Equestrian: taekook

22: İkinci baba

∆ Cinsel içerik bulunur ∆

Taehyung sessiz kalmıştı.

Söylediğim şeyde, yani ettiğim teklifte ciddi olduğumu biliyordu. Henüz bir cevap verememişti ama gözlerindeki karartı, dudaklarını usulca ıslatarak dişlerini birbirine bastırması benim için cevap niteliği taşıyordu.

Bu yüzden seksi olduğunu düşündüğüm bir şekilde gülümseyerek oturduğum yerde geriye kayarak bacaklarının arasına, yatağın üzerine, yerleştiğimde aynı zamanda göğsünün ortasına yerleştirdiğim elimi bedenine sürterek aşağıya indirmeye başlamıştım.

"Jungkook.."

Mırıldanmıştı. Emin değil gibiydi. Çekiniyor da olabilirdi. Ama sorun değildi. Denemeden bilemez, başlamadan alışamazdı.

"Sana dokunmamı istemiyor musun?"

Elimi eşofmanının belindeki iplerin üzerinde durdurarak ona sorduğumda istemediğine dair hiçbir şey söylememiş, sadece bir süre anlamadığım bir şeyler mırıldanmıştı. Ben gözlerimi kırpıştırarak onun yüzüne cevap beklercesine bakamaya devam ettiğimde Taehyung oflayarak başını geriye atmış ve sonrasında ise elini elimin üzerine yerleştirip hafifçe aşağıya doğru ittirmiş, bana izni vermişti.

Dudaklarım iki yana kıvrılırken ilk defa onu direkt olarak parmaklarımın altında hissettiğim için heyecanlanıp dişlerimi alt dudağıma geçirirken Taehyung'un tepkilerini dikkatle izlemiştim.

Utandığı çok belliydi. Kızarmıştı bir kere. Kasılmıştı da. Parmaklarımı onun uzunluğu boyunca sürterek uç kısmında eşofmanının üzerinde çember çizmeye başlamıştım. Taehyung bu hareketlimle daha da kasılarak ellerini yüzüne yerleştirdiğinde parmaklarımı eşofmanının belinin iki yanına yerleştirip aşağıya doğru çekiştirdiğimde Taehyung bana yardımcı olarak kalçasını havalandırmıştı. Sonrasında ise saniyeler içinde eşofmanından kurtulduğumda ise ellerim otomatik olarak bacaklarına yerleşmişti.

Bacakları çok güzeldi.

Bacaklara önem veren biriydim açıkçası. Bir kişide dikkatimi çeken ilk şeylerden biriydi. Taehyungun bacakları pantolonu onu kapatırken de güzeldi. Uzun ve yeterince kaslıydı. Ayrıca teni yumuşaktı. Üzerindeki morluklar ona garip bir şekilde bir hava katıyor, asla rahatsız edici gelmiyordu.

Kırarak yükselttiği bacaklarının bileklerini tutarak nemli dudaklarımı dizine bastırdığımda Taehyung ellerini yüzünden çekerek bakışlarını bana çevirmişti. Beni izlediğinin bilincindeyken onun bacağına hayali bir çizgi halinde öpücükler bırakmak çok daha farklı bir heyecan yaratmıştı içimde.

Kalp atışlarım dışarıdan duyulabilir seviyeye ulaşmıştı.

Yumuşak tenine dayanamayarak küçük bir ısırık bırakıp tekrardan aynı noktayı öptükten sonra parmaklarımı usulca iç çamaşırının beline yerleştirmiştim. Bakışlarımı gözlerine çıkartarak bir sorun olmadığından emin olduktan sonra daha fazla beklemeden iç çamaşırından da kurtulduğumda hemen Taehyungun bacakları kasılmıştı. Otomatik olarak bacaklarını kapatmaya çalışmıştı ama arada ben olduğum için sadece bana baskı yapmakla yetinmek zorunda kalmıştı.

Onu daha fazla izlemeyerek parmaklarımı uzunluğuna sardığımda Taehyung anlık olarak titremişti. Dudaklarım iki yana kıvrılırken dilimle dudaklarımı hafifçe ıslatmış, yataktaki yerimi daha da rahatlaştırarak parmak uçlarımı belirginleşen  damarları üzerinde gezdirmeye başlamıştım. Dudaklarının arasından çıkan kısık sesli boğuk inlemeyi duymam da sadece birkaç saniyeyi almıştı.