Biraz olsun yetişkin gibi hissetmek iyi geliyordu.
Üniversite giriş sınavında istediğim bölümü iyi bir puanla tutturmuştum. Yaşadığım yerden uzak bir şehirde olan okulum için hazırlığımı yapmıştım, bavullarımı giriş kapısının önüne koyup tekrar odama çıktım ve son bir kez baktım. Beni ailemden ya da evimden ayrılmak üzmüyordu, beni bilinmezlik üzüyordu.
Tek başına uzak bir yerde yeni bir hayata başlamanın belirsizliği, oradaki insanlar, oradaki düzen.Belirsizlik beni her zaman geriyordu. İçimde yapabilecek miyim? Orada yeni bir hayatı sorunsuz bir şekilde sürdürebilecek miyim? Diye milyon tane belirsizlik vardı.
Bu düşüncelere dalmışken araba kornasına yarını yokmuş gibi basan babamın aceleci tavrıyla irkildim ve kendime geldim.
Hemen aşağı indim ve arabaya bindim. Babam hazır mısın diye sorduğunda gözüm arka koltuktaki bavullarımdaydı.
"Evet, hazırım hadi gidelim."
Dedim ve anneme el sallayıp yola çıktık.
Babam radyoyu açtı ve bildiği bir şarkıyı duymasıyla mırıldanması bir oldu.
Sinirimi bozuyordu ama olay çıkarmamalıydım, memnunmuş gibi arada bir göz göze geldiğimizde ona onaycı bir ifadeyle gülümseyip kafamı sallıyordum.Benim için bu bir ilkti, ilk defa tek başıma bir yerde yaşayacaktım. Bu ailemin baskıcı olduğundan değil hatta onlar beni cesaretlendirmek için sürekli dışarı çıkıp bir yerlere gitmemi söylüyorlar ama ben tek başıma taksi dışında bir toplu taşımaya binemiyorum.
Evde güven içinde kalmayı tercih ediyordum.Hiç bilmediğim bir yerde tek başıma yaşayacak olmam beni çok geriyordu ama kendimi cesaretlendirmeyi başarmıştım sayılır.
"Sonunda kimseye hesap vermeden arkadaşlarımla istediğim saatlere kadar dışarıda takılabileceğim ha, çok iyi orada bir iki kişiyle tanışsam bile çok keyifli."
Gibi şeyler düşünüyordum içimden. Bu beni biraz olsun rahatlatmıştı ve heyecanlanmama bile sebep olmuştu.
Keyfim bile yerine gelmişti babamın o kötü şarkılarına dalga geçerek eşlik etmeye başlamıştım.Sonunda otogara vardığımızda babam bavullarım elinde bütün işlerimi hallettikten sonra bineceğim otobüsü bulmuş bavullarımı teslim etmişti.
Ardından bana dönüp bir sürü, günde on defa söylediği o nasihatları tekrar gevelemeye başlamıştı. Ben de kafamı onaylar bir şekilde aşağı yukarı sallıyordum ama gözüm bavullarını veren bir kıza takılmıştı.O bembeyaz tenli, ince bacaklı, kızıl saçlı biriydi. Dudakları yüzünde makyaj olmamasına rağmen gerçekten kiraz rengiydi. Babam konuşmaya devam ederken o kızı süzmeye devam ettim.
Bembeyaz bacaklarıyla giydiği kısacık siyah şort harika bir şekilde yakışıyordu. O an hemen gibip o kızla konuşmak istedim ve babamın "tamam mı?" Demesiyle kendime geldim.
"T-tamam."
Deyip kısık bir ses tonuyla, sıcak bir gülümsemeyle babama baktım.
Babam cebinden cüzdanını çıkartırken gözüm o kızı arıyordu, nihayet otogarın içine girerken görmüştüm onu. Gideceğini sandım ama elinde bavulu yoktu?Bavullarını benim bineceğim otobüse verdiğini hatırlayınca ufak çaplı da olsa heyecanlandım.
Babam cüzdanından bir tomar para çıkarıp bana uzattı.
Neye uğradığını şaşıran ben kekeleyerek,"B-bu ne baba, b-bu çok fazla zaten her ay para göndereceğini söyledin hem benim de birikmiş param var.!"
"Sorun değil kızım, evet her ay göndereceğiz ama bu da elinin altında bulunsun orada kiranı ödemekte zorluk yaşama. Hem alacağın kumaşlar falan çok pahalı olur, biz annenle kendimize yetecek kadar ayırdık."
![](https://img.wattpad.com/cover/265210401-288-k792513.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
unconscious
Romancehayatım onu tanıyana kadar sıkıcıydı, o zevki doruklarda yaşatmayı biliyor.