selamm, umarım beğendiğiniz bir bölüm olur. sonlara doğru birazcık ağlayacaksınız ama...
----------
13 Nisan 2017
"Baekhyun iyi misin?"
Kyungsoo ve Baekhyun kahvaltı ediyorlardı. Baekhyun ve Başkan Kim'in konuşmasının üzerinden bir hafta geçmişti ve bu bir hafta içinde Baekhyun ruh gibiydi. Çekime gidiyor, geliyordu. Bunları yaparken ise bir kukladan farkı yoktu. Geceleri ne yapacağını düşünmekten uyuyamayacak dereceye gelmişti ve artık Başkan Kim'le konuşacaktı.
"Kyungsoo şirkete gitmemize daha ne kadar var?"
"İki saat, ne oldu?"
"Ben biraz erken gideceğim sen sonra gelirsin, görüşürüz." Ceketini alıp hızlıca kapıdan çıkarken Kyungsoo ise arkadaşının son günlerde değişen hal ve hareketlerini anlamaya çalışarak kahvaltısına devam etti.
-----------
Baekhyun çevirdiği taksiye binmiş ve Chanyeol'e mesaj atmıştı. Yarın beraber dağ evine gitmek istediğini söylemişti ve Chanyeol bunu kabul etmişti. Şirketin önünde durduğunda taksiye ücretini verip elleri titreyerek arabadan inmişti. Belki birazdan kariyeri bitecekti ya da Chanyeol'ü kaybedecekti. Kendisi neyi seçeceğini bilmiyordu ve bu yüzden bir adım atıp şirkete girdi.
"Başkan Kim'e haber verir misiniz? Odasına gidiyorum." Sekreter Joo ve Sekreter Shin'e yanlarından geçerken hızla söylemişti bunu. Başkan Kim'in kapısını çalmadan içeri girerken sinirden ne yapacağını bilmiyordu.
"Hoş geldin Baekhyun, söylediklerimi düşünmüşsündür umarım." Küstah bir tavırla gülerken söylemişti bunu ve Baekhyun o an yumruğunu yüzüne yapıştırmak istemişti.
"Düşündüm. Ve bu sanırım sizi memnun edecek." Demişti. Bunu yapmıştı. Belki Chanyeol'ü bir daha göremeyecekti ama eğer Başkan Kim'e karşı gelirse ilişkileri belli olacaktı ve bunu istemiyordu. Chanyeol kariyerinde hızla yükseliyordu ve rekorlar kırıyordu, kendisi yüzünden ilişkisi öğrenilir ve sorun çıkarsa Baekhyun kendini affedemezdi. Bu yüzden o adımı attı.
"Beni memnun edecek şey ne Byun?" Biliyordu, söyleyeceği şeyi biliyordu ama Baekhyun'a acı çektirmek için üstüne gidiyordu.
"Chanyeol'den uzak duracağım, onu tehlikeye atamam. Ve siz beni buradan başka bir yere göndereceksiniz." Gözleri doluyordu, dişlerini sıkıyordu ve bu iğrenç hissettiriyordu.
"Neden seni başka bir yere gönderecekmişim?"
"Chanyeol ile yakın olursam olmaz, o yüzden, lütfen." Sesi kısılıyordu, boğazı düğümlenmeye başlamıştı ve o sırada telefonundan gelen bildirim her şeyi daha çok zorlaştırıyordu. Bildirim Chanyeol'den gelmişti ve dağ evine giderken istediği bir şey olup olmadığını soruyordu. Telefonu kapatıp Başkan Kim'e döndüğünde ona baktığını fark etmişti.
"Seni göndereceğim Byun, ama inan ki ona bu kadar bağlanman doğru değil. İkiniz için de."
"Beni nereye ve ne zaman göndereceğinizi söylersiniz, şimdi, görüşürüz."
Gözleri dolu ve boğazında hissettiği o boktan hisle kapıdan çıkarken ağlamamak için kendisiyle savaş veriyordu. Hızlıca şirketten çıkarken dışarıda yağan bahar yağmuru onu daha da ağlatmak istiyordu. Ve o da bunu yaptı, eve dönene kadar yağmurla beraber ağladı.
-----
"Baekhyun bu halin ne senin?" Ağlayarak eve gelmiş, sırılsıklam olmuştu ve şimdi ise Kyungsoo'nun sorularını cevaplamaya çalışıyordu.