8

734 63 16
                                    

"Lexa Woods.Ne kadar güzel olduğunuzun farkındasınız değil mi ?"dedi gülümseyerek Eve gelmiştik,terasta oturuyorduk o içkiyi biraz fazla kaçırsa da oldukça tatlıydı.

"Biliyor muyum acaba ?"

"Biliyorsun.Sen varya sen çok fenasın."

"Neden fenaymışım ?"dedim.

"Şu giydiğin elbiseye bak.Göğüslerin..."diyerek derin bir nefes aldı."Kafamı onlara gömmemek için zor duruyorum."

"Hey sakin ol Clarke."

"Şu maddeyi boşversek-"diyerek bana doğru yaklaşmaya başladı.

"Clarke !"diyerek ayağa kalktım.Böyle tepkiler vermesini açıkçası beklemiyordum.Az önce de bir sürü saçma şey söylemiş Kafamı oldukça karıştırmıştı.

"Tamam kaçma gel ama bir öpücük ya-o dudakların tadını merak etmek de mi suç ?"

"Ben kahve yapsam iyi olur."dedim ama onu terasta yalnız bırakamazdım.Kendine bir şey yapabilirdi.Kafası gerçekten yerinde değildi.

"Ne kahvesi ? Gel diyorum.Gel."kolumdan tutarak beni yanına oturttu.

"Geldim başımın belası geldim."dedim söylenerek.

"Bela mı ? Sevdim bunu."

"Ne istiyorsun Clarke ?"Sarhoş olmuş birine bunu sormak ne kadar doğruydu ki ? Saçmalıyordum bazen.

Bir süre düşündü.Cevabını bulduğunda gözlerini kocaman açtı aynı zamanda da beni süzdü.
"Senin beni becermeni istiyorum."

"Saçmalamaya başladın iyice.Hadi seni yatağına götüreyim."

Diyerek onu kaldırmaya başladım.

"Sen de geleceksen neden olmasın ?"

Onun bu halinden faydalanacak kadar alçak birisi değildim yavaşça onu destekleyerek odasına götürdüm.Ayakta durmakta gerçekten zorlanıyordu.

Üzerindeki kıyafetle uyuması imkansız olduğu için ona yardım edip kıyafetini çıkarmaya başladım.

Elbisesinin yere düşmesiyle bana tutkulu bir şekilde baktı.İki elini birden omzuma koyup boynuma yaklaştı ve oradaki kokumu derin bir şekilde içine çekti,kulağıma fısıldadı.

"Çok güzel kokuyorsun ve ben buna dayanamıyorum."

Demesiyle sanki tüylerimin diken diken olduğunu hissettim.Daha önce kimsenin üzerimde böyle bir etkisini olmadığını fark ettiğimde korkmaya başlamıştım.

Yavaşça onu geri çektim ve yatağa oturtup penyelerinden birini onun üzerine geçirip yatırdım.Üzerini de örttüm.

"Lexa ?"

"Efendim."

"Sevişmeyecek miyiz ?"

— — —

Bir yandan müzik dinliyor,bir yandan da kahvaltı hazırlıyordum.

Tavadaki omletleri tabağa bırakmak için arkamı döndüğümde onu görmemle irkildim.Geldiğini duymamıştım.Gülerek beni izliyordu.

"Günaydın."

"Günaydın Clarke."

"Kusura bakma dalmışım korkutmak istemedim-"

"Korkmadım."

"Neyse dün gece hafızamdan silinmiş sanki.Sen hatırlıyor musun ? Üstümü falan nasıl değiştirdim ben ?"

"B-bilmem.Hatırlamıyorum ben de.Herhalde sızdık."

"Olabilir.Hadi kahvaltımızı edelim."

Dedi ve beraber masaya oturup kahvaltımızı etmeye başladık.

"Ne zaman dönüyoruz ?"

"Bugün akşama döneriz."

"Desene akşama kadar boşuz."

"Evet ama birkaç online görüşmem var.Aden acil olduğunu söyledi."

"Anladım olsun.Benim katılmam gerekir mi ?"

"İstersen katılabilirsin.Basit şeyler."

"Tamamdır."

— — —

"Clarke bütün her şeyini aldın mı ? Gerçi unutsan da sorun değil.Aldırırım bir şekilde."

"Yok yok aldım.Hadi gidelim."

Demesiyle beraber aşağıda bizi bekleyen arabaya binip havalimanına doğru yol almaya başladık.

Arabaya bindikten 5-10 dakika sonra Bellamy Blake aramaya başladı.

"Söyle."

"Özür dilerim.Ben o gün-"

"Ne ?"

"Ben o gün uyuşturucu almıştım.Kafam yerinde değildi.Lütfen müşterilerin çoğu sizin mağazanız için geliyor.Sözleşmeyi fesih etmeyin."

"Benim senin gibi kadın düşmanı olan kişilerle işim olmaz.Bir daha da asla beni arama cüretinde bulunma !"diyerek telefonu suratına kapattım.Sinirden derin derin nefesler almaya başlamıştım.

Clarke'ın elini bacağımın üzerinde hissetmemle ona döndüm.Lütfen sakin ol der gibi bakıyordu.O da benim kadar sinirlenmişti ama beni düşünmüştü.

"Sorun yok.Sakin ol."

"Ama Clarke o-"

"Sorun yok dedim.Hiçbir şeyin moralimizi bozmasına izin vermemeliyiz."

"Sanırım haklısın.Onu dava edeceğiz."

"Lexa ne dedim az önce ?"dedi başını bana yaklaştırarak.

"Yaptığı yanına kâr kalamaz.Kendi ağzıyla uyuşturucu alıyorum dedi.Bunun cezasını çekmeli.Sana yaptığının cezasını çekmeli.O elini kolunu sallayarak gezmemeli."

Earned It (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin