"Gerçekten onları yiyebilecek misin?"
"Sana söylemiştim, ben gerçekten midesizim"
Kıkırdayarak, tabi bir de gururla saçlarımı savurarak söylediğimde Taehyung hayretler içerisinde beni izliyordu. Önümde iki hamburger, bir büyük boy patates ve bir büyük boy da kola vardı. Ortaklaşa aldığımız soğan halkaları ve küçük yaş pasta ikimizin de ulaşabileceği yerde, ortamızda duruyordu. Taehyungsa geç olduğu için fazla yemek istemediğini söyleyerek çocuk menüsü almıştı.
"Bu yediklerinin nedene gittiğini çok merak ettim şu anda" demişti şaşkınca bakmaya devam ederken. "Ben böyle yeseydim eğer iki yüz kilo falan olurdum herhalde"
"Beni hiç stüdyoda görmediğin için şaşırıyorsun" demiştim pipeti kola bardağına geçirirken. "Bugün gelseydin görürdün"
"Bir sonraki izin günümde geleceğim, söz veriyorum" diyerek üzgünce bana baktığında kolamdan bir yudum alıp gülümsemiştim.
"Geçen hafta da aynen bu şekilde bugün için söz vermiştin"
"Ama beklenmedik gelişmeler olduğu için gelemedim. Hem gelseydim bile eğlenemezdik, senin motivasyonunu da kötü etkilerdim?" diye beni ikna etmek istercesine üstelemek istediğinde fazla uzatmayı seçerek başımı onaylar anlamda sallamış, hamburgerimden bir ısırık almıştım. Bu hareketim onun üzgünce bir süre bana bakmasına ve ben de ona bakmaya başladığımda bakışlarını kaçırmasına neden olmuştu.
"Üzülmene gerek yok ama dilimden kolay kolay düşmezsin. Biraz kinci biriyim" diyerek güldüğümde beklediğimin aksine Taehyung gülmemişti. Yanağını avucunun içine yaslamış bir şekilde patatesleriyle oynamaya devam ederken sadece başını sallamıştı ve ben ona kıyamadığım için derin bir nefes vererek ellerimi silmiş, zaten küçük olan masa sayesinde çok zorlanmadan ayağa kalkarak ona doğru uzanıp kollarımı başının etrafına yerleştirmiştim.
"Kıyamıyorum sana" demiştim dudaklarımı büzerek. "Üzülme tamam, ben affettim çoktan seni. Sadece takılıyordum ama takılmam daha" diyerek geri çekilip yerime oturduğumda Taehyung hafifçe gülümsemekle yetinmişti.
"Aslında sorun değil, hak ediyorum da ama işte yapım böyle, engelleyemiyorum"
"Hayır hayır, problem yok. Bunu düşünme bile artık"
Taehyung bir şey söylemeyerek dudaklarını büzdüğünde hamburgerimden büyük bir ısırık daha almıştım.
"Ye sen de hadi" demiştim önündekileri gözlerimle işaret ederek. Taehyung sözlerimin üzerine sadece bir patates alıp ağzına attığında gözlerimi devirerek önümdeki menüye gömülmüş, onu kendi haline bırakmıştım. Genel olarak yemek yerken fazla konuşan biri değildim zaten.
Yine konuşmamıştım pek. Önümdeki menünün tamamını iştahla yerken çok az konuşmuştum. Bittiğinde ise keyifle arkama yaslanarak bir elimi karnımın üzerine yerleştirip göbeğimi sevmeye başlamıştım.
"Kendimi hamileymişim gibi hissettim" demiştim gülerek. Karnım gerçekten de şişmişti. Taehyungsa sadece gözlerini devirip gülmüş ve kolasını içmeye devam etmişti.
"Zahmet olacak ama şiş biraz. Onca şeyi nasıl yedin aklım almıyor hala"
"Sürprizlerle doluyum bebeğim, işine gelirse artık" diyerek bilmiş bilmiş ona yukardan baktığımda kıkırdayarak kolasını masaya geri koymuş ve biraz bana doğru eğilerek gözlerini kısmıştı.
"İşime gelmezse ne olacak?"
"Getirtiriz, problem yok" diyerek omuz silktiğimde gülerek başını iki yana sallamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Equestrian: taekook
FanfictionBir dansçı, bir profesyonel binici ve bir de Bay Jeon. Not: Kapaktaki edit @hhisasihunn'a aittir.