1

2K 94 26
                                    

Bu hikaye Lexa'nın tarafından olacak.

Yıllardır her günüm aynıydı sanki.Tek yaptığım kalkıp işe gitmek ve tüm gün boyunca çalışmaktı.Hayatımda bir amacımın olmadığını düşünmeye başlamıştım.Sanki hiçbir şey hissetmiyor gibiydim.Biri gelip bütün hislerimi benden almış ve beni işkolik bir kadın yapmıştı.

Kapının çalması ile çalan kişinin içeri girmesi için seslendim.

"Röportaj için görüşme ayarlamıştık.Hanımefendi geldi.Alalım mı ?"dedi asistanım Aden.Asistanımdan çok bir arkadaşım gibiydi.Bu işe başladığım günden beri yanımdaydı.

"Yalnızca on dakikamız olduğunu söyleyip içeri alabilirsin."dedim.

"Tabi efendim."dedi ve kapıdan çıktı.Arkadaşım desem de işyerinde aramızdaki mesafeyi korumayı her zaman bilirdik.

Aslında röportajlarımı daha geniş sürelerde yapardım ama şimdi önemli bir toplantım vardı ve kaçırmam benim için büyük bir kayıp olurdu.

Bu şirketi kendim başıma kurduğum için büyük bir sorumluluk hissediyordum.Kendi kendine bir şeyler yapmak çok zordu.Hiçbir şey gerçekten benim için kolay olmamıştı.Sıfırdan yeni bir şey kurmak...En dip noktada olduğum zamanları hatırladıkça bugünlere gelebilmek için çok çabaladığımı hatırlıyordum.Aslında hiçbir zaman çabalamayı bırakmamış.İstediklerimi elde etmek için hep uğraşmıştım.Hayat benim için zor olsa da ben artık buna alışmıştım.

Yalnızlık...Başta çekici gibi gelse de aslında iyi değildi.Bazen insana kafayı yedirtecek dereceye gelebiliyordu.

Ayağa kalkıp arkamdaki camdan şehrin manzarasına bakmaya başladım.Bu şehir insanı yutabilecek büyüklükteydi.Sokaklarında kaybolmamak için burayı iyi bilmek gerekirdi.Bunları düşünürken kapı açıldı.
Ben de arkamı döndüm.

Aden röportaj yapacağım kadına kapıyı açmıştı.Üzerindeki vücudunu saran siyah elbisesi,açıkta kalan bacakları,yukarıdan topladığı sarışın saçları,mavi gözleri ve mükemmel derecede kusursuz olan yüz hatları ile içeri giren kadına baktım.Daha önce de bir sürü sarışın kadın görmüştüm ama bu kadın gerçekten farklıydı.

Kendinden emin adımlarla içeri girdi ve masama yaklaşıp bana elini uzattı.

"Clarke Griffin."

Uzattığı eli sıkarak"Lexa Woods."diyebildim.Ben söylemeden sandalyelerden birine oturdu ve bacak bacak üstüne attı.

"Bayan Woods.Aslında ben röportaj için gelmedim."dediğinde anlamayan gözlerle ona bakıp sandalyeme oturdum.

"Takvimimde röportaj için geldiğiniz yazıyor."dediğimde hafifçe gülümsedi.Gülümsenecek bir şey söylemedim aslında.

"Evet.Ancak bu şekilde sizinle görüşebilirdim."

"Yalan söyleyen insanlardan pek haz etmem."dediğimde ellerini birleştirdi ve ciddi bir ifadeye geçti.

"Biliyorum ama beni dinleyince hak vereceksiniz."dediğinde saatime baktım.

"Yalnızca on dakikanız var."

"Şirketinize ortak olmak istiyorum."Ne ?

"Benimle dalga mı geçiyorsunuz Bayan Griffin ?"dedim alay edercesine gülerek.Bu bir şaka falan mıydı ? Gerçi hayatımda bana şaka yapabilecek derecede yakın olan biri yoktu.

"Kesinlikle öyle bir amacım yok.Sizi uzun zamandır takip ediyorum.Yaptığınız her şeyi takdir ediyorum.Hem yönetici olup hem de tasarım yapmak gerçekten zor.Sizi takdir ediyorum.Çok yeteneklisiniz.

Ben işinizi hafifletmek istiyorum.İşin tasarım kısmı sizde olurken ben de yönetici olma kısmını yani finansal kısımları halletmek istiyorum."diyerek çantasından bir belge çıkarıp bana uzattı.

CV'sini inceledim.Daha önce benim rakibim olan iki üç şirkette çalışmıştı.İyi bir referansı vardı.

"Kendimi övmeyi sevmem ama Harvard Üniversitesi Ekonomi bölümü mezunuyum.Biliyorum beni daha tanımıyorsunuz bile.Nasıl güveneceğinizi de bilmiyor olabilir-"

"Bana yalan söyleyerek buraya geldin ve sana güvenmemi mi istiyorsun ?"dediğimde yüzü düştü.Ne söyleyeceğini düşünmeye başladı.

Harvard'da okumak için çok çalışmış olmalıydı.Böyle birini kaçırmak aslında saçmalık olurdu ama yalan söylemesi bana göre doğru değildi.Etik değildi.

"Bakın benimle görüşmeyecektiniz.Böyle bir pozisyonda birini aramıyordunuz.Lütfen bana bir şans verin."

Ayağa kalkarak onun karşısında masaya kendimi yasladım.

"Başarılı birisiniz.Sizi tebrik ederim ama bunu yapma yönteminiz doğru değil.Vazgeçseniz iyi olur."

O da ayağa kalkıp bana doğru bir iki adım atıp  karşımda durdu.Saçlarının kokusunu hızlı bir şekilde olduğu için gelen esintiden alabilmiştim.

Aramızdaki mesafe gittikçe azalmıştı.

"Röportajlarınızdan birinde okumuştum."Bir şeyi istiyorsanız onu elde edene kadar uğraşın.Sakın vazgeçmeyin çünkü vazgeçmek korkakların işidir."demiştiniz.Şimdi burada bana vazgeçmemi mi söylüyorsunuz ?"

Earned It (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin