Sarhoş

1.5K 149 88
                                    

Yorum ve oylarınız için teşekkürler <3
Oy sınırı; 35

12.Bölüm


İki gündür sadece boş boş oturuyor ve sürekli yemek yiyordum. Namjoon mesaj atmamıştı engelimi kaldırmamıştı. Dün yazdığı şeyler beni o kadar yaralamıştı ki sinirlenmek istiyor ama onu bile yapamıyordum.

Parası için onunla konuşmamıştım ki eğer amacım bu olsaydı diğerleri gibi iki günde istediğimi aldırıp hayatımdan çıkarırdım. Ona alışmıştım iki haftadır konuşuyorduk ve şu an boşluğa düşmüştüm hem de koca bir boşluk.

Zaten bizim ilişkimiz ki ilişki miydi bilmiyorum ama tamamen karmakarışıktı. Benim nfsw sayfamı takip ediyor ve videolarımı izliyordu bana ilk yazdığında amacını herkes gibi sanmıştım ama değildi. İkimiz de birbirimizi yanlış anlamıştık ama bu sonradan düzelmiş, birbirimizi tanımış ve 'arkadaş' olmuştuk.

O attığım videodan sonra benden uzaklaşmıştı tüm suç bendeydi benim amacımı kötü anlamış ve rahatsız olmuştu doğal olarak...

Ah şimdi ne yapacaktım? İkinci hesaptan yazmış ama oradanda engellemişti!
Kapı açıldığında yerimden hareket etmeden krem çikolatayı kaşıklamaya devam ettim.

"Mini tatlım sabah bıraktığım gibisin."

Taehyung yanıma gelip oturduğunda gülümsemeye çalıştım. Eline kucağımda ki bal dudağı aldığında kaşlarımı çatıp elinden çekip aldım ve tekrar geri sarıldım.

"Şu peluşu asla yanından ayırmıyorsun acaba sebebi Namjoon aldığı için olabilir mi?"

Bal dudağa bakıp başımı iki yana salladığımda aklıma ilk gönderdiği zaman ki konuşmamız gelmişti.

'Çok tatlı! peluş oyuncak
koleksiyonuma eklendiği için mutluyum.'

'Onu görür görmez sen
aklıma geldin ve peluşları
sevdiğin için almak istedim.'

İç çektiğim de dudaklarımı büzüp bal dudağa bir kez daha sarılıp Taehyunga baktım. Yüzü gülüyordu ve normal de nadir olan bir şeydi.

"İş nasıl geçti? Bugün yüzün gülüyor Taetae~"

Omuz silktiğin de alt dudağını dişleyip biraz daha yanıma kaydı bu 'bir şeyler oldu' oturma stiliydi.

"Sana anlatıyordum ya tavşan dişli biri geliyor sapık gibi beni takip ediyor diye."

Başımı salladığımda ensesini kaşımış ve yerinde kıpırdanmıştı. Onun bu tatlı heyecanlı halleri beni bitiriyordu.

"Bugün için arkadaşımla geleceğim falan demişti bana sonra bir baktım küçücük bir çocukla gelmiş. Aşırı tatlı bir şeydi tek arkadaşı o çocukmuş bende inanmak istemedim bir şeyler söyledim- sonra..."

"Sonra?"

Başını yere eğip gülümsediğin de bu çekingen halleri beni gülümsetmiş ve kucağımda ki bal dudakla onu kendime çekmiştim.

"Bilmiyorum ona inandım işte yani yalnız olduğunu hissettim. Niyetinin kötü olmadığını düşünüyorum ve adını öğrendim. Adı Jungkookmuş sanırım yine gelmeye devam edecek."

Tek kaşım yukarıda onu dinlerken çoktan bahsettiği 'tavlan dişli' çocuğa kanının ısındığı ve ilgisini çektiğini anlamam uzun sürmemişti. Benim olmayan, olamayan aşk hayatımı bir rafa kaldırıp onun artık iyi biriyle tanışmasını diliyordum.

Abyssos ๑ NamMin✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin