be sacrificed | enhypen

6

"Sanırım uyandı."

"Jake iyi misin?"

Genç oğlan spor salonunda bayılmasının ardından kendini okulun revirinde bulmuştu. Önce etrafa baygın baygın baktı. Sonra yanındaki Jay ve Heeseung'u fark etti. Sunghoon ise revirin diğer köşesinde Jake için birkaç ilaç hazırlıyordu. Oğlan yavaşça yattığı yerden doğruldu.

"Benim Nicholas'ı bulmam gerek!"

Jake hızlıca kalktı ve koridora çıktı. Oğlanın adımları gittikçe büyüyordu. Revirdeki üçlü yalnız kalmıştı. "Onu asla durduramayacağız değil mi?" dedi Jay derin bir nefes alıp. Heeseung kafasını salladı ve üzgünce sedyeye oturdu. "Eğer devam ederse sonu Jungwon gibi olucak neden bunu anlamıyor?"

Diğer yandan Jake erkeklerin soyunma odasına girip hızlıca Nicholas'ı aramaya başladı.

"İşte burdasın!"

"Hey sakin ol."

Jake onu kolundan tuttuğu gibi temizlik malzemelerinin olduğu küçük odaya soktu ve sessiz bir tonda konuşmaya başladı.

"Yine gördüm. Bir anıydı. Spor salonunda bayıldığımda bir anı gördüm. Fakat rüya mı anı mı tam emin değilim. Çünkü içinde ben yoktum. Bilinçaltımda bana ait olmayan bir anıyı görmem ne kadar olası. Nicholas kafayı mı yiyorum."

"Tam olarak ne gördün?"

Jake kapıya yaslanıp oturdu. Nicholas da karşına çöktüğünde oğlan anlatmaya başladı.

"Jay, Heeseung'u yaraladı ama amacı Jungwon'u incitmekti. Sonra Sunoo intihar etmeye kalktı çünkü Sunghoon ile yasak aşk yaşıyorlarmış."

"Tamam bunun rüya mı yoksa bir anı mı olduğu anlamanın tek yolu var. Kanıtları izle. Heeseung'un yarasını kontrol et ya da şu üvey kardeşler cidden birbirine aşık mı öğrenmeye çalış."

"Eğer bir anıysa bununla nasıl başa çıkarım. Cidden bu kadar şeyden habersiz mi kalmışım. Ama neden. Beni neden tüm bunlardan uzak tuttular. En yakın arkadaşımın kime aşık olduğunu bile bilmiyormuşum."

---------

3 ay önce
Nişan gecesinden sonraki akşam

"Hepimizin bir aile olması gerçekten çok güzel. Hep bunu hayal ederdim."

Sunghoon babasının dediği şeyle yüzünü buruşturmuştu. Ailenin(!) beş üyesi ilk akşam yemeği için masaya oturmuşlardı. Geçen geceye göre Sunoo daha sakindi. En azından rol yapıyordu. Jungwon tüm gün Heeseung ile ilgilenmiş, akşama kadar onun yanında kalmıştı. Arkadaşının yaralanması sanki kendi suçuymuş gibi hissediyordu. Ve Sunghoon. O bildiğimiz gibiydi. Duygusuz durgun bir suratla akşam yemeğini yiyordu.

Jungwon içinden geçirdi; "Sunoo bu herifin nesine bu kadar aşık ki?"

"Aşkım istersen biz çocukları yalnız bırakalım ki kaynaşsınlar." Bayan Park'ın dediği şeyle yeni çift ellerindeki şarap kadehleriyle terasa çıktılar. Ancak üçlüden ses çıkmıyordu.

Jungwon dayanamadı. "Eee. Anlatın bakalım nasıl başladı... şu aranızdaki şey?"

Sunoo ve Sunghoon tanıştıkları günü hatırlayıp gülümsediler. "Aslında oldukça komikti. Senin sayende oldu diyebiliriz."

Oğlan, Sunghoon'nun dediğine oldukça şaşırmıştı. "Benim sayemde mi?"

Sunoo kıkırdayarak anlatmaya başladı. "Ya bak aslında her şey senin matematikten kaldığın için ceza aldığın gün başladı..."

--------

"Bak işi garantiye alalım. Sen soldaki pencereden gir bende sağdaki. Bayan Park cezalıyken asla dışarı çıkmasına izin vermez. Bizim olaya el atmamız lazım."

Jake heyecanla aklındakileri anlatırken Sunghoon oldukça gergindi. "Ya ebeveyn odasına ait pencereye denk gelirsek ve otomatik olarak annesine yakalanırsak?"

"Çok detaylı düşünüyorsun. Boşver akışına bırak. Ben sağdakine tırmanıyorum. Haberleşiriz!"

Jake arkadaşını arkasında bırakarak sağ pencereye doğru tırmanmaya başladı. Bu durumda Sunghoon da soldakine doğru harekete geçmeliydi.

Oğlan zar zor sol pencereye tırmandı. Bayan Park dışında herkesle karşılaşmaya hazırdı. Belki de değildi çünkü pencereden içeri girdiğinde, Jungwon'nun kardeşini üstsüz bir şekilde göreceğini tahmin edemezdi. Sunghoon utançla kafasını eğdi.

"Amacının nolduğunu söyleyecek misin yoksa polisi mi arayayım?"

Sunoo üstüne beyaz bir tişört geçirdi ve pencerenin önündeki oğlana döndü. İçinden geçirdi; "Bu Jungwon'un aptal arkadaşlarından olmalı."

"Ş-şey ben aslında Jungwon'a gelmiştim ama yanlış pencereymiş. Özür dilerim."

Sunoo oğlanın verdiği cevapla gözlerini devirdi ve kapısını açtı. Çıkması için işaret ederken "Jake sizin arkadaşınız sanırım. Onun gibi zeki bir çocuğun sizle ne işi varsa." dedi.

Sunghoon çekinerek kapıya ilerledi. "Jake mi? Evet bize göre zeki ve oldukça tatlı."

Sunoo kapıyı oğlanın yüzüne kapatmadan önce son cümlesini dile getirdi "Ben daha tatlıyım."

Sunghoon kapının ardından gülümsedi ve iç geçirerek "Evet öyleymişsin." dedi.

Genç oğlan en yakın arkadaşının erkek kardeşine aşık olmakla hayatındaki en büyük hatayı o an yapmıştı.

-----------

Günümüz

"Tertemiz oldu benim miniğim."

Jake Layla'yı kurulayıp kendini odasındaki koltuğa attı. Köpek ağır adımlarla oğlanın kucağına yattı. O sırada bir bildirim sesi odada yankılandı. Jake oturduğu yerden kalktı ve çekmecesini açtı. Bildirim Jungwon'un telefonundan geliyordu.

Jake nefesini istemeden tutmuştu. Eline telefonu aldı ve bildirimi açtı.

Arızalanma Sonrası Kurtulan Mesajlar:

Jay kişisinden kurtarılmış 57 mesaj
Niki kişisinden kurtarılmış 79 mesaj
TRM kişisinden kurtarılmış 43 mesaj

-----------