// NUDE \\ Jikook

Yuvarlanmak

"Centilmence bir maç olsun beyler!"

"Centilmemce oynayacak olsaydık kızları aramıza almamazlık yapmazdık hocam. Bırakın istediğimiz kadar katliam yapalım."

Bizi utandırıyorsun Yoongi!

Hoca sana seri katilmişsin gibi bakıyor resmen. Kolumla dürttüm yavaşça onu. Aynı takımdaydık ve evet, gerçekten de kızları paintball sahasına almamıştık.

Eve dönmeden önceki son gün yalnızca paintball sahasını açık bulabilmiştik ve dışkıya dadanan sinekler gibi çuvallandık sahaya.

Amacımız altı kişi oynamaktı fakat yanımıza gelen diğer altı faydasızla altı altı olmak üzere iki takım olmuştuk. Karşı takımda Met hyun' un olması ayrı bir sıkıntıyken Jungkook' un da onun takımına düşmesi ayrı bir olaydı.

Yan yana durmuş onu boğmamak için zoru duruyor gibiydi. Eminim ki karşı takımda olsalardı silağı ağzına dayar boyaları içine öyle sıkardı. "Herkes kendi bölgesine dağılsın. Düdük sesini duyduğunuz an oyun başlar ve bölgelerden çıkarsınız!"

Onayladığımızı belli eder bakışları etrafa sunduğumuzda koşarak kendi bölgelerimize dağıldık. Düdük sesini daha duymamışken sırtımı geldiğim cephaneliğin arkasına dayadım.

"Sorun yok Jimin."

Sorun yok muydu? Şu anda oyundan hiç zevk almayacağım ve aptal bir psikopatın yanımızda bizimle oynaması kesinlikle sorun değildi.

"Yoongi onunla aynı sahadayız. Ya adam beni kucağında resim çekmek için tuvalete götürmüş. Koskocaman ormanlık sahada yapamayacağı ne var?"

"Bak." dedi elindeki silahı bırakıp beni rahatlatmak için omzumu sıvazlarken. "İstersen hep beraber dolaşırız. Birbirimizin arkasını kollarız. Gergin de hissetmezsin."

Gülümsedim. Yanımda olduğunu bilmek güzeldi. Az ama öz arkadaş olması her zaman harikaydı. "Ayrcıa hala nasıl onu dövmemize izin vermediğini anlamıyorum."

"Taehyung şu dayak mevzusunu kapat. Belli ki sikik bir adam yüzünden sizin zarar görmenizi istemiyor."

"O sikik adam sen olmayasın da."

Bir de bu iki nefret ilişkisi yaşayan çiftin benimle aynı takımda oluşu var. Tıpkı Namjoon ile Seokjin' in Jungkook' un yanında olması gibi. Bunların vereceği akıllara hiç güvenemem. Hepsi ayrı telden çalıyor.

Yoongi gözlerini devirirken yine de onların anlaşma biçimlerine sırıttım. Ne de olsa tatlı bir çifttiler. Sakinleşmeye başladığım sıralar derin nefesimi dışarıya salarken duyduğum düdük sesi rahatlamama emgel olmuştu.

"Sikeyim!"

"Jimin seninleyiz dedik. Sakin ol. Değil mi Taehyung- Taehyung?" Etrafımıza baktığımız sırada ikimiz dışında herkesin çoktan oradan uzaklaştığını gördük. "Tazı mı bunlar lan?"

"Taehyung ve Jungkook gerçekten rekabetçi ruhlara sahip. Gel hadi. Birlikle gidelim." Yanıma bıraktığım silahı tekrardan elime alırken halen düzenleyemiyordum nefesimi.

Korktuğum şey vurulmak değildi. Gergindim çünkü bu büyük yerde tek başıma kalmak hiç cazip gelmiyordu.

"Buradan." çıktığımız bölgeden ağaçların sıkılaştığı toprak bölgeye giderken tedirgince arkamı kolluyordum. Yoongi önümde dururken bir elim onun kolundaydı.