Karanlık Lord Geri Döndü (!)

232 20 22
                                    

Temmuz, 1995

Harry, Grimmauld Meydanı 12 numaradaki eve girdiğinden beri tuttuğu nefesini Hermione'nin üstüne atılmasıyla bıraktı. Aslında, belki de haftalardır nefesini tutuyordu, Voldemort'un geri dönüşünü gördüğünden beri. Can dostu Ron, durmadan konuşup özürler dileyen arkadaşını Harry'den koparırken en içten gülümsemesiyle bakıyordu. 

Kısa sürede Weasley ailesinin diğer fertleri de katıldı. Yoldaşlık'ın karargahında olanları -bildikleri kadarıyla- açıkladıktan sonra aşağıda yapılan toplantıyı duyabilmek için Fred ve George'un icat ettiği uzayan kulaklarla saldırıya geçtiler. Ancak Molly kapıyı mühürlemişti. Tek duyabildikleri toplantı odasından çıkıp akşam yemeği için mutfağa giden Yoldaşlık üyeleri oldu. 

Aralarından biri aksi yöne, çıkış kapısına gidiyordu. Harry, adamı pelerininden tanıdı, Profesör Snape'ti bu. 

"Neyse ki Snape hiç yemeğe kalmıyor. Toplantılara girip çıkarken görmek bile yeterince sinir bozucu," dedi Ron. 

Hermione arkadaşına uyaran bir bakış atsa da çok hoşnut olmadığı belliydi. "Yapma Hermione," diye devam etti Ron. "Bize bakışını biliyorsun, kımıl zararlısıymışız gibi. Ona hiç güvenmiyorum."

"Dumbledore güveniyorsa haklı sebepleri vardır. Artık bizim yanımızda, bir an önce kabullensen iyi olur."

"Annem hep 'Can, huydan önce çıkar,' der. İsterse dünyanın en güçlü ve becerikli büyücüsü olsun, kalpsiz bir ihtiyar o."

Harry ne diyeceğini bilemeyerek "Eee... diye geveledi. "Aslında pek yaşlı değil, Remus ve Sirius'la yaşıt, unuttunuz mu?"

"Yaşlı olmasa da rezilin teki," dedi Fred, George da tamamladı, "Besili yarasa."

Ginny'nin de içinde tuttukları vardı anlaşılan, normalde öğretmenleriyle ilgili olumsuz yorum yapmasa da kendine hakim olamamıştı bu kez. "Kurtulacağını bilse hepimizi işkenceyle öldürür bence. Sonra da mezarlarımızda dans eder."

Molly'nin yemeğe çağıran sesiyle gülüşmeleri kesildi. Harry merdivenleri inerken fısıltıyla Hermione'ye "Size söyleyeceklerim var, yatmadan önce bizim odaya gel," dedi. Hermione'nin kaşları kaygıyla çatıldı, arkadaşını kolundan tutup "Ne oldu? Şimdi anlat," diye yalvardı. Harry'nin arkadaşlarıyla ortak Snape nefretine dahil olmadığı gözünden kaçmamıştı.

"Acil değil, bir an önce Sirius'u görmek istiyorum. Yatmadan önce konuşacak daha çok vaktimiz olur."

Hermione başıyla onaylayınca adımlarını hızlandırdılar. Molly her zamanki gibi çok zayıf olduğundan yakınıp Harry'ye sarılırken Sirius ve Remus ağız dolusu gülerek sıralarını bekliyordu. 

***

"İşte geldim. Dök bakalım eteğindeki taşları Harry."

Ron, holü kontrol ettikten sonra kapıyı kilitledi ve annesinden öğrendiği sarsılmaz büyüsüyle odayı ses geçirmez hale getirdi. Harry'nin ne anlatacağını o da bilmiyordu ve merak içindeydi. 

"Nerden başlayacağımı bilmiyorum. Galiba en iyisi hepimizin bildiği şeylerle başlamak."

Sihir Bakanlığı, Voldemort'un geri dönüşünü kabul etmediği gibi faciayla biten Üç Büyücü Turnuvası'ndan beri Harry'yi bir çeşit alay konusuna dönüştürmeye çalışıyordu. Dursleylerde kaldığından genç büyücünün çoğu şeyden haberi yoktu ancak arkadaşlarının tahmin ettiğinden daha fazlasını biliyordu. Hogwarts'tan ayrıldıklarından beri olanları tartışırken bu nokta Hermione'nin dikkatini çekmişti. 

SON HORTKULUK (Snamione)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin