Kan Kokusu

718 29 10
                                    

"Kan benim yaşama kaynağım.Intikamlarım, aşklarım, aile sevgim, işkence ise sadece mutluluğa ulaşma ritüelim."

Gerçek ismi juan olan Kan kokusu, mazisini düşünüyordu oturduğu koltukta. Annesinin ona işkence ettiği günleri. Eğer annesi suan hayatta olsaydı ona inanılmaz işkenceler yapardım diye düşünüyordu.

38 yaşında bir psikopat denilebilirdi Juan için. Çocukken ingilterede yaşıyorlardı. Babası kumarbaz ve hırsızdı. Asıl olarak çalıştığı hiç bir iş yoktu. Eve gelince juan ve annesini saatlerce döverdi. Hatta bir gece hızını alamayıp Juan'ın kafasını kanepenin sert köşesine vurdu. Sarhoştu ve ne yaptığını bilmiyordu ama zevk alıyordu bu küçük çocuk ve fahişeyi dövmekten. Evet karısı onun gözünde bir fahişeydi. Ama hergün dayak yemekten onunda psikolojisi bozulmuştu ve onu terketmekte kararlıydı. Bu konuyu Juana da açtı. Juanın umrunda bile değildi olanlar. Tek bildiği şey babası evde yokken annesinin eve farklı farklı adamlarla geldiğiydi. Ama babasıyla normal olarak bile konuşamıyordu. Içine gömdü gördüklerini. Okumuyordu da zaten. Bir gün annesinin Türkiyeye göç ediyoruz demesiyle bitti herşey. Evet bir sevgilisi aracılığıyla Türkiyeye göç edeceklerdi. Bir gün Juanın babasına haber vermeden gittiler uçakla.

Herşey Türkiye de başlamıştı Juan için. Annesi daha Juan 18 yaşındayken akciğer kanserinden vefat etmişti. Juan ise buradaki hayatına alışamakla meşguldü ama annesine hala büyük bir öfkesi vardı. Bu da onu intikam arzusuna yöneltti. Ama istediklerini yapması çok zordu çünkü bir yetimhanede kalıyordu. Ta ki eli bir iş tutuncaya kadar.

Juan kendisini evlat edinen ve pis işlerine bulaştırmak için kullanacak ailesine minnet duyuyordu. Kendini geliştirmesi ve öfkesini bi nebze olsun dindirebilmek için bir araçtı bu aile. İlk önce dil kursuna gitti Juan 22 yaşlarında Türkçeyi ana dili kadar iyi biliyordu. Bunun yanında uyuşturucu piyasasını da çözmüştü. Ve onu evlat edinen ailesi ona özel bir ev vermişti. Ormanlık bir alanda şehre uzak bir ev. Ilk ritüelini burada gerçekleştirecekti.

Bir kız arkadaşı olmuştu Juanın. Taksime gittiği bir akşam gece kulübünde tanışmışlardı. Eve davet etti genç kadını. Başına geleceklerden habersiz gidiyordu Juanın evine. Eve geldiklerinde kadının ilk dikkat ettiği şey evin çok pis ve özensiz olduğu idi. Juan ona yatak odasını gösterdi ve ufak bir gülücük fırlattı. Bunun anlamı kadınca soyun falan demekti fakat juan içinden ritüelime hazırlan diye haykırıyordu.

Mutfaktan aldığı uzun ve ince bir bıçak ve eterle ıslattığı bez ile çıktı genç kadının karşısına. Bez ile kadının ağzını sımsıkı kapatarak bayılttı . Ne kadar çırpınsada boşa çıkmıştı kadının uğraşları. Ilk önce annesinin yaşlı adamlara dokunuşlarını hatırladı ve genç kadının parmaklarını kesmekle başladı işe. Juanın heryeri kan olmuştu fakat sonra farketti ki bu sıcaklık ona huzur veriyordu. Evet geç kadının kesik elini yüzüne sürüyordu heryeri kan olsun diye. Çok zevk almıştı bundan Juan ve parmaklarla yetinmedi. Annesi çok konuşuyordu ve bu kadının da konuşamamasını istiyordu. Aklına ilk önce dudaklarını kesmek geldi fakat bu ona bir hediye olurdu. Bunun yerine mutfak rafındaki iğne ve ipliği aldı. Evet olta ipiydi ve tam istediği buydu. Ince ince ve yavaşça dikmeye başladı genç kadının iki dudağını. Kan fışkırıyordu adeta. Juan ise annesini hayal ederek yaptığı bu işkencenin, kendisi için bir yaşam kaynağı olacağını anlamıştı.....

DEDEKTİFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin