JEALOUS • KOOKMİN

𝟺. 𝙱𝚘̈𝚕𝚞̈𝚖

  Jimin gelen bildirim sesiyle elindeki yastığı bırakıp telefonunu eline aldı. Bildirimin üzerine tıkladığında tanımadığı birinden geldiğini anlamıştı.

*Myung_ki sana bir mesaj göndermek istiyor.*
Merhaba Jimin,
Seni iki gün önce okulda gördüm. Sanırım yenisin. Yoksa senin gibi mükemmel birini bu kadar geç fark etmek imkansız :) Gördüğüm andan beri gözlerimi senden alamıyorum. Sınıfını da öğrendim.
Acaba yarın buluşabilir miyiz? Lütfen bu teklifi geri çevirme.
23.42

Jimin bu çocuğu daha önce okulda hiç görmemişti. Ve herkesin ona bu kadar yakın davranması sinirini bozuyordu. Nedense bir tek Hoseok'a ısınabilmişti. Bu sikik çocuk da kimdi şimdi? Gerçekten merak ediyordu ve sırf bu yüzden teklifi kabul etmek istiyordu.

Parkjm;Peki. Yarın ilk teneffüs sınıfımın önüne gel. 23.45

Myung_ki; Wow! Çok sevindim. Yarın görüşürüz Jimin.
23.45 görüldü

Jimin umursamazca telefonunu kapattı. Yorgun hissediyordu ve bu yüzden uyuyacaktı. Ama uykusuna engel olan bir şey vardı. Sürekli aklından çıkmayan biri. Jeon Jungkook. Jimin sıcak yatağından kalkıp çantasına doğru yöneldi. Yavaşça fermuarı açıp kendi kıyafetlerinin arasına sıkıştırdığı Jungkook'un tişörtünü çıkardı. Kokusu kendi kıyafetlerine de sinmişti.

İstemsizce tişörtü alıp burnuna götürdü. Bu koku ciğerlerine çiçek açtırabilirdi. Tişörtü alıp yatağına geçti. Yastığın üzerine geçirip başını koyduğunda kokunun kaybolmaması için Tanrıya yalvarıyordu.
Uzun süre onu düşündükten sonra uykuya daldı...
***

İlk ders bitmişti. Teneffüs zili çaldıktan hemen sonra kapıda beliren uzun çocuk ona seslenmişti.
"Jimin-ah!" Şu dünkü çocuk olmalıydı.
Jimin yerinden kalkıp kapının önünde bekleyen uzun çocuğun yanına gitti. O kadar fena görünmüyordu fakat bir Jungkook edemezdi.
"Evet,ne istiyorsun?"
"Jimin ben çok heyecanlıyım! Kalp atışlarıma engel olamıyorum! Kalbim çıkacak sanki baksana!"Jimin'in elini alıp göğsünün üzerine koyduğunda koridorun karşısında Jungkook öfkeli gözlerle onları izliyordu. Jimin hızla elini çekip "Ne yapıyorsun amına koyayım!" Diye bağırınca Jungkook hızla yanlarına gelmişti.

"Bu çocuk seni rahatsız mı ediyor?"Öfkeyle sorunca Jimin de ona dönüp,
"Bu seni neden ilgilendiriyor. Gördüğün gibi kendi başımın çaresine bakabiliyorum."
"O haklı,seni neden ilgilendiriyor?" Myung Ki'nin sorusuyla Jungkook iyice sinirlenmişti. Aniden çocuğun yanağına sert yumruğunu geçirince tüm okul oraya toplanmıştı. Jimin ise hem öfkeli hemde şaşkındı.

"Sikeyim! Jungkook ne yapıyorsun!?"
"Kes sesini ve sınıfa dön Jimin!" Jungkook'un bağırışıyla Jimin yerinden sıçramıştı.
Myung Ki hızla oradan uzaklaşırken Jungkook da onun arkasından gidiyordu. Jimin koşup Jungkook'u kolundan yakaladı.
"Bırak gitsin. Kötü bir şey yapmadı. Neydi bu yaptığın?!"
"Onu tanımıyorsun Jimin,sus."
"İzin verseydin tanıyacaktım!"
"Sen iyi misin?" Birden sakinleşip sorunca Jimin'in kalbi teklemişti.
"Evet iyiyim. Sen?"
"Beni siktir et,ben zaten iyiyim."
"Lavaboya gitmek ister misin?"
"Jimin bana ilkokulda çocuğu kavga etmiş anne muamelesi yapma. Sınıfına dön. Bende geleceğim."
Jimin kafasıyla onaylayıp sınıfına döndü.

İki ders geçmesine rağmen hâlâ olayların şokunu atlatamamıştı. Ve Jungkook'un onu neden koruduğunu da anlamamıştı. Sürekli arka sıraya bakıyordu fakat Jungkook hiç oralı olmuyordu. Sanki birkaç saat önce hiçbir şey yaşanmamış gibi davranıyordu. Ve bu cidden Jimin'i sinirlendiriyordu.

Teneffüs zili çalınca Jimin hızla sınıftan çıktı. Hoseok'u bulması gerekiyordu. Sınıfı bildiği için sorun olmamıştı. Bahçedeki banklardan birine oturdular.
"Selam Hoseok,sana sormam gereken bir şey var."
"Hm dinliyorum."
"Myung Ki adında bir çocuk var,tanıyor musun?"
"Evet tanıyorum da neden sordun?"
"Bana takıntılı gibi davranıyor. Ve kim olduğunu merak ediyorum daha doğrusu nasıl biri olduğunu."
"Ondan hoşlanmıyorsun değil mi?"
"Tabiki hayır. Tam tersi ondan nefret ediyorum."
"Oh,bu iyi."
"Neden?"
"Jimin,o çocuk iki sene önce kendi sevgilisini öldürdü."
"Hasiktir.."
"Onun hissettiği duygu sevgi değil. Birine takıyor ve sonunda ona güzel olmayan şeyler yaşatıyor...Anladın sen beni."
"Anlıyorum. Peki neden hâlâ burada?"
"Arkasında güçlü bir ailesi var."
Teneffüs zili çalınca Hoseok hemen ayaklandı.
"Bu ders sözlüm var Jimin,ben kaçtım. Sakın o çocukla yakınlaşma,iyi dersler!"
"Sana da."