Selam! Sınavlarımın bitmesinden dolayı bölüm yazayım dedim. Umarım beğenirsiniz <3 Bu arada yeni bir sekai fici yayımladım, ona da bakarsanız sevinirim.
-------------------------
24 Haziran 2019
Sehun'un Junmyeon'a evlilik teklifi edeceğini söylemesinin üstünden 3 gün geçmişti ve şu an Haziran ayının sıcağının altında teklif için tuttukları yerleri süslüyorlardı. Baekhyun arkadaşları için mutluydu. Sehun ve Junmyeon mutlu olmayı en çok hak eden kişilerdi sonuçta. Eline aldığı beyaz kurdeleyi ağacın dallarına bağlarken Sehun başka bir yer yerine teklif etmek için neden sahili seçtiğini düşünüyordu. Tanrı aşkına, burası insanı eritecek kadar sıcaktı. Eliyle kendini serinletmek için sallarken Chanyeol gelmiş ve konuşmuştu.
"Sevgilim, bir şeyler getirmemi ister misin? Limonata gibi," Baekhyun söylediği şeyle gözlerini parlatıp kafasını sallamıştı ve Chanyeol dudaklarına küçük bir öpücük bırakarak sevgilisine limonata almaya gitmişti. Burası Kore'nin merkezinden oldukça uzaktı ve neredeyse herkes yaşlıydı. Bu yüzden Baekhyun ve Chanyeol'ün saklanmasına gerek yoktu. Sabahtan beri burada evlilik teklifi için sahilin belirli yerlerini ve ağaçları süslüyorlardı ve Baekhyun ciddi anlamda bunu kıskanmıştı. Sehun'un sahilin kenarını süslerken ve kurdeleleri yemek yiyecekleri masanın kenarlarına bağlarken oldukça mutluydu ve bu Baekhyun'un da mutlu olmasını sağlıyordu. Kesinlikle dünyada en çok mutlu olmayı hak eden kişi Sehun'du. Elinde kalan son kurdeleyi de ağacın sol dalına bağlayıp işini bitirdiğinde Chanyeol elinde limonata bardaklarıyla gelirken Baekhyun ise gülümseyerek ayağa kalkmış ve diğerlerini çağırmıştı. Buraya sabah Jongdae, Jongin, Kyungsoo ile beraber gelmişlerdi. Sehun ise zaten dün geceden beri sahili ayarlamak için buradaydı. Jongin uykulu gözleriyle kafasını kaşıyarak Kyungsoo'nun arkasından adımlayarak geliyordu. Jongdae ise... Sahilde bulduğu yengeçleri sevmeye çalışıyordu. Jongdae'yi kimse anlamazdı, anlamaya çalışmazlardı daha doğrusu. Herkes gelip kumların üstüne serdikleri örtüye otururken Jongdae her şeyin müthiş olduğuna dair bir şeyler mırıldanıyordu. Cidden de öyleydi, her şey müthiş olmuştu ve artık akşam oluyordu. Jongdae ve Chanyeol'ün gidip Junmyeon'u alması lazımdı. Onun yerine biraz daha kumların üstünde oturup limonatalarını içmeye devam ettiler. Jongdae yanındaki ağaca bir şeyler anlattı, Jongin Kyungsoo'ya yakın olmaya çalıştı, Sehun her şeyin hazır olduğundan bir kez daha emin oldu ve son olarak Baekhyun bir süre Chanyeol'ün dizlerine yatıp gözlerini dinlendirdi.
Akşama doğru artık zaman geldiği için herkes odalarına gitmişti giyinmek için. Chanyeol ve Baekhyun ise şimdi ikisi için ayrılan odada daha iyi görünmek için kıyafetlerini değiştiriyorlardı. Chanyeol siyah bir gömlek ve pantolon giymişti, Baekhyun ise beyaz. Baekhyun saçlarına yeni bir şekil verip Chanyeol'ün aynada saçlarını yapmasını beklerken telefonuyla ilgileniyordu. Junmyeon birkaç saat önce hepsinin bir anda nereye kaybolduklarını sorduğu bir mesaj atmıştı ama cevap vermemişti, parti gece başlayacaktı. Chanyeol yüzüklerini parmağına takıp arkasını dönmüştü ki ayağa kalkmış ona bakan bir Baekhyun gördü. Kafasını yatırıp o da Baekhyun'a bakmaya başladığında karşısındaki oğlan gülerek kollarını boynuna dolamıştı. Chanyeol bu ani sarılışa şaşırıp kollarını miniğinin beline dolamıştı. Baekhyun yüzünü Chanyeol'ün boynuna gömüp boğuk bir sesle konuşmuştu.
"Chanyeol ben gerçekten herkesten çok seviyorum seni." Söylediği şeyle Chanyeol gülmüş ve kollarını belinde daha da sıkmıştı. "Ben de seni herkesten çok seviyorum miniğim, en değerli şey sensin benim için bu hayatta." Chanyeol'ün sözlerine karşılık kafasını gömdüğü boynundan çıkarıp gülmüştü hafifçe. Chanyeol de karşılık olarak gülmüştü ve o an Baekhyun vakit kaybetmeden dudaklarını birleştirmişti. Chanyeol öpücüğüne karşılık verirken Baekhyun ellerini ensesindeki saçlara getirmişti ve çekiştiriyordu. Chanyeol bunlara karşılık ağzından memnun birkaç mırıltı çıkarırken elleri Baekhyun'un kalçalarına inmişti. Elleriyle kalçalarını sıkarken Baekhyun da elleriyle Chanyeol'ün saçlarını çekiştiriyordu. Araya diller karıştığında ve Baekhyun kendini tutamayıp Chanyeol'ün dudağını ısırdığında Chanyeol ağzının içine sesli bir inleme bırakmıştı. Baekhyun hoşnut mırıltılar çıkarırken öpücük oldukça derinleşmişti. Gittikçe derinleşen öpücüğü kapının dışından duyulan ses bozmuştu.