Karanlık Lord Geri Döndü!

197 17 43
                                    

Kasım 1995

"Farklı bir yol deneyelim Bayan Granger. Bana en sevdiğin hobini söyle."

Hermione çöktüğü yerden anlaşılmaz bir şeyler mırıldandı. Saatlerdir Snape'le zihinefend çalışıyorlardı ve artık tükenmişti. Önce teorik çalışmışlar, ardından pratiğe geçmişlerdi. Kitaplardan okumak kolaydı, uygulamaya geçmek başka şey. Hermione ilk kez bir konuda zayıf kalmıştı. Snape'in saldırılarını savuşturmaktan öteye geçememişti. Evet, iki kez büyüyü adama çevirmeyi başarmıştı ancak dersin amacı bu değildi. Zihnini kapadığını kimse bilmemeliydi. Halbuki Hermione öyle canla başla savunma yapıyordu ki en amatör zihinefendarlar bile sakladığı bir şey olduğunu anlayabilirdi. Bir sorgu sırasında saldırıyı geri çevirmekse sorgucuyu kızdırmaktan başka işe yaramazdı. 

"Anlamadım?" dedi Snape ondan beklenmeyecek bir nezaketle. "Açık konuşun Bayan Granger."

"Çok yorgunum, ara veremez miyiz?"

"Veremeyiz. Ölüm yiyenler kendini toplaman için zaman vermeyecekler. Şu halinle açık hedefsin. Zihinbendde en büyük başarılar tam da bu aşamada kaydedilir."

"Ama sakin kalmam gerektiğini söylemiştiniz," diye itiraz etti Hermione. Nefes nefeseydi. "Daha şimdi açık hedef olduğumu söylediniz. Nasıl gelişme kaydedebilirim bu halimle?"

Snape kızın yanına diz döktü. "Denge Hermione," dedi kızın ilk adını kullanarak. "Denge noktasını yakalaman gerekli. Kendi zihnine bak ve denge noktanı bul. Odaklan. Sakin kalmanı sağlayacak bir şey düşün. En sevdiğin hobin ne?"

"Hobim yok. Hiç olmadı. Piyano, bale, modern dans, resim... Hiçbirini sevmedim. Kendimi bildim bileli hobi sayılacak tek şey okumak."

"Hiç şaşırmadım. Ama mükemmel. Zihnini bir kütüphane gibi düşün. Anılarını kitaplar olarak tahayyül et. Kitaplığında görmemi istemediğin kitaplar var. Aniden odana girsem, o kitapları görmemem için ne yaparsın?"

"Dikkatini dağıtırım, kitaplıktan uzak durman için lafa tutarım falan."

"Fiziksel dünyada kapanmak bilmeyen çenenle kesinlikle işe yarar, burada değil. Odana kitaplarından birini ödünç almak için geldim. Doğrudan kitaplığına yaklaştım. Beni uzaklaştırmaya çalışman daha çok dikkat çekmene sebep olur." Snape alay eder gibi konuşsa da sesi yumuşaktı. Derslere başladıklarından beri Hermione'ye aman vermemişti ama zannettikleri gibi berbat bir adam değildi. Harry haklıydı, iyi biri diyemese bile kötü adam yaftasını da yapıştıramazdı artık. 

"Hangi kitabı istediğini biliyor muyum?"

"Sen biliyorsun, almamı istemiyorsun. Bense ne istediğimi bilmiyorum. Sadece seni zora sokacak bir şey arıyorum. Ne yapacaksın?"

Hermione biraz düşündü. "O rafa bakmaman için benzerlerini gösteririm. O kitabı görmezden gelmek yerine başka alternatiflerle karşılaştırıp işe yaramaz olduğunu düşünmeni sağlarım."

"İşte bu Hermione. Önemsiz anılara odaklanacaksın. İşe yarar görünen ama beş para etmeyecek bilgiler vereceksin. Zayıf ve savunmasız görüneceksin. Sorgucu, neyi sakladığını bilemeyecek. Ders bitti. Git ve dinlen."

Hala yerde oturan kız, uzaklaşan ayak seslerinin ardından açılıp kapanan çekmecelerin sesini duydu. Parşömen hışırtısına başını kaldırdığında yorgun haline rağmen adamın ne kadar sessiz ve zarafetle ilerlediğine hayret etti. 

"Bir hafta boyunca bunlara çalışmanı istiyorum. Her kelimesini ezberle. Sonra da başından beri yaptığımız bütün zihinbend dersleriyle beraber kütüphanene sakla. Ödevin bu."

SON HORTKULUK (Snamione)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin