Bekleyemezsin

1.4K 123 104
                                    

Yorumlarınızı bekliyorum zevkle okuyorum<3
Sınır yok ama kırk oy da olsun be

15.Bölüm


Gözüme gelen güneş ışığı, kulağıma dolan kuş cıvıltıları ve at sesleri bir bütün olup sanırım kafamda ki huzur tablosunu oluşturuyordu.

Gözlerimi açıp yan tarafıma baktığımda boş olduğunu görüp içime bir korku kaplamıştı. Hemen yatakta doğrulup etrafa bakındığımda odada olmadığını gördüm ama içeriden sesler geliyordu. Üzerime baktığımda dün Namjoonun giydiği beyaz gömlek üzerimde örtülüydü. Zaten o kadar büyüktü ki tamamen kapanmıştım. Üstümden alıp giydiğim de kalçamı çok az geçen ve bol gelen gömlekle kıkırdadım.

Dün geceyi düşündükçe yanaklarım alev alıyordu ve uzun zamandır bu kadar rahat ve iyi bir uyku çekmiştim. Altıma dün giydiğim iç çamaşırı giyip gömleğin önünü kapattım ve paytak adımlarla salona geçtim.

Namjoon üstü çıplak bir şekilde mutfaktayken kasılan kaslı kolları ve sırt kasları geriliyorken bana muazzam bir manzara sunuyordu. 

Beni fark edip yüzünü döndüğünde kaşlarını çatmış ve ani bir şekilde yanıma gelip bacaklarımdan tutup yukarıya kaldırmıştı. Onun boyunu geçerken ellerimi boynunda birleştirdim ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum.

"Neden yataktan çıktın bebeğim? Kahvaltıyı hazırlayıp yanına gelecektim."

Dudak büzdüğüm de omuz silkip bacaklarımı belinde birleştirdim.
Beni yatak odasına geri götürmüş ve yatağa bırakıp yüzümde ki her bir köşeyi öpmüştü. Gülmeye başladığımda yüzümü yastığa gömüp gizledim.

"Burada bekle hemen geliyorum."

Başımı salladığımda saçıma bir öpücük kondurmuş ve üzerimden kalkıp mutfağa adımlamıştı.

Ah cidden bu kadar mutlu olmam içimin içime sığmaması normaldi değil mi? Yani aşk böyle bir şeydi hep anlatılan ama hiç bir zaman yaşamadığım hatta anlatıldığı kadar abartılacak bir şey olmadığını düşündüğüm duyguyu şimdi en dibinde yaşıyordum.

Islık çalarak elinde tepsiyle içeriye girdiğinde bu tatlı romantik haline kıkırdadım cidden tüm şansımı bu adamı kendime aşık ederek kullanmış olabilirdim.

Yanıma gelip oturduğunda ayaklı küçük masayı açmış ve tepsiyi koyup bana yaklaşmıştı.

"İtiraf ediyorum daha önce mutfağa girmedim bile ama internetten bakarak yaptım bir şeyler."

Bana kendini açıklarken bile o kadar tatlıydı ki bu yaşına kadar mutfağa girmemesi garip olsada 'fazla' zengin biri için bu çok normaldi sanırım.
Onun bu çabası bile benim kalbimi fethederken tepsi de olan yumurta rulolarına, kızartılmış sosis ve etlere baktım. Yanında yeşillikler ve tabi ki de kimchi vardı.

Yanağına uzun bir öpücük bıraktığımda çubukları elime aldım ve yumurta rulosundan bir tane ağzıma attım.

"Imm bu çok güzel olmuş!"

Namjoon inanamayan gözlerle bana bakıp o da ağzına bir tane attığında kaşlarını çatmış ve eline peçeteyi alarak ağzındakileri çıkartmıştı. Yüzü buruştuğunda bana şaşkınlıkla bakıyordu.

"Cidden nasıl yedin bunu Jimin? Ah keşke hiç elimi sürmeseydim çöpe atalım bunları."

Tepsiyi kaldırdığında onu durdurdum ve elinden alıp kendi kucağıma çektim.

"Yah ne yapıyorsun?! Sen kötü bir şey yememişsin anlaşılan gayet güzel neyini beğenmedin ki?"

Ondan bakışlarımı çekip ağzıma yemeklerden tıkıştırmaya başladığımda bana hayranlıkla bakıyordu. O kadar acıkmıştım ki onun bakışlarını bile umursamıyordum.

Abyssos ๑ NamMin✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin