizik sınavından yine kalacaktım, emindim.

Deniz bana ders anlatmaya çalışsada Efe sürekli araya girip anlattığı şeyi anlamıyormuş gibi rol yapıyordu. Bazen gerçekten ona tahammül edemiyordum. Ve o öğlen arası benim sabrımın taşması için son noktaydı.

Deniz'e gitmesini söylediğimde üzgünce bana baktığını hatırlıyordum. Onu istemeyerek kırmıştım ama şu an kendime bakınca ondan daha fazla üzgün gözüküyordum.

"Neden böyle yapıyorsun?" dedim Efe'ye dönerek.

Omuz silkip cevap vermediğinde oturduğum sırada dikleştim.
"Efe, anlaşmamızda arkadaşlarımızın arasına girmek yoktu."

Kaşları çatılırken bal rengi gözlerini bana çevirdi.

"Deniz'le ne zamandan beri arkadaşsın?"

"Bunun bir önemi yok. Önemli olan, o beni ders çalıştırırken senin aramıza girmen," dedim sakince.

Sesimi sakin tutmaya özen gösteriyordum.

"Nereden geliyor bu ders çalışma aşkı?"

Ellerimle yüzümü avuçlayıp bekledim bir süre.

"Neden seni ilgilendiriyor bu çalışma aşkım?" dediğimde yüzünü buruşturdu.

"O çocukla çalışmamanı emrediyorum."

Elimi onun omzuna koyup yüzümü yana doğru eğdim.

"Oldu paşam başka bir isteğiniz var mıydı?"

Bal rengi gözleri elimi koyduğum omzundayken hızla elimi çektim.

"Yok. Başka bir isteğim yok."

Oturduğu yerden hızla kalkarken gülümseyip bana baktı.

"Gözüm üzerinde Köle."

Efe kütüphaneden çıkarken masanın üstünde dağınık duran kalemlerimi toplamaya başladım.

Anlaşmaya 'köle' kelimesini ben koyduğum için bir kez daha kendime sövdüm.

Vay benden yeni bölüm
çok şaşırdınız biliyorum.

Efe'nin amacı ne sizce?

Peki ya Deniz neden Beste'ye ders çalıştırmak istedi?

Yeni bir bölümde görüşürüz
umarım gelmesi 1 yıl sürmez :)

KÖLE | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin