// NUDE \\ Jikook

Taegi (extra)

"Bana ciddi olmadığını söyle Yoongi. Ayrıldık da ne demek?!"

"Eğer sarhoş bir şekilde kapımın önüne gelmeseydin, aklın başında davransaydın daha rahat yerleşirdi aklına."

Ağzı açık dediklerimi ve dolan gözlerimi izlerken ne diyeceğini düşünmeye çalışıyordu.

"Şu anda saçmalıyorsun! Bunu salonda oturup konuşacağız."

"Vay! Kucağına oturmam dışında bir şey söyledin nihayet!"

Bana yaklaşmak için birkaç adım daha attığında geriye gittim. Bu ilişki başlayalı yıllar olmuş gibi davranıyordum belki de ama sınırlarıma dayanıyordu.

"Bebeğim lütf-"

"Önce o elindeli bira şişesini bırak Taehyung."

Gözlerimi onun yüzünden çekip bana uzattığı elindeki biraya diktiğimde kaşları çatılmıştı. Asla tadında bırakmıyordu ki!

İçmek de bir yere kadardır.

"Bu sefer konuşacaklarımız aklında kalsın istiyorum."

Gözümde onun aksine bir damla bile yaş yokken ciddiyetle ona bakmak her zamankinden daha zordu.

Masum bir bebek gibi sınırlarımı zorluyordu ama biliyordum ki bebek tavırları yalnızca kandırmak içindi!

Gözlerini sıkıca kapatıp elindeki şişeyi sertçe arkamdaki duvara doğru fırlattığında anlık refleksle gözlerimi kapatıp açmıştım.

"İlk günlerdeki gibi yapamaz mıyız?"

Ben yere bakmaya devam ederken bana yaklaştı. Elini belimin iki yanına yerleştirirken bir elini yavaşça çekip çenemin yanına koydu.

"İlk zamanki kadar sinirli olalım. Ama herşey bir anda gelişsin."

"Kes şunu."

Elimden geldiğince sakin ses tonumu belirtmeye çalıştım. Çoğu zaman konuştuğum düz tonla konuşurken bana daha da yaklaştı.

Kafasını boynuma, elini koymadığı tarafa, gömüyordu. Sıcak nefesini hissetmeye devam ederken o da konuşmaya devam etti.

"Bu sefer de sen beni düşür yere."

"Geri çekil Tae."

Ses tonu büyülüyordu beni.

Sanki bana inadına daha fazla yanıma sokuluyordu. Eli belimin arkasına yerleşip kendini daha sıkı bastırdı.

Kokumu içine çektiğini hissederken kolumla iki omzunu da sertçe tutup yere düşecek kadar sert şekilde ittirdim.

"Kes şunu dedim!! Ayrıldığımızı anlayamayavak kadar mankafa mısın sen?! Cidden canımı sıkıyorsun! Bu kadar fazla sarhoş olacağını düşünmemiştim! Ne diye içip duruyorsun k-ki-?!"

Aşırı bağırmam yüzünden tükürüğüm boğazıma kaçarken sertçe öksürmüştüm. Elimi ağzımın önüne koyup öksürmem yavaş yavaş dururken gözlerimi sıktım.

Nefesimi dizginlemek zordu. Solduğum oksijen zehir gibi dolarken ciğerlerime küfür savurdum ağzımdan.

"Bak Taehyung, ilk değil ama artık son söyleyişim. Ya tavırlarını değiştirirsin ve inanırsam affederim, ya da bir daha asla görüşmemek üzere ayrılırız."

"Tanrı aşkına hangi tavrımı değiştireyin Yoongi?! Yardım et o zaman bana!"

Yüzündeki hassas ifade ile bağırarak anlamadığını belli ettiğinde derin bir iç çektim. Salağa mı yatıyordu yoksa gerçekten mi bir bok anlamamıştı emin değilim.