4.Bölüm

22 6 6
                                    

Aralarındaki konuşmaya Doruk son noktayı koymuştu.

"Yapma Batu. Kızı baskı altında bırakıyorsun." Dedi.

"Üzgünüm fakat bu bir şeyi değiştirmeyecek. Seni beklediğimi biliyorsun Nehir. Her zaman da bekleyeceğim." Dedi ve Nehir'e kocaman bir gülümseme gönderdi Batuhan.

Nehir, Batuhan'ın sözleri karşısında ne yapacağını bilemedi. Sadece masaya baktı.

Hava, soğuk ve her an kar yağacak gibiydi. Saat 6'yı geçmiş ekip Nehir'i evinin kapısına kadar bırakmıştı.

"Teşekkür ederim bıraktığınız için." Dedi Nehir ve evin merdivenlerini çıkmaya başladı.

"Nehir!" Diye seslendi Batuhan. "Bizimle misin?"

Ekip ile olan arkadaşlıktan bahsettiğini anlamıştı Nehir. Cevabı çok düşünmüştü ve kararını vermişti.

"Evet!" Dedi Nehir gülümseyerek. "Bu arada bereni tak. Kar yağacak."

Nehir koşar adımlarla kapıyı açıp içeri girdi. Batuhan Nehir'in söylediklerine çok sevinmişti. Batuhan, Nehir ne kadar inkar ederse etsin ondan hoşlandığını hissediyordu.

Batuhan elindeki beresini kafasına geçirdi. Ekip de Batuhan'ın mutlu olmasına çok sevinmişti. Gönlü Nehir'de olan Kadir bile...

Nehir gülümseyerek içeri girdi. Annesi ve üvey babası salonun ileri kısmında duran masada yemek yiyorlardı. İkisinin de bakışları bir anda Nehir'e kaydı.

"Hoşgeldin kızım."

Bu cümleyi yönelten üvey babası olsaydı Nehir cevap vermeden gidebilirdi fakat söyleyen kişi annesiydi.

"Hoşbulduk."

"Sofraya gelsene kızım." Demişti üvey babası gayet sakin bir ses tonuyla.

"Odamdayım ben anne." Dedi onu duymazdan gelip.

Annesi, ısrar etse de gelmeyeceği için Nehir'i hiç zorlamadı.

Nehir odasına çıkıp kapıyı kilitledi. Yatağına uzanıp bugün olanları düşündü. Onlarla yeniden arkadaş olmak doğru muydu? Onlara yeniden güvenebilir miydi? Peki ya Batuhan... Batuhan konusuna gelince duraksadı. Ondan babası istediği için ayrılmıştı. Üzgündü ama pişman değildi. Çünkü babası söylediği her şeyde haklıydı ve her dediği bir bir gerçekleşmişti.

'Nehir güzel kızım, senden bunu istemek zorundayım. O çocuktan ayrılman gerek.'

'Ama neden? Baba lütfen bana bir açıklama yap. Batu ile olan bağımı biliyorsun. Bunu yapamam.'

'O da ailesi de iyi insanlar değiller.'

'Baba, ailesini de tanıyorum onu da, neden bunu söylediğini açıklamak zorundasın.'

'Nehir yeter! Eğer bana hâla baba demeye devam etmek istiyorsan ondan ayrıl. Ben ölürüm ya da sağ kalırım bilinmez fakat senin o aileden uzak durman için her şeyi yapacağım. Eğer beni dinlemezsen seni asla affetmem.'

Nehir babasını çok seviyordu. Herkesten ve her şeyden çok. Fakat Kadir ile 3 yıl süren bir ilişkisi vardı ve bunu babası istediği için bitirmişti.

Fakat Nehir babasını çok iyi tanıyordu. Bunun mutlaka bir sebebi vardı.

Batuhan'dan o gün ayrılmıştı ve ertesi gün babasıyla arabayla yolculuk yaparken kaza gerçekleşmişti. Nehir'in babası, arabanın kendi kendine hızlandığını ve kontrol edilemediğini, frenlerin tutmadığını söylemişti. Sonrasında ise araba takla atmıştı.

Kazanın diğer tuhaf yanı ise Nehir hastanede gözünü açtığında başında 2 polisin bekliyor olmasıydı. Polislerin dediğine göre arabayı Nehir kullanıyordu ve kazaya o sebep olmuştu.

Nehir ne söylerse söylesin kimse ona inanmamıştı çünkü güvenlik kameralarında görünen şey, araba takla atmadan hemen önce sürücü tarafının kapısı açılmış ve Nehir aşağı düşmüştü. Bu kanıt herkesin gözünde Nehir'in arabayı kullandığının göstergesiydi.

Oysa o anda babası arabayı durduramayınca Nehir'in kapısını açıp onu dışarı çıkartmak istemişti. Kapı açılmamıştı ve babası Nehir'i kendi tarafına çekerek onu dışarı itmiş ve sonra kaza olmuştu.

Nehir'in suçlu kabul edilmesinin bir diğer kanıtı ise annesiydi. Annesi Nehir'in evden çıkmadan önce babasının arabasını almak istediğini polislere söylemişti. Fakat Nehir babası izin vermediği için bunu asla yapmamıştı.

Nehir, reşit olmadan araba kullandığı ve babasının ölümüne sebep olduğu için bir kaç ay ıslahevinde kalmıştı.

Nehir orada kaldığı süre boyunca tek bir şey düşünmüştü, kazanın neden ve nasıl olduğu. Bunların Batuhan'ın ailesiyle bir ilgisi mi vardı? Olamazdı, olmamalıydı.

Islahevindeyken herkes ona sırtını çevirmişti. Herkes ondan çekiniyordu. Bir tek kişi hariç; Batuhan.

Orada kaldığı süreçte yazmaya başlamıştı günlüğünü. Çıktıktan sonra günlük yazmayı bırakmış sıkıntılar baş gösterince tekrar kaleme sarılmıştı.

Nehir,çok zorluk yaşamıştı ancak o çok zeki bir kızdı. Çıkmaz sokağa itildiğini anlayınca bile çıkarmaları için kimseye yalvarmazdı. Gerekirse tünel kazar yine de oradan çıkmanın bir yolunu bulurdu.

Onun hayatı bir uçurumdu ve o uçurumun kenarında oturuyordu. Herkes onun atlamak istediğini düşünürken o sadece denizi izliyordu. Hepsi bu.

 Hepsi bu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 20, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kara DefterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin