TUTSAK +18 (TAMAMLANDI)

55. Cinler

Bu bölümü algera_pelagius ve odayooookkkk ithaf ediyorum

Medyadaki filmi kimler izledi? 😂

Keyifli okumalar

"Tamam annenanne dikkat ederiz... Çayın posasını ağaçların dibine döküyoruz zaten... Çeşmeden doğru düzgün su akmıyor ki suyu israf edelim!... Artan yemekleri hayvanlara veriyoruz...Ne olmuş? Kim kaybolmuş?... Anneanne telefon çekmiyor, dediklerini anlamadım. Jandarmaya haber vermişler mi?... Katil mi? Seri mi?... Çalmış? Kimden?... Cevat dedenin eşeğini mi öldürmüş?... Alo? Alo? Anneanne?.... Kapandı. "

Mutfağa girdiğimde Şafak kahvaltıyı hazırlamış, anneannemle konuşuyordu. Her sabah rutin kontrolünü yine yapmıştı demek. Bir de bu küçücük telefon görüşmelerine üç harflileri, katilleri, hırsızları katmıyor mu, ödümüzü bir yerimize karıştırıyordu.

"Bu sefer nerenin seri katili gelmiş?"

İki gün önce de terk edilmiş dağ evlerini dolaşan hırsızlık çetesine karşı bizi uyarmıştı. Ondan önce ıssız yerlerde yaşayan genç kızları kaçıran cinlerden. Allah korusun kendine eş olarak seçer demiş, bir de gözümüzü o kadar korkutmuştu ki, dağ başında ne kadar eski çirkin kıyafetimiz varsa giyerken bulmuştuk kendimizi. İnandığımızdan değil, çok inandırıcı anlatıyordu kadın biz ne yapalım? Sanki ninesinin cinli, yılanlı hikayelerini dinleyen bir bizmişiz gibi!

Yılan diyince aklıma geldi. Beş metrelik yılan hikayesinden sonra tüm pencerelere sineklik yaptırmış, bahçedeki tüm fare deliklerine kazık sokmuştuk. Kadın öd almayı iyi biliyordu.

"Bu sefer eşkiya falan değil. İş ciddi gibi Müge. Seri katil varmış. Cevat dedeye saldırmış. Ona bir şey yapamayınca eşeğini öldürüp paralarını almış. Jandarmayı aramışlar. Bizim tarafa doğru geliyormuş."

Hadi canım!

Her şeyi geçtim masum eşekten ne istemiş?

İş kurtlardan bile ciddiydi o zaman.

" Ee anneannem ne diyor? Geri dönün demiş olamaz. "

" Demeye kalmadı hat kesildi. Tam da anlayamadım ki zaten. Kesik kesik konuşması. "

" Anneannem abartmayı sever. Cevat dedenin oğlanlar tavukları kesip mangal yapmıştır, iki yaşlı telefonda kulakları da düzgün duymayınca yanlış anlamışlardır. Eşek falan başka hikayedir boşver. "

Kafaya takmamaya çalışıp kahvaltımızı yapmaya başladık. Dün gece olanların intikamını alacağını düşündüğüm Şafak'ta bugün ses soluk yoktu. Kahvaltıyı başıma geçirir sanıyordum ama dalgındı sanki. Kahvaltı bitince dayanamayıp sordum.

" Hayr olsun? Ne düşünüyorsun? "

Başını yavaşça kaldırıp baktı. Gözleri dolmuştu. Ne olmuştu ki şimdi? Cevat dedenin eşeğine mi üzülmüştü? Çocukken iki kere bindik diye bu kadar da duygusal olunmaz ki canım!

"Ertan evlenmiş. Dün gece sosyal medyada fotoğraf paylaşmış eşiyle."

Demek sakinliğinin nedeni buydu. Beş yıldır platonik aşkı doktor Ertan'ın evliliği yüzünden.

"Hayırlı olsun. Üzme kendini."

Allah'ın cezası Ertan. Burnunun dibindeki kızı göremedi. Şimdi ne desem boşunaydı. Çok demiştim gidip açıl diye ama utanmış söyleyememişti. Başbaşa kaldığımızda çatır çatır tartışan kız, konu aşka geldi mi dilini yutuyordu.

" Haklısın. Ben şişman çirkin bir kadınım. Güne gidip dedikodu yapmaktan başka ne bilirim? Bak, adamın eş diye yanına aldığı kadına bak. Okumuş, güzel, kültürlü. Beni kim ne yapsın?"