Abyssos ๑ NamMin✔️

Sarı saçlı

Yorum ve beğen vermeyen hayalet okuyucuları sevmem 🔪

8.Bölüm

Süper lüks spor arabamdan indikten sonra şirkete girdim. Abim acil bir iş demişti ve hemen gelmemi söylemişti, normal de hep ben abimden yardım isterdim ama şimdi durum değişmişti ki bu beni korkutmuyor değildi.
Güvenliği geçtiğim de tüm çalışanlar bana bakıp yalakaca sözler etmeye başlamıştı bile.

Göz devirdikten sonra hiç bir şey demeden asansöre bindim ve en üst kata basıp aynadan kendime baktım. İtalyadan yeni sipariş ettiğim özel üretim gözlüğümü çıkartıp gömleğimin yakasına taktım ve saçlarımı geriye taradım. Ah cidden yakışıklıydım sanırım en çok abime benziyordum bende onun gibi iyi bir fiziğe ve yakışıklı bir yüze sahiptim.

Kapılar açıldığında asansörden çıkıp uzun koridorda yürüdüm ve asistanına selam vermek için kapısının önünde durdum, camlı kapının ardından bana baktığında afallamıştı. Sanırım abim diğerini kovmuş ve yeni bir asistan işe almıştı, bu kızda diğeri kadar güzeldi.

"Selam güzellik naber?"

"Uh şey ben iyiyim efendim siz nasılsınız?"

Gülümsediğim de ellerimi cebime soktum ve tek kaşımı kaldırıp en çapkın bakışımı yolladım.

"İyiyim bende abime gelmiştim müsait değil mi?"

Başını salladığında gülümsedim ve kıza son kez baktıktan sonra kapıyı tıklayıp içeriye girdim. Abim sırtı bana dönük camdan bakıyorken biriyle telefonda konuşuyordu. İş ile alakalı olmalıydı çünkü anlamadığım bir sürü terim kullanıyordu. Bana doğru dönüp oturmamı işaret ettiğin de karşısında ki sandalyeye oturdum ve onu beklemeye başladım.

"Bir şey içer misin?"

Telefonu kapattığında yanıma gelip karşımda ki sandalyeye oturmuştu, başımı iki yana sallayıp reddettiğim de gülümsedi ve telefonunu masaya bıraktı.

"Beni hemen yanına çağırdın hyung neler oluyor?"

"Sana gizli bir görev vereceğim kardeşim ve söylediklerimi sorgulayıp irdelemeyeceksin tamam mı?"

Sırtını arkaya yaslayıp bacak bacak üstüne attığında bana bu ses tonu ve bakışıyla her şeyi yaptırabilirdi zaten. İstesem de karşı gelemezdim abime, tanrım cidden çok havalıydı!

"Tamam! Anlat hadi hyung çatlayacağım meraktan."

Öne gelip ellerini birbirine kenetlediğin de başını yerden kaldırmış ve keskin ejderha gözlerini bana dikmişti.

"Sana bir adres vereceğim küçük bir kafe ve orada şu çocuktan bilgi almaya çalışacaksın. Aranı iyi tutup arkadaş olmaya çalış ve ağzından laf al."

Bir fotoğraf uzattığında sarı saçlı, yanık tenli güzel bir çocuk olduğunu görmüştüm. Fotoğraftan bu kadar güzel gözüküyorsa kim bilir gerçekte nasıl görünüyordu.

"Adı Taehyung ve orada garsonluk yapıyor. Kendini ifşalama sakın ve dikkat çekme."

"Neden böyle bir şey istiyorsun benden hyung? Hem sen istesen her şeyini bulursun bu çocuğun."

Başını salladığında yüzüne çapraz bir gülüş eklemiş ve ayağa kalkıp içkilerin olduğu bölüme gitmişti. Kendine bardak çıkarıp adını bilmediğim bir içki koymuştu.

"Bulurum ama benim istediğim bu çocuğun sevgilisi olup olmadığı yada özel hayatıyla ilgili anladın mı?"

Yüzüme mızır bir gülüş ekleyip tek kaşımı kaldırdığımda arkama yaslandım ve ellerimi önümde birleştirdim.