-10-

11.3K 968 109
                                    

Bu aralar öyle gelişine ilerletiyorum konuları olacak olan olsun hadi bakalım.

Bütün gün ayaklarımıza sular inene kadar gezmiş dolaşmış eşyalarımızı bıraktığımız otele geri dönüp yemek yeyip odalarımıza çıkmıştık.

Gezi boyunca yan yana yürümüştük. Ata'nın her gittiğimiz yerin tarihini bilmesi beni çok etkilemişti. Hoca kısa kısa anlatırken Ata dibime eğilip heyecanlı heyecanlı uzun tarihini detaylarıyla anlatıyordu. Tarihi kitaplar okuduğunu görmüştüm ama bu konulara bu kadar ilgili olduğunu bilmiyordum. Anlatırken çocuk gibi heyecanlanması beni güldürmüştü. Bu halini çok sevmiştim. Onu bilmiyordum ama ben çok eğlenmiştim.

Hediyelik mağazasına da uğramıştık. İkimiz de birbirimize el yapımı bilekliklerden almıştık. Onun bana aldığı açık yeşil benim ona aldığım kahverengiydi.

Duştan çıkıp zarar görmesin diye lavabonun üstündeki tezgaha bıraktığım bilekliği alıp taktım ve üstüme bol gelen pijamalarımı giyip odaya girdim. Ata da gri bir eşofman altının üstüne bir sweatshirt giymiş kendi yatağında oturuyordu. Ben de hemen hemen bir karış uzağındaki yatağıma oturdum.

"Eğlendin mi?"

"Evet çok güzeldi." dedim gülümseyerek yatağımda geriye doğru gidip başımı yatağın başlığına yaslarken. "Anlattığın hikayeler çok ilginçti!" diye de ekledim gülümsemem genişlerken. İlgimi çok çekmişti. Büyük ihtimalle bu konularda kitap okuyamazdım ama bütün gün Ata'nın bu konularda konuşmasını soluksuz dinleyebilirdim.

"Yarın gideceğimiz yer hakkında biraz bilgi vereyim mi?" diye heyecanla doğruldu oturduğu yerde. Bu halini gerçekten çok ama çok sevmiştim. Benimle eğleniyormuş gibi hissettiriyordu. Hızlıca kafamı olumlu anlamda salladım ve ona doğru oturup bağdaş kurdum. Kocaman gülümseyip konuşmaya başladı.

Saat 11'e yaklaşmıştı. Ata saati görünce yarın yorgun düşmemem için her ne kadar devam etmesini istesem de beni yatmaya zorlamıştı. Yarın devamını anlatabileceğini ve uykumu almam gerektiği konusunda ısrar etmişti.

Yatmasına yatmıştım ama uykum bir türlü gelmiyordu. Yarım saat kadar sonra Ata'nın olduğu tarafa doğru dönmüştüm. Normalde sol tarafıma doğru yatardım ama Ata'ya doğru dönmek garip olur diye uyuyakalmasını beklemiştim. Uyuduğundan emin değildim ama hiç kıpırdamadan yattığı için uyuduğunu düşünüyordum.

Bir saate yakın vakit geçmişti ama uyku bir türlü gelmiyordu. Gözlerimi kapayıp beklemeye devam ettim. Kaslarımı gevşetmeye, rahatlamaya çalıştım ama uykuya dalmama yardımcı olmuyordu. Ağlayacak gibi hissediyordum. Ne kadar sinir bozucu bir durum olduğunu anlatamazdım bile. Hava oldukça soğuk olmasına rağmen gidip balkonda biraz hava almaya karar verdim. Ses çıkarmamaya çalışarak komidinimde duran yün ceketime sıkıca sarılıp balkona çıktım. Kapıyı arkamdan kapatıp sandalyeye oturdum ve kafamı duvara yasladım. Uykusuzluk berbat bir şeydi.

Sandalyede bacaklarımı kendime çekip kafamı dizimin üstüne kapattım. Gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum. En ufak kötü bir histe ağlamaya başlamak çok yorucuydu.

Bir süre o şekilde sessiz sessiz ağlamıştım. Hâlâ uykum gelmemişti. Kalkıp yatağa gitmem gerekiyordu belki de. Yoksa bu soğukta hasta olacaktım. Kapının açılma sesini duymamla yerimden fırlayıp kapıdan yorgun uykulu gözlerle bana bakan Ata'ya döndüm. "Üzgünüm ses mi-" Sözüm etrafıma sarılan kollarla kesildi. Ata'nın kokusu burnuma dolarken kalbimin ritminin bozulduğunu hissedebiliyordum. "Uykun mu kaçtı?" Nasıl cevap vereceğimi düşünürken o cevabın 'evet' olduğunu anlamış olacaktı ki beni kollarıyla daha da sardı. "Beraber uyuyalım mı? Hava soğuk." Kalp atışlarımı hissetmesinden korkmaya başlamıştım. Resmen bana işkence ediyordu.

"Zorunda değilsin-" uyku sersemliğinden kaynaklı olarak saçıma bir öpücük kondurup beni içeriye sokup kapıyı kapattı. Ama benim o öpücük yüzünden resmen başım dönmüştü. Beynim işlevini kaybetmiş gibi hissediyordum. Beni bırakmayarak zar zor kendi yatağına ilerleyip önce beni yatırdı sonra da kendisi yanıma yatıp üstümüzü örttü ve beni geri kollarının arasına aldı.

Nasıl yapıyordu bilmiyorum ama yarım saatten kısa bir süre içinde uykuya dalmamı sağlamıştı. Daha önce yalnızca bir kez sarılarak uyumuştuk ama bu hissi özlediğimi farketmiştim.

Ders Notu bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin