Özür

1.9K 183 146
                                    

O kadar görüp okuyorsunuz bir oy yorum atın vicdansızlar...

4.Bölüm


"Bay Kim tasarımcılarla toplantınız beş dakika sonra başlayacak efendim."
Oturduğum koltuktan kalkıp çaprazımda duran boy aynasından kendime bakıp üzerimi düzelttiğim de gözlerimi kapattım.

"Toplantıyı iptal et."
Elimi pantolonumun cebine soktum ve yeni gelen asistan kıza yerde parçalanmış cep telefonunu işaret ettim.

"Ve bana hemen yeni bir telefon ayarla."
Kapı örtüldüğün de kravatımı gevşettim ve odamda bir kaç tur attım. Beni engellemişti gerçekten ilk defa birinden engel yemiştim. Ona bu imayı yapmamam lazımdı fazla kaba davranmıştım ve kedi gördüğüm çocuk birden kaplan kesilip bana çıkışmıştı.

Hoşuma gitmişti bir yandan, bu sert tarafını görmek beni dahada heyecanlandırmıştı. Şu an istesem onun engelini bir dakikada kaldırtabilirdim ama yapmayacaktım.

Aslında bana cevap vermesini bile beklemiyordum sonuçta ona bir ton kişi yazıyordu. Ama ona kendini affettirip tekrar benimle konuşmasını sağlayacaktım ki onunda benimle yazışmaktan hoşlandığını anlamıştım.

Ama bu süreçte benim için en zoru onu bu işi bırakmasını sağlamaktı...

Ceketimi askılıktan alıp giydim ve odamdan çıkıp uzun koridorda yürümeye başladım. Masa bilgisayar başında çalışanlar beni görünce hemen ayağa kalkıp selam vermiş ve geri işlerine dönmüştü. Asistanımı bana doğru geldiğini gördüğüm de elin de ki telefonla gülümsedim ve hemen elinden aldım.

"Toplantıyı yarın 09.30'a ayarla şimdi çıkıyorum."
Kız başını sallayıp kendi telefonuna söylediğim şeyi not alırken gözlerimi devirdim ve şirketten çıkıp otoparka indim.

Evin önüne geldiğimde şöförüm hemen kapıda beni karşılamış ve arabayı park etmek için almıştı. Eve girdiğim de bizimkilerin yemek masasında olduğunu gördüm. Babamın saçma bir kuralı vardı o da herkesin tam 19.00 da masada toplanıp akşam yemeğini yemekti. Tabi Seokjin amcamlarda çalıştığı için bu kurala benim gibi uyamıyorlardı. Daha doğrusu uymuyorlardı.

Babam işi bana devredip emekli olalı çok oluyordu ama hala şirkete gelip toplantılara giriyor ve gidişata bakıp beni kontrol etmeye çalışıyordu ama patron bendim. Seokjin amcam ve eşi Yoongi hyung beyaz eşya, dekorasyona ait olan şirketi çalışıp yönetiyordu ben ve ilerde umarım yanıma gelecek olan kardeşim ise daha çok teknolojiye bakan yani cep telefonu, tablet gibi üretilen yere bakıyorduk.

Dedem iki kardeşe iki şirketi ve hisseleri eşit bölmüştü ve o öldüğünden beri bir sorun çıkmamıştı.

"Afiyet olsun herkese."
Masadakiler bana döndüğün de babamın hemen yüzü düşmüştü.

"İşten neden erken geldin?"

"Çünkü erken çıkmak istedim baba. Herneyse size iyi akşamlar ben odamdayım."
Asansöre yöneldiğim de arkamdan söylediği sözleri duyabiliyordum ama kimin umudundaydı ki? Üçüncü kata basıp beklediğim de aynadan kendime baktım ve dağılmış saçlarımda ellerimi gezdirdim. Ilık bir duş almam lazımdı rahatlamaya ihtiyacım vardı.

Odamın katına geldiğimde koridorda ki vazoların tozunu alan yardımcıma baktım. Beni görür görmez eğilerek selam vermiş ve ellerini önünde birleştirmişti.

"Odama her zaman ki çayımdan getirir misin?"
Cevabını beklemeden odama girdiğim de kravatımı çıkartıp bir köşeye attım ve üzerim de ki gömleğin düğmelerini açıp yatağın üstüne attım. Banyoma girdiğim de küveti suyla doldurdum ve kendimi ılık suyun içine bıraktım.

Abyssos ๑ NamMin✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin