Bir hafta sonra
Plan uygulama günü geldi ve çattı.Bende Madam Promfery sayesinde hızlıca iyileşmiş çabucak ayaklanmıştım.Hastane kanadında olduğum sürece ziyaretime gelen çok erkek olmuştu.Bu zaman sürecinde ise asasız büyü yapabildiğimi anlamıştım.Ve planı tekrar gözden geçirdim.Bu siz okuyuculara ağır gelebilir ama benim için bu daha başlangıçtı.Ne şans ki bugün sihirli yaratıkların bakımı vardı.Planımın açığa çıkmaması için iki gündür Esmayla takılıyorum.Yanımda şahit olduğu sürece sorun yoktu.Kimse iftira atamazdı.Öğle yemeğindeydik ve yemeğimle oynuyordum
"Yemeğine eziyet etmeyi ne zaman bırakacaksın Eylül?"
Kafamı kaldırıp baktığımda Cecila olduğunu görmüştüm
"Üvey annem mektup gönderdi de canım ona sıkkın."
Yalan değildi.Bir saat önce mektup göndermişti.Cebimdeki buruşturduğum mektubu çıkartıp ona gösterdim
"İçinde ne yazıyor ki canın sıkıldı?"
Mektubu cebime koyup
"Üvey kız kardeşim iki hafta sonra buraya geliyormuş."
Bizi dinleyenler hatta direk Gryffindor masası şaşkınlıkla bana bakıyordu.Cecila ise şokla gözlerini sonuna kadar açtı
"Senin kız kardeşin mi var?"
Yere bakıp biraz sustuktan sonra cevapladım
"Aramızın pek iyi olduğu söylenemez.Benden bir buçuk yaş küçük.Bu konu hakkında daha fazla konuşmasak olur mu?"
Yemek boyunca daha hiç konuşmadık.Yemek bittiğinde ise sessizce kalkıp Esma'nın yanına gittim.Esma masadan kalkıp koluma girdi
"Ne oldu da herkes sana bakıyor Eylül?"
Ofladım
"İki hafta sonra İpek gelicekmiş.Annesi mektup gönderdi."
Elini ağzına tutup
"Eyvahlar olsun..."
"Yürü Esma şuan İpeği düşünemicem.Derse geç kalırsak Profesör Kettleburn ceza verecek."
Beraber bahçeye çıkıp çiftlerin olduğu yere geldik.İçimdeki Slytherinli Erdem kanı kaynıyordu.Öyle ki içimdeki iç sesim şeytanca kahkahalar atıyordu.Ne diyebilirim ki şapka beni yanlış binaya göndermiş olabilir diye düşünüyorum bazen.Öğrenciler toplandığında çantamdaki su matarasını çıkardım.Profesör Kettleburn geldiğinde
"Bayan Erdem iyi değilseniz derse girmek zorunda değilsiniz."
Ben bu adama bayılıyorum ya.Nazikce tebessüm ettim
"Madam Promfery sayesinde hızlıca iyileştim.Sorduğunuz için teşekkür ederim Profesör."
O da gülümseyerek dersi anlatmaya başladı
"Evet çocuklar.. Bugün sizlere testralleri anlatacağım.Görebiliyor musunuz?"
Bütün öğrenciler çitin arkasına baksada çoğunluk birşey göremedi.Onaylamayan mırıltılar yükselince tekrar sordu
"Peki neden göremediğinizi bilen var mı?"
Ben ve Evans el kaldırınca ofladım.Sözü bana verince
"Testralleri sadece ölümü görmüş insanlar görebilir."
"Aferin bayan Erdem!Peki siz görebiliyor musunuz?"
Başımı onaylayarak salladığımda meraklı fısıldaşmalar yükseldi
"Peki kimin ölümünü gördüğünüzü sorabilir miyim acaba?"
"Büyükannemin ölümünü gördüm.Muggle hastalığından ölmüştü."
Dersi normalce anlatmaya devam ederken aklım büyükanneme gitmişti.Babamlar beni 12 yaşındayken evden kovmuştu.Bana tek sahip çıkan akrabam büyükannemdi.Bana güçlü olmayı o öğretmiş yeni limanım olmuştu.Taki ölene kadar.Kendime gelip mataradan su içmeye başladım.Bir yandan Evans'a baktım.İki adım ilerisinde testral dışkısı vardı.Sol gözümü kırpıp asasız şekilde ayağını kaydırdım.Hemen önüme bakıp su matarasını çantama geri koydum.O sıra ise Evans'ın çığlığı duyuldu.Arkamı dönüp baktığımda gülmemek için kendimi sıkmaya başladım.Yüzünün her tarafı simli siyah dışkı vardı.Profesör Kettleburn Evans'ın yanına gitti
"Merak etmeyin bayan Evans.Testral dışkısı cildi pürüzsüzleştirir ama kokusu iki gün çıkmaz."
Suratına aklapakla yaptı
"Bugünlük bu kadar yeter.Dağılabilirsiniz."
Kendimi sıkmaktan yanaklarım kızarmıştı.Esma yanaklarımı fark edince elini koydu
"Eylül iyi misin?Yanakların elma gibi kızarmış."
"İyiyim.Hemde çok iyiyim."
İç sesim zafer dansı yaparken dudaklarım kıvrılmıştı.Gözlerimi düzelttim.Beraber karagölün yakınındaki kiraz ağacına doğru ilerledik.Yere oturduğumuzda Evans sinirli bir şekilde çapulcular ile birlikte geliyordu.Tamamen yanımıza geldiğinde ayağa kalktım.Gömleğimin yakasından tutup sinirle
"Sen yaptın değil mi?!"
Bilmemezlikten geldim
"Ne yapmışım?"
"Masum rolü oynama Türk kızı!İkimizde adımız kadar iyi biliyoruz kimin yaptığını!"
Alayla gülüp elimle burnumu kapattım
"Biliyorsan banada söyle o kişiyi tebrik edeyim.Ayrıca koku yakışmış.Tam sana layık."
Sinirle yakamı bırakıp ittiğinde gözlerim yine kızarmıştı
"Ne diyebilirim ki kim kime denkse ona çekilirmiş.Demek ki sen b*ka denkmişsin Evans."
Elini saçıma doğru uzatınca kolunu sıkarak tuttum
"Eğer bir daha bana elini kaldırırsan-"
Lafımı kesip alayla güldü
"Ne yaparsın Türk kızı çok merak ettim."
Sinsi bir sırıtış sunup kolunu morartacak şekilde sıktığımda acıyla inledi
"O elini alır müsait bir yerlerine sokarım Evans.*kolunu bıraktım*Fazla merak iyi değildir.Senin üzerinde uygulamamı hiç istemezsin."
Potter sinirle yanıma geldi ve beni itti.Birkaç adım sendeledim
"Bulaşma Erdem.Rahat bırak Lily'i."
Üzerimi silkeleyip tam dibine geçtim.İşaret parmağımla omzundan ittim
"Buraya gelip saldıran ve bağıran ben değilim.O ne hakla bana el kaldırabiliyor o zaman?Evans ilahta ben mi bilmiyorum yoksa hm?"
Cevap vermedi.Remus ve Sirius kızın haklı olduğunu düşünüyordu.Onlara göre Evans'tan daha ağır bir intikam alabilirdi diye düşündüler.Keza onların başına böyle birşey gelseydi muhtemelen o kişi hastane kanadında olurdu.
"Bende öyle düşünmüştüm Potter.Bir daha ne yanıma nede konuşmaya gelemezsin.Senin sinirini Evans çekebilir ama ben çekemem."
Esma ise olanları şaşkınlıkla izlerken Eylül'ün yanına geldiğini görünce ayağa kalktı.
"Esma gel gidelim şunların yanından.Dinlemeden yargılayan insanlarla konuşacak birşeyim yok benim."
Kızlar giderken James izledi.Söyledikleri canını yakmıştı.Nedenini bilmiyordu ama içini sızlatan hüzünle dolmuştu.Evans ona kötü davranırken Eylül hep iyi davranmıştı.Kaba cevaplar vermez fikirlerini sunardı.Şaka yapmasını bile desteklerken Evans yapmamasını söyleyip azarlardı.Ciddi kızdı James ve arkadaşlarının davranışlarını hem çocukça hemde sinir bozucu bulurdu.
Farkında değildi ama bir yanı Türk kızını seviyordu.Farketmeside pek uzun sürecek gibide değildi zaten...•••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Eylül ve James için Ship ismi bulun lütfen~
↓
Ship ismini bulduk:JEYLÜL
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hogwarts'ta bir Türk (Beklemeye Alındı)
FanfictionHogwarts'a bir Türk gelirse neler olur? Başlangıç tarihi:26 Ocak 2021 Not:Remadora,Jily yada Blackinnion shipi bu hikayede yoktur bilginize😉