Ellerimi cebime yerleştirip sınıfa girdim ve çantamı her zamanki sırama koydum. Derken gözüme sınıfın en arkasında tek başına oturmuş, ders kitabına iyice sokulmuş soru çözen Ali takıldı. Şimdiye kadar bu kadar ilgimi çekmemişti ancak şimdi geriye bakınca hep tek başına oturuyordu. Belki de bunu değiştirme zamanı gelmiştir.Yerimden oturduğum gibi kalkıp çantamı da alarak Ali'nin oturduğu sıranın dibinde dikildim. Ortaya doğru oturuyordu ve oturmam için önce kayması gerekiyordu. Çok geçmeden beni farkedip tedirgince yüzünü bana çevirdi. "Bir şey mi oldu?" dedi ürkek bir tavırla. Kim bilir hangi orospu çocukları yüzünden bu kadar tedirgin oluyordu.
"Otursam sıkıntı olur mu?" derken sırayı gösterdim elimle. Tedirginliği azalmadan hızlıca başını sallayıp kendini sıranın ne kadar köşesine çekebilirse o kadar köşeye çekti ve duvara iyice sokuldu. Nasıl şimdiye kadar onu fark edememiştim cidden şaşıyordum. Resmen her an korkudan yere çöküp ağlayacak gibi duruyordu. Onu rahatlatmam gerekiyordu.
Sıraya oturup çantamı yanıma koydum ve kalem cüzdanımı, dersin kitabını ve defterini çıkarıp önüme hazır olması için koyup Ali'ye doğru döndüm. "Ne sorusu çözüyorsun?" dalmış olacak ki yüzünü ani bir hareketle bana döndürdü. "Ah, şey... Matematik." diye mırıldandı. Görünüşe göre utangaçtı da.
"Gerilmene gerek yok. Umarım oturmam senin için sıkıntı olmuyordur." "Hayır, hayır! Hiç sıkıntı değil. Merak etme seni rahatsız etmem." diye karşılık verdi atılarak. "Beni rahatsız edecek son kişisin inan ki." diye cevapladım onu rahatlatmak amacıyla.
Teneffüs vakti geldiğinde yerimden kalkıp Ali'ye baktım. Bakışlarımı hissedip o da yüzünü bana döndü. "Kantine gidelim mi?" Gözleri kısa bir süre aydınlandı ama çok geçmeden yüzü asıldı. Bir şeyi yanlış anlamıştı belli ki. "Ben alıp gelirim hemen ne istiyorsan." dedi kafasını eğip oturduğu yerden kalkarken mırıldanarak. Anlaşıldı. Cidden birileriyle kavga edecektim görünüşe göre.
Kendi kendimi sakinlelştirip kolumu omzuna attım. İrkilip yüzünü bana döndü. "Gerek yok, beraber gidelim. Ben ısmarlıyorum." deyip gülümsedim. Siyah gibi gözüken kocaman gözleri şaşkınlıkla açıldı. Yüzü de hafif kızarmıştı. Bu çocuğun bu kadar tatlı olması kalbim için iyi bir şey değildi. Küçük dolgun dudakları kısa bir süre açık durduktan sonra "Ama..." diye bir mırıltı çıkardı. Allah'ım sen beni nelerle sınıyorsun?
"Hadi teneffüs bitmeden gidelim. Bizim danalar doluşmuştur zaten şimdiden." diyerek kolumun altındaki Ali'yle kantine doğru ilerlemeye başladım. Boyu benden baya kısa olduğu için kolum aşağıda kalıyordu ama rahatsız olmuyordum açıkçası. Oldukça cılız bir çocuktu ama sağlıksız denilebilecek bir derecede değildi. Yapısından kaynaklanıyordu büyük ihtimalle. Kumral saçları düz ama kabarıktı ve doğruyu söylemek gerekirse hayatımda gördüğüm en yumuşak görünüşlü saç olabilirdi Ali'nin saçı. Tabii henüz dokunmamıştım ama yumuşak olduğuna kalıbımı basabilirdim. Teni oldukça açık bir ten rengiydi. Beyaza yakın bile denebilirdi. Hayatımda bu kadar güzel bir insan evladı görmemiştim yemin ederim. Bizim okulun akbabaları da ürkek olduğunu farketmişlerdi bir kere, kaçırırlar mıydı hiç? Ama Ali'yi nah bırakırdım onların eline.
Kantinden ne kadar karşı çıksa da ona da bir şeyler alıp bahçedeki bankların birine oturdum onunla birlikte. "Ee gidecek misin geziye?" Elindeki çikolatayı kafasını eğmiş çekingence kemiren Ali anlamayan gözlerle bana baktı. "Geziye gelecek misin diye sordum. İki hafta sonra haftasonu yapılacakmış ya. Sınıf grubuna yazmışlardı. Öğretmenler konuşurken duymuşlar." Bakışları değişmemişti aksine daha da anlam veremez gibi gözüküyordu. "Ben sormuştum ama..." Sonra bir şey farketmiş olacak ki yüzü düştü ve kafasını geri eğdi. "Bana grup kurmadık demişlerdi." diye geveledi ağzının içinde. Saklamaya çalışsa da hafiften gözünün dolduğunu görebiliyordum. Orospu çocukları.
Hep sınıftan ayrı olduğunu görmüştüm ancak arkadaşı olmadığını son birkaç haftada farketmiştim. Sınıftakilere sorduğumdaysa dedikodudan haberim olmuştu. Önceki okulundan da bu yüzden ayrılmıştı söylenene göre. Bir şekilde ona yaklaşmak istiyordum ancak nasıl yapabilirim bilemiyordum. Attığı mesaj bana yol açmıştı. Kim bilir ben onu farkedene kadar ne kadar dışlamışlardı onu. Bu yüzden bu konuda bu kadar kolay kırılmasını anlayabiliyordum. Ancak sınıftakilerin bu kadar kalpsiz olmasını anlayamıyordum.
Bu akşam bir konuşma olacaktı belli ki.
Vallahi bir şeyler yazıyorum hadi bakalım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ders Notu bxb
Fiksi RemajaSoft tatlış bir şeyler yazmaya çalışıyorum hadi bakalım Ali: Ata Ali: Çok üzgünüm rahatsız ettiğim için ancak bir şey isteyecektim Ali: Eğer sorun olmazsa bugün yazdıklarınızı bana atabilir misin lütfen? Ali: Okula gelmedim bugün hastaydım o yüzden...