One More Change.||EreMika

1

"Karşına bir azrailin çıktığını mı söylüyorsun yani!"

Mikasa, Sasha'nın dudaklarına elini bastırarak çevreyi kontrol etti.
"Evet ama sen çok gürültü yapıyorsun!"

"Im!Mmm! Mmh!"
Mikasa'nın elini cimcikledi.

"Auv!" Mikasa, elini Sasha'nın dudaklarından çekip salladı." Kuduz musun?!"

"Kızım manyak mısın sen? David Tarino filmlerine bağladın iyice! Azrail seninle anlaşma yapt, öyle mi? Hayal görmediğine emin misin?"

"Hayal falan görmedim, patates."
Mikasa, somurtarak etrafa bakınmaya başladı.
"Sadece 90 günüm var ve zaman benim aleyhime işliyor."

"Evet, hastane olayı ortaya çıktığından beri Eren okulda sebepsiz yere popüler oldu. Eskiden hayalet çocuktu, rahat olabilirdi senin için."

Mikasa, kollarını göğsünde birleştirip Eren'i göz hapsine alarak, çevresini inceledi.
"Sabahtan beri bilmediğim sayıda aşk mektupları, çikolataları ve itirafları geliyor. Birilerinin ona aşık olması için hasta mı olması gerekiyordu yani?"

"Sen söyle, sence neden aşık olunmalı Eren'e?" Diye sordu Sasha, tebessüm ederek.

"Bunu anlatabilmek için yeterince kelime seçemem, nefesim de yetmez." Demişti Mikasa, nefesini verip omzunu düşürdü.
"Başaramayacağım."

"Keşke benim sana güvendiğim kadar kendine güvenebilsen, Mikasa. Bunu ne kadar isterdim, tahmin bile edemezsin."

"Ne desem arkadaşça demişim gibi anlıyor! Üstelik bana beni ailesinden biri olarak gördüğünü bile söyledi..."

"Evet...ve eşte aileden sayılmaz mı?"

"Umut vermekte üstüne yok, ancak geç sen onu. Bu çocuk tam anlamıyla odun."

"Haklısın..." diye mırıldandı Sasha." Ancak yapılacak bir şey illa ki vardır."

"Çevremizde ilişkisi olan birisi olsaydı sorabilirdik, ancak akıl alacak kimse de yok."

"Alınıyorum!"

"Atın biriyle çıkıyorsun Sasha, benim bahsettiğim bir insan."

"Sevgilime hakaret etmen kalbimi kırıyor!"

"Tamam tamam, üzgünüm..." Mikasa, kaşını kaldırıp başını hafifçe ileri getirdi." Ancak bakarsan, Jean, Eren'in arkadaşı daha çok. Yani o olmaz."

"Evet, her şeyine kefil olabilirim ancak ne yazık ki sır tutamıyor..." dudağını büzmüştü Sasha." Belki de Annie'den tavsiye almalıyızdır? Sonuçta Bertholdt ve Armin ondan hoşlanıyorsa, bildiği bir şeyler olmalı."

"İkisi de mazoşist, acıdan hoşlanıyor gibiler. Buna yoruyorum."

"Belki sende bunu denemelisin?"

Mikasa, başını hafifçe Sasha'ya çevirip 'cidden mi?' Der gibi baktı.

"Daha zeki bir planın varsa dinlemeyi çok isterim açıkçası???"

"Sanırsam denemekten zarar gelmez..."

"Göreyim seni!" Sırtına hafifçe vurdu Sasha." Göster kendini kral!"

"Burada bekle."

Mikasa, öne doğru ilerleyip Eren'in yanına hızlı hızlı ilerledi. Bir yandan derin derin soluklanırken, öte yandan kafasında bir senaryo kurmaya çalışıyordu.

Eren'in yanından geçerken, onu fark eden Eren gülümseyerek el salladı.
"Hey Mikasa!"

Soğuk bir şekilde ona döndü ve beton bir suratla Eren'e baktı Mikasa.
"Ne var yoksa dayak mı yemek istiyorsun ha?"

Eren'in yeşil gözleri irice açılırken, Eren'in çevresindeki arkadaşları kahkaha atmaya başladı.

"Neden bahsediyorsun sen?" Diye sordu şaşkınca Eren.

"Rahatsız ediyorsun, çekil yolumdan ezmeyeyim seni." Diyerek yoluna devam etti Mikasa.

Eren'i geçtikten sonra, gözlerini sıkıca kapatıp çığlık atmamak için kendini çok zor tuttu. Bahçeyi turladıktan sonra Sasha'nın yanına geri donerek, olanları ona anlattı.

Ancak Sasha'da diğerleri gibi tepki vererek gülmeye başlamıştı. Yanakları kızaran Mikasa, omuzlarını düşürerek Sasha'ya kaşlarını çatarak baktı.
"Bu iğrenç bir plandı."

"İyi yönünden bak!" Dedi gülmeye devam ederken Sasha. Başını çevirip Eren'e baktı." Eren sana bakıyor."

Otomatik olarak Mikasa, Eren'e dönerek yumruğunu kaldırıp gösterdi. Bunun üzerine Eren hızlıca ve ürkerek kafasını çevirdi.
"Onun nesi var? Bu çok korkunç!" Diye fısıldadı Eren.

"Olmuyor işte!"

"Çocuğa yumruğunu gösterirsen olmaz tabi!"

"Sen de bir karar veremedin!"

"Annie, herkese kolayca saldırmıyordu!"

"Biz bittik."

"Durmak yok, yola devam."