Merhabalar 3. bölüm ile karşınızdayım keyifli okumalar.
;)***
Sabah olduğunu telefonumdan gelen alarmdan anladım. Gerçekten kulağımın diminde çalıyordu.
Elimi uzatıp kapattım. O sırada jimin kıpırdanmıştı. Saçlarını okşayıp uyumasına devam etmesini sağladım.
Dudaklarını büzmüştü.
Yavaşça yataktan ayrılmış ve yüzümü yıkamaya gitmiştim.
Şirkete gitmem gerekiyodu ama jimin'i nereye bırakıcaktım onu düşünüyordum.
Namjoon hyung olmazdı o da çalışıyordu.
Başka birini de hemen güvenemezdim.
Sanırım jimin de benimle şirkete gelicekti.
Hazırlanmaya başlamıştım ve bi ses duydum.
"Babacığım neyeye gidiyoysun?"
Jimin'in sesini duyduğumda ona döndüm.
Gülümseyip "Bebeğim günaydın, şirkete gidicem o yüzden hazırlanıyorum."
Jimin bakışlarını başka tarafa çevirmiş bi şekilde "Ama ben napıcam ki?"
Tatlı sesine dönüp sende benimle geliceksin demek istesemde bi şakadan bir şey olmaz dedim ve konuştum.
"Sen evde kalıyorsun jimin"
Ona ismini hitap etmem ve birazda sert konuşmam korkutmuş olacak ki gözleri dolmuştu.
Tepkisine şaşırıp yanına giderken; "Ben de gelmiycek miyim ,beni bıyakıcak mısın babacığım?"
Hemen yanına gidip ona sarıldım ve yaptığım şakanın boka benzediğini fark ettim evet bok.
"Hayır bebeğim şaka yaptım. Tabi ki seni de götürecektim."
Onu yatıştırmaya çalışırken; "Geyçekten mi?"
"Evet, evet sen de geliceksin tabi ki."
Duyduklarıyla gülümseyip hemen sarıldı.
"Hadi bakalım seni de hazırlayıp gidelim olur mu?"
Kafa sallayıp "Oluy"
Gülümseyip onu hazırlamaya başladım.
***
"Buyası ne kaday da büyük."
Jimin'le gelmiştik. Şirkete bakıp hayranlıkla konuşuyordu.
"Evet büyük, baban burda çalışıyor."
Bakışlarını bana çevrip "Babam" sessizce fısıldamıştı.
Ama ben duymuştum.
Jimin gerçekten de sahiplenilmeyi, ilgiyi be özellikte sevgisi her insan gibi seviyordu.
Tabi onun ki biraz fazla gibiydi.
"Evet, geldik. Bak burası benim odam. Nasıl beğendin mi?"
Gözlerini etrafta gezdirip bana döndü.
"Çok güzey babacığım çok beğendim."
Jimin'i kucağıma alıp koltuğa oturttum.
Masada ki kağıtları Jimin'in önünde ki masaya koyup renkli kalem almaya gitmiştim.
"Al bakalım güzelim. Biraz resim çiz"
Kafa sallayıp kalemleri tutmaya başlamıştı.
Ben de yerime geçip işlerimi tamamlamaya başladım.
***
Yazar
Jimin gerçekten de çok sıkılmıştı.
Sanıyodu ki bayağıdır burda bi şeyler çiziyodu. Tamam belki biraz karalamada olabilir.
Yavaşça ayağı kalkıp babasının yanına yürüdü.
Hem canı sıkılmış hemde gerçekten çok acıkmıştı.
Ama bi şey istemeye de çekiniyordu.
"Babacığım"
Jungkook ona dönüp gülümsedi.
"Efendim bebeğim ,sıkıldın mı?"
Jungkook sorduğunda kafa sallamıştı kucuk küçük olan.
"Ş-şey ve biyaz acıktım."
Utangaç bakışları jungkook'u her zaman ki gibi gülümsetti.
Bu aralar çok gülüyordu.
"Tamam o zaman hadi bir şeyler yemeğe gidelim."
Jimin hemen kafa sallayıp jungkook'un elini tuttu ve odadan çıktılar.
***
Yedikleri yemeğin sonunda jungkook'un zaten işide bittiği için eve gidiyorlardı.
"Bak! baba seni ve beni çizdim."
Jimin yaptığı çizgi jungkook'a gösterirken tüm dişlerini göstererek gülüyordu.
"Meleğim ne kadar güzel olmuş. "
Jimin de sırıtmış ve "Olley babam beğendi." demişti.
Bu jungkook'un jimin'in yanağını sıkmasına sebep oldu.
Sonunda eve giden yolculuk bittiğinde yatmaya hazırlanıyorlardı.
İkiside yatağa girip birbirlerine sarıldılar.
Jungkook "İyi geceler bebeğim."
Daha sıkı sarılırken jimin de "Sana da babacığım."
Uykularına dalmış ve yeni bir sabaha uyanıyorlardı.
***
sonu için asla emin olmamakla birlikte 3. bölüm de bitti oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen ^^
;)