Alarmın sesiyle sızlanarak uyandı. Kötü bir gece geçirmişti. Uyuyamamıştı ve şimdi de şu siktiğimin okuluna gitmesi gerekiyordu.
Bugün idman olduğunu hatırlayınca iyice siniri bozulmuştu. Hiç enerjisi yoktu. Kahvaltı yapmak dahi istemiyordu oysa gerçekten sağlıklı beslenen ve öğünlerini zamanında yiyen biriydi.
Siyah pantolonunu beyaz tişörtünün altına geçirdi.
Bol ve siyah hırkasını da giyindikten sonra çantasını tek omuzuna atıp evden çıktı.Okula vardığında yavaş adımlarla sınıfına yürüdü.
Gözleri Jimin'i arıyordu. Ama henüz gelmemişti.
Jimin'in oturduğu sıradan çok daha uzak bir yere geçti. Çantasını bırakıp bahçeye indi."Selam Jungkook!~"
"Selam."
"Nasıslın~"
"İyiyim,gitmeliyim."Hızlı adımlarla uzaklaştı. Bu kızlarla konuşmak asla istemiyordu. Yalak gibi yapışıyorlardı ve Jeon bundan nefret ediyordu.
Telefonunu çıkartıp bildirimlerine baktı. Jimin'den mesaj yoktu. Dün gecenin kabusa dönüşmesi onu parçalamıştı...
"Myung Ki'ye ilgi duyuyorsa neden bana öyle davranıyordu?"
Tüm gece aklındaki tek soru buydu. Dersin başlamasına çok az kalmıştı. Sınıfına giderken koridordaki tüm öğrenciler ona bakıp bir şeyler fısıldıyordu."O, okulun en havalı öğrencisi olan Jeon Jungkook değil mi? Neden bir ezik gibi görünüyor?"
"Bilmiyorum."Sınıfa gidip yerine oturdu. Kapıda beliren sarışın dikkatini çekti. Jimin gelmişti. Göz göze geldiklerinde başka şeylerle ilgilenmeye başladı.
Onu düşünmek istemiyordu.Jimin sessizce yerine geçti. Neden dün olanların şokundaydı. Neden ona gerçeği söyleyememişti.
Sadece buna hazır olmadığı için miydi? Ya da duygularından emin olmak mı istiyordu?
En az Jungkook'un kadar onun da aklı karışmıştı.
Sabaha kadar berbat hissetmişti."Neden benden bu kadar uzakta..." Jungkook'un ona bakmasını bekliyordu ama o sadece defteriyle ilgileniyordu. Ders bittiğinde kesinlikle yanına gidecek ve gerçeği söyleyecekti. Başlamadan bitiremezdi...
Sıkıcı ders sonunda bittiğinde onun yanına gitmek için yerinden kalktı.
"Jimin-ah!" Duyduğu iğrenç sesle kafasını kapıya çevirdi.
"Ne var Myung Ki?"
"Konuşmamız gerek."
"Neden?"
"Lütfen Jimin."
"Pekala."
Jimin son kez Jungkook'a baktığında umrunda bile değilmiş gibi gözüküyordu. Oysa içindeki ses Myungk Ki'nin kafasını vücudundan ayırmasını söylüyordu. Yumruğunu sıktı. Gerçekten çaresizdi.
Jimin nasıl onun yerine Myung Ki sikiğini seçmişti ki!Sinirden gözlerinden ateş çıkacak gibiydi. Büyük bir hışımla yerinden kalktı. "Sikitiğimin Myung Ki'si!"
Tüm sınıf şaşkınca onu izlerken kimseyi umursamadan sınıftan çıktı. Büyük ihtimalle bahçede olmalıydılar.Bahçeye inince etrafı taradı. Sinirden gözü dönmüş gibiydi. İki ağacın arasındaki bankta oturan ikiliyi görünce iyice sinirlenmişti. Hızlı yürüyecekti ki kolundaki kemikli el buna engel oldu.
"Ne tutuyorsun bıraksana!"
"Jungkook sakin ol bu hâlin ne?!"
"Sikeyim,Tae anlamıyorsun!"
"Anlıyorum,bağırma. Çok fazla sinirlisin, sakin ol.
Jeon duraksadı. Gerçekten kontrolden çıkmıştı.
Derin bir nefes aldı.
"O çocuğu sikeceğim."
"Ne olduğunu anlat bana."
"Dinle.."*Dün gece olanları anlatır.*
"Emin misin? Yani Jimin kendi isteğiyle mi onunla?"
"Siktir...Bunu hiç düşünmemiştim. Bu herif Jimin'i tehdit ediyor olmasın!"
"Ya bi sakin ol amına koyayım. Celallenme."
"Ne yapmalıyım?"
"Jimin ile konuşmayı dene."
"Ya ona gerçekten...aşıksa?"
"O zaman vazgeçersin Jeon."
"Hayır...Ben kaybetmem Taehyung."
"Şu sikik inadını bırak. Onun tercihi."
"Peki,Jimin ile konuşmayı deneyeceğim."
"Güzel,hadi sınıfa dön."
YOU ARE READING
JEALOUS • KOOKMİN
FanfictionDış dünyaya karşı nefretle dolu olan iki erkeğin birbirlerine olan aşkı. Ve bu aşkın getirdiği hırçın kıskançlıklar...