Herkese merhabaa, öncelikle bölümün bu kadar çok geç gelmesi maalesef elimde olmayan sebeplerden dolayı gelişti. Telafisini yapacağım bol bol :)
Keyifli okumalar❤️
********************************
"Batuhan amcan neden böyle bir şey yapsın ki?" Sesim korkudan fısıltıyla çıkmaya devam ediyordu.
"Öğreneceğim şimdi, ben aksini söyleyene kadar sakın arabadan inme Derin." Adamlara öfkeyle bakmaya devam ediyordu
Bunu kesinlikle yapmayacaktım neler olduğunu öğrenmeliydim "Hayır bende geleceğim neler olduğunu bilmek istiyorum."
"Derin! Sana söylediğimi yap!" Bağırışıyla yerimden zıplarken ağzımdan istemsizce çığlık kaçmıştı korkudan titriyordum.
Batuhan bana doğru dönüp yüzümde korkumu okurken titreyen dudaklarıma baktı, canı acıyormuş gibiydi sanki, gözlerinde anlamadığım birden fazla duygu vardı "Özür dilerim sana bağırmamalıydım, korkma ben yanındayım." Konuşması beni sakinleştirirken Batuhan çoktan arabadan inmiş adamlara doğru yürüyordu.
Ne kadar korkarsam korkayım neler olduğunu öğrenecektim, korkumu sadece ben bilecektim başkası değil, hızla arabanın kapısını açtım ve neler konuştuklarını duyabilmek için bir kaç adım attım.
"Neler oluyor burada Emre?" Batuhan'ın öfke dolu bakışları Emre'yi bulduğunda, adamlardan birinin bana doğru bir adım attığını gördüm.
Çığlık atmak istedim ama konuşma yetimi kaybetmiş gibiydim hiçbir şey yapmadan adamın bana doğru gelişini izliyordum, kısa bir süre sonra adamla aramızdaki mesafe gittikçe azalırken duyduğu sesle yerinde donup kalmıştı.
"Bir adım daha atarsan senin kemiklerini kırarım!" Batuhan hızla yanıma geldiğinde bana doğru gelen adam ise geri çekilmek zorunda kalmıştı.
Emre olduğunu anladığım kişi bize yaklaştığında Batuhan beni arkasına almıştı "Batuhan Bey, amcanız Derin Hanım ile görüşmek istedi bizde kendisini almak için geldik."
Batuhan'ın tüm vücudunun öfkeden kasıldığını hissettim "Derin Hanım gelmeyecek siz ise amcama benim geleceğimi söyleyeceksiniz."
"Ama Batuhan Bey, amcanız..."
"Ne dediysem o Emre! Şimdi gidiyorsunuz."
Emre itiraz etmek için konuşmak istedi ama Batuhan'ın öfkesi karşısında konuşmakta zorlanıyor gibiydi.
Kısa bir süre sonra Emre diğer adamlara başıyla arabayı gösterdiğinde adamlar ve Emre arabalara binip uzaklaşmışlardı.
Uzaklaşan arabaları izlemeye devam ederken başımdaki ağrı ve mide bulantım kendini göstermeye başlamıştı.
"Derin, iyi misin?" Bakışlarım Batuhan'ı bulduğunda başımı olumsuz anlamda salladım, iyi değildim son günlerde olanlar allak bullak etmişti beni.
"Evin anahtarı sende mi?" Evden aceleyle çıktığım için anahtarımı almadığım aklıma geldi "H-Hayır evden aceleyle çıktığım için unuttum." Batuhan anlayışla bana bakarken arabayı gösterdi "Arabaya geçelim Yiğit'i arayacağım sen ve Ece'nin yanında olacak ben gelene kadar."
Beni arabaya yönlendirirken Ece'nin adını duymamla yerimde donmam bir oldu. "Batuhan Ece evdeyse korkmuştur bakmamız lazım!"
"Merak etme Ece evde değilmiş, Yiğit'le beraber olmalı." Arabadaki yerimi aldığımda aklım Batuhan'ın söylediklerini yeni idrak ediyordu.
"Nereye gideceksin Batuhan, neden sen gelene kadar Yiğit bizle olmak zorunda."
"Amcamın yanına gitmeliyim konuşmam gerek, yalnız kalmanızı istemiyorum başka adamları gelebilir yeniden." Kalbim sıkışıyordu gitmesini istemiyordum ona bir şey olucak gibi hissediyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Su Perim
Teen Fiction"Benim küçük su perim..." diye severdi Batuhan beni hep, bu sözü ile tüm sıkıntılarım giderdi.. Şu an ise bu sözü hatırlamak ve Batuhan'ı görmek benim sıkıntılarımı gidermek yerine beni iyice sıkıyordu,nefes alamıyordum sanki.. Tanıdık bir çift mav...