Sert ve keskin bakışlar

7.9K 499 592
                                    

Çıplak sırtım soğuk yatak ile buluştuğunda gözlerimin önüne düşen saçlarımı geriye doğru çektim. Gözlerim yeteri kadar bayıktı ve kanımda alkol damlaları dolaşıyordu.

Gereğinden fazla olmasa bile.

Karşımda durup yatan bedenimi gözleriyle arsızca süzdü. Çok haşin davranıyordu. Büyük ihtimalle geçen gecenin acısını çıkaracaktı.

Hızlıca kendi tişörtünü çıkardıktan sonra eğildi üzerime doğru. Dudakları pantalonumun kemerinin hemen üzerinden başlayarak yol çizme adımları atmıştı.

Dudakları arasından diliyle karnımı ıslatarak geçiyordu. Bedenimi titretirken yorganı, teni yormayan sıcaklığı ile birlite avuç içlerimle kavradım.

Kafamız biraz da olsa güzeldi. En azından ben Jungkook kadar abartmamıştım.

Üzerime yerleşirken bacaklarını yavaşça kalçamın iki yanına koydu. Göğsüme ulaşan dudaklarıyla dişlerini kullandığında kaşlarım anlık sızı ile çatılmıştı.

Ben dişlerimi birbirine bastırırken onun dişlerini kullandığı yer sol göğsümdü.

"Yavaş ol köpek. Elinde olsa kalbimi ısıracaksın."

Ortamdaki sakin havaya karışan yumuşak ve net kıkırdama sesinden sonra kafasını kaldırarak yüzüme baktı. Güzel gözleri ve keskin bakışları yüzümü incelerken vücudunu bana sürterek yukarıya kaymış ve yüzü tam yüzümün üstünde durmuştu.

"Eğer elimde olsa her parçanı dudaklarım ve dişlerim arasına almak isterdim."

Bir elini bedenimin sağından çekip gözlerimin önüne düşen parçaları kenara çekmişti.

İçimdeki hoşluk gittikçe büyürken gözleri kendi gözlerim ile dudaklarım arasında gidip geliyordu. Yüzündeki açlık ifadesi beni daha arzular hale getirirken gözlerimize baktık.

"Jungkook..." dedim kısık çıkan sesimle.

Gözleri daha da parlarken irileşmiş göz bebeği kısılan gözleriyle beni izliyordu.

"Seni tutan kimse olmadığının farkında mısın?"

Bunu dememi bekliyormuş gibisinden dudağının kenarıyla gülmüş ve kafasını boynuma gömmüştü. Kafamı daha fazla geriye doğru atarken dişlerinin arasındaki boynumun morardığına emindim.

"Ahm." Titreyen göz kapaklarım bedenimi daha da hareketlendirirken dudakları çizdiği yoldan köprücük kemiklerime kadar inmişti.

Durmak bilmeyen hormonlarım beni delirtmeye yetmiyormuş gibi onunla karıştığında daha da beter oluyordum.

Sihirli dudakları biraz daha aşağıya indikten sonra hafiften doğrulup, dudakları halen karnımdayken elleriyle kalçamın iki yanından tuttu.

"B-bu kadar mısın Jungk-kook."

"Sabretmiyorsun ki güzelim." demesi ile birlikte elleri kendi beline geçtiği gibi kemerini çözerek çıkardı. Siyah deri kemeri ikiye katlayıp bana gösterdiğinde gülümsedim.

"Bunu hatırlıyor musun?"

Yüzümdeki arsız gülümseme daha fazla yayılırken kafamı yan yatırıp olumlu anlamda kafamı salladım.

"Unutmak için vücudunun bunu istememesi gerek."

Tuvalette ilk kez birlikte olduğumuzda ellerimi kendi boynunun arkasında sabitlemek için kullandığı kemerdi. Vücudumu gerip, istediği gibi dokunmasına sebep olan o kemer.

Kemeri bir iki kere çevirip kendi içerisinde geçirdikten sonra bir ucunu tekrardan çıkarmıştı. "Tekrar denemek ister misin?"

Gözlerimi kapatıp yavaş ve ahenkle açarken yüzüme gülümsemeyi yaydım. Arsız bakışlarım bir o, bir de elindeki kemer arasında gidip gelirken tek kaşımı kaldırdım.

// NUDE \\ JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin