6.BÖLÜM GERÇEK YÜZ

112 6 2
                                    

Multimedyayı Barış ve Ahsen olarak düşünebiliriz. İyi bir bölüm olduğunu düşünüyorum. Telefondan yazdığım için yazım hataları için özür dilerim. Beğeni gelirse sevinirim.Gelmezse kitabı silme durumu var.

Bir an gözlerim kapattım. Kendimi Barıştan geri çektim. Ellerimi kulaklarıma koydum,başımı dizlerime. "Ne olur rüya olsun,Allah'ım sana yalvarıedyorum." kimsenin duyamayacağı şekilde ettim dualar eşliğinde omzumda bir el hissettim. Kim olduğunu anlamak zor değildi,kokusu,dokunuşu.

Ellerimi tuttu beni ayağa kaldırdı. Başımı kaldırıp baktım. "Ben geldim sevgilim. Özür dilerim,özür dilerim." Kollarını bedenime sarınca hiçbirşey yapamadım. Hıçkırıklarım bogazımda dolu dolu olurken gözlerimi kapattım. Burada olmamayı dilesemde içimde bir parça beni bırakma diye çırpınıyordu. İçimde ki ben "Yeter,yeter. Barış burada. Son ver şu saçmalığa diyordu. Kendimi toplamam gerekiyordu. Bu saçmalığa son vermem.

Ömeri bütün kuvvetimle gittim. Bir adım gerilerken Barış'ın yanına gittim. " Bu kim? Bu şerefsiz kim Ahsen? " Ömer az önce şerefsiz mi demişti. Bir kahkaha patlattım. Bana anlamayan gözlerle bakan Ömere elimi kaldırdım işaret parmağımı onu azarlarcasına salladım. "Sen sesini kes. Şerefsiz mi gülüyorum bu sözüne. Benim yeni sevgilim Barış. Beni en yakın arkadaşımla aldatmadi."

Alaylı olan bu sözlerimden çok sevgilim olmasına takılmış olacakki "Sevgilin mi?" diyebildi sadece. Barış sessizliğini bozarak elini omzuma attı. "Evet bir sorun mu var?" dedi. Sesi baskılı ve sinirliydi. Barış bu işten memnun olmuş olacak ki hiç bir tepki vermedi.

İki ela göz birbirine meydan okurken Ömer barışın üstüne yürümeye başladı. Ahh ne yapıyordu bu. Barış da omzumda olan elini çekerken Ömere doğru yürümeye başladı. "Hey hey Ömer ne yapıyorsun. Defol git buradan. Senden nefret ediyorum. Senden nefret ediyorum."

Hıçkırıklarıma engel olamazken ellerimi Barış'ın kaslı vücudunda buldum. "Gidelim. Sana yalvarıyorum." Sesim o kadar masum çıkmıştıki ben bile kendime acımıştım.

Barış beni iterken Ömere bir yumruk attı. Ben dengemi kaybettiğimden yere düşmüş onlara bakıp,ağlıyordum. Ömer geri geri dengesini kaybedecekken son anda topladı kendini.

Bir şeyler söylemem gerekiyordu. Ama o an dilimden sadece "Barış." kelimesi dökülmüştü. Barış bana baktı."Özür dilerim." dedi.Sesi çatlamıştı konuşurken. Elini bana uzattı ve birden yere serildi. Ömer üstüne atladı ve yumruklamaya başladı. Barış karşılık veremedi bir an. Kafasını bana çevirdi kanlı yüzüyle baktı. Hiç bir şey diyemiyordum.Zar zor da olsa konuşmayı başardım. "Ömer yeter." Bana baktı,durdu. Kolumdan tuttu. "Konuşmamız gerek Ahsen. Ne olur bana bir şans ver ve beni dinle."

Ömer Barışın üstünden kalkarken bana elini uzattı. Elini tuttum. Cevap bekliyordu. Evet bir cevap cermen gerekiyor aptal Ahsen. Şimdi hem de. İçimden kendime küfürler yağdırırken Barış'a baktım. Ayağa kalktı. Şuan ikisinde birbirini görmezden geliyor, bana bakıyorlardı. Ne cevap verecegimi ben bile bilemezken onlara ne diyecektim Allah aşkına.

Barışla gidersem Ömer onu rahat bırakmazdı. Ki zaten şimdide rahat bırakmayacak ama öfkesi biraz olsun dinecek. Bu yüzden Ömerle gitmeye karar verdim. "Ömer konuşalım." dedim. Barış elini koluma sardı. Beni kenara çekerken Ömer bize doğru yürümeye başladı. Artık bir yol bulmalı bu işe. "Ömer bir saniye geliyorum." diyebildim sadece. "Ahsen bana neden bunu yapıyorsun. Ahsen SANCAKTAR gitme." Allahım bana yardım et. "Okulda görüşürüz."

Aslan gören ceylan gibiydim şuan. Korkak,sonunu bilmeden kaçan. Durdum,durdum ve geçmişime göz attım. Sıradan orta gelirli,beni önemsemeyen ailem,en yakın arkadaşım dediğim kaşar. Başka ne düşünebilirim ki. Benim hayatım buydu. Sıradan,sıkıcı,acı dolu. Barış'ın gözünden bir yaş aktığını gördüm. Ama şuan en doğru karar Ömerle konuşmaktı. Barış'ın iyiliği için en azından. Arkama bakmadan Ömer'in yanına gittim. "Yürü hemen konuşalım. Eve gitmem lazım."

HEART THIEF ( KALP HIRSIZI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin