tae

2.4K 179 43
                                    

jennie

Stresle dolabımın önünde durmuş ne giyeceğime karar vermeye çalışırken derin bir nefes verdim. Taehyung ile buluşacağım için çok gerginim ve dürüst olmam gerekirse neden onunla buluşacağımı bile bilmiyorum. Bizim oturup iki cümle bile kurabileceğimizi düşünmüyorken şimdi sadece o ve ben, baş başa, ikimiz buluşacak ve evim için alışveriş yapacaktık. Gerçekten kulağa çok saçma geliyordu.

Dolabımla uzun süre bakıştıktan sonra beyaz crop, açık kahve etek ve üstüne uzun bi oduncu gömleğini çıkarttım. Altına da beyaz spor ayakkabı giyecektim.

Makyaj masamın önüne oturup hafif bir makyaj yapmaya karar verdim. Kesinlikle onun için değil, kendim için. Saçlarımı maşayla dalgalandırıp çok sıkı olmayan bir at kuyruğu yaptım ve perçemlerimi önüme saldım. Hazır gibiydim.

Tam gömleğimi üstüme geçirdiğim sırada telefonuma bildirim sesi gelmesiyle makyaj masama yönelip telefonu elime aldım.

hyungtae: Evden çıkıyorum.

jennykm: Tamam, bekliyorum.
*konum*

Tamam, kabul. Heyecanlıydım. Az önceye kadar hafiflemiş olan stresim bu mesajla tekrar gün yüzüne çıkmıştı.

Aşağı inip bir bardak su içtikten sonra koltuğa oturup beklemeye başladım. Aynı zamanda da gidip bir yere oturursak put gibi durmak yerine ne tartışıp konuşabiliriz diye kafamda bir konu listesi çıkartıyordum.

Fotoğrafçılık okuduğunu biliyordum, bende sinema okumaya başlayacaktım ve bunu birbiriyle bağlayabilir miyim diye düşünüyordum. Sırf bölümü olduğu için değil normalde de fotoğraf çekmeyi sevdiğini de biliyordum ve arada modellik yaptığını biliyordum. Eski yaşadığım şehirde bende bir takım modellik işlerine, fotoğraf çekimlerine gitmiştim burdan kesinlikle bir konu çıkartabilirdim bence.

Düşüncelerime daldığım sırada telefonuma bir bildirim ve dışarıdan da korna sesi gelmişti.

Hadi bakalım. Başlıyoruz.

—-

Arabaya bindiğimiden beri birbirimizi selamlamak ve nasıl olduğumuzu sormak dışında neredeyse hiç konuşmamıştık. Ortamda tuhaf bir sessizlik vardı ve doğrusunu söylemek gerekirse hiç yadırgamıyordum. İkimizde aynı şeyleri düşünüyor olmalıydık. Buluşmamız saçmaydı ve buna şimdiden pişman olmuş gibiydik.

Gideceğimiz yerin uzak olduğunu fark etmiştim çünkü belki on beş dakikadır yoldaydık ve benim işimi halledebileceğim yerler hala çevrede gözükmüyordu. Bu tuhaf sessizliği bölmenin en iyi yolu radyoyu açmak diye düşünüyordum.

Ha bu arada...

Evde düşünüp listesini yaptığım tüm konuları şimdiden unutmuştum.

"Radyoyu açsam sorun olur mu?"

Gülümseyerek tuhaf bir gerginlikle sorduğum soruya bana göz ucuyla bakıp başını sallayarak yanıt vermişti. Elimi radyoya götürüp güzel bir istasyon aramaya başlamıştım ki sevdiğim bi şarkıyı duymamla anında elimi çekip biraz da sesi açtım.

"Baby, this love, I'll never let it die
Can't be touched by no one
I'd like to see 'em try
I'm a mad man for your touch, girl, I've lost control
I'm gonna make this last forever, don't tell me it's impossible"

notice || taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin