Saat kaç bilmiyorum. Şuan yanımda yatan adam Ömer ULUSOY.Hemen aklıma 'Acaba Büşranın yanında da böyle uyudumu ?' düşüncesi geldi.
Masum,beni seven bir adam gördüm. Aldattığı yönünü aklımdan geçirmeden.
Yavaş yavaş doğruldum. Ona eğildim ve suratına baktım. Gözlerimi kapatıp herşeyin bir rüya olmasını diledim. Beni hiç aldatmamış, Büşrayla yatmamış. Derin bir nefes aldım, sıkıntıyla verdim.
Ayağa kalktım ve bilmediğim evde yürümeye başladım. Oturma odasını bulduğumda koltuğun üzerinde olan montumu giydim ve cebimdeki telefonumu aldım tefonumun saatine baktım. Saat Dört ben bu saatde ne yapacağım?
Param, cebim açık olduğundan düşmüş sanırım. Yavaş yavaş yatak odasına döndüm. Ömerin komidinin üzerinde olan cüzdanından elli TL aldım. Burada ne kadar çok para var öyle. Bir işçinin iki aylığını cebindemi taşıyor bu adam.
Ağır ağır adımlarla,sessizce çıktım kapıdan. 'Bu saatde taksi nerede bulabilirim' diye düşünürken bir taksi geçti kapıdan. Allah'ın sevgili kuluyum.
Hemen taksiye atladım. "Abi beni Sahile götürürmüsün." Tek yapmam gereken biraz hava almak.
Sonunda Sahile vardığımızda taksiden ücreti ödeyip indim.Burada bildiğim tek yer sahil olduğundan gittim kayalıklara oturdum. Montumun cebindeki kulaklığı aldım. Tam telefonuma takacakken tek başına oturan bir kız gördüm. Bir insan bu saatde tek başına oradaysa bir derdi vardır.Ağır ağır tek başına oturan kızın yanına gittim. Biraz daha yaklaşınca elinde bir içki şişesi ve siyah poşette içilmemiş bir sürü alkol. Kız beni farketince elindeki alkol şişesini bana kaldırdı. Selam dercesine. Bende yanına oturdum hiç birşey sormadan. Daha önce hiç denemediğim mereti bana uzattı. Elim gidip gitmemektedir kararsız kalırken bir anda aldım. Daha önce hiç tanımadığım bir insanla alkol içiyordum. Şişeyi elime aldım ve içmeye başladım. Nefes almak istemezmiş gibi, içerken ölmeyi düşünerek şişeyi fondipledim.
"Ahh neden içiyorsun bu saatde?"
"Senin ne işin var bu saatde."
"Hep soruya soruyla mı karşılık verirsin ?
" Sen her soruya soruylamı karşılık verirsin?" Bu konuşmanın sonu yoktu. Bir kahkaha patlattım. Gece boş olan sahilde yankı yaptı sesim. Bana siyah şişeden çıkardığı bir alkol daha uzattı. Şişeyi aldım kaldırdım. 'BOMONTİ' dedim. Sanki sürekli içermiş gibi.
Şişeyi indirmedim ve ona bakarak "Seni içeceğim meret, bana insanları unuttur." Şişeyi açtım ve tekrar nefesim kesilene kadar dikledim. Bu sefer yarısına kadar inebilmiştim. Ve sonra bir kere daha diktim.
Derdini bilmediğim o insanla kaç sattir oturup içiyoruz bilmiyorum. Şişelere bir baktım. Beş tane Bomonti içmiştim.
Kafam bir an esti ve telefonumu çıkarttım. Rehbere girdim isimlere tek tek bakmaya başladım. Beynim Barış ismini gördüğünde aramam için sinyal vermeye başladı. Güldüm ve yanımdaki kızda güldü."Çalıyor çalıyor" dedim kahkaha atarak. Telefon açıldı.
"Efendim Ahsen?""Ben seni istiyorum. Yanıma gelsen seni seviyorum desen,hiç gitmesen sana sarılsam,kokunu içime çekip sen benimsin desem."
"Nerdesin sen?"
"Yalnız değilim. Yanımda tanımadığım bir kız, biraz alkol ve dertlerim var. Gelmek istersen bizim sahildeyiz."
"Bir yere gitme hemen geliyorum. " Telefon suratıma kapandı. Kahkahalar atmaya başladım ardı arkası gelmeyen kahkahalar.
" Adın ne?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEART THIEF ( KALP HIRSIZI )
ChickLitGece başınızı yastığa koynugunuzda rahat bir uyku uyayabiliyor musunuz? Yada kafanızı kaldırmadan gözlerinizden akan yaşlar,yastığınızı sırılsıklam mı ediyor? Hayatta sadece bir kere sevip bir daha sevmeye cesaret bulamıyor,yada her önünüze gelenle...