He left...

258 22 28
                                    

Dün gece olanlar kafamı kurcaladığından uyuyamamıştım.Saat sabahın 5iydi ve hala gözüme bi gram uyku girmemişti nasıl girebilirdi ki hem aklımda gemde kalbimde o varken.Gözümü kapatıp dün olanları düşündüm tekrardan.

Bacağımı onun üstüne attığımda aniden kafasını bana dönmüştü ama bacağımı çekmemişti.Venden ona bakıyordum ve zümrütleri gözlerimle buluşmuştu.O kadar güzeldi ki anlatmaya kelimeler yetmezdi.Yüzümüz birbirine yakındı ama onu öpemiyordum.Deli gibi istiyordum ama yapamıyordum çünkü korkuyordum, ona zarar vermekten, onu incitmekten korkuyordum.Gözlerindeki parıltıdan onunda bana değer verdiği belliydi ama bana bağlanmasına izin veremezdim. Ona daha önce zarar vermiştim ve bunu bidaha yapamazdım, o çok masumdu ama ben değildim.Her ne kadar inkar etsemde benimde o pislikten bir farkım yoktu belkide, babam olacak o herif kanıma işlemişti ve kendimi kaybedip sinirlenirsem yapabileceklerimden korkuyordum.

Onu öpmek için, tadına bakabilmek için can atıyordum ama yapamazdım.Gala birbirimize bakıyorduk ve dudaklarımızın arasında birkaç santimetre vardı, kafamı çekip gidecekken yanaklarımda hissettiğim ellerden sonra nefesim kesildi ve dudaklarım ısındı.Dudaklarını dudaklarımla hareket ettirmeye başlamıştı ve çok sıcaktı.İçimdeki tüm buzlar eriyip gidebilirdi bı sıcaklıkta.Dudakları adeta dans ediyordu ama ben korku ve şoktan karşılık veremiyordum.Oysaki bunu en çok isteyen bendim, ona yaklaşmak isteyen bendim ama onunda bana bağlanabileceği, beni sevebileceği aklımın ucundan bile geçmezdi.

Şoktan çıkıp bende dudaklarımı hareket ettirmeye başladığımda dillerimiz kavuştu.Zamanı veremem çünkü o an zaman kavramı benim için tamamen kaybolmuştu ama bir süre sonra ikimizde nefessiz kalınca dudaklarımı ondan ayırdım ve kapalı tuttuğum gözlerimi açtım.

İşte yine o yeşiller karşımdaydı ve parlıyordu.
Bunu ona yapamazdım.

Gittim...
Hiç bişey demeden onu o koltukta bıraktım ve gittim...

Yaşananlar tekrar aklıma gelmişti ve yaptığım şey yüzünden pişmandım ama olması gereken buydu.
Yastık sırılsıklamdı çünkü bütün gece ağlamak dışında hiç birşey yapmamıştım, onu orada bırakmak belkide yaptığım en zor şeydi ama onunla kalmak dahada zor olacaktı.

Yanağımdaki ıslaklıkları silip sonunda yatağımdan kalktığımda telefonu elime aldım ve mesajlarımı açtım.

Harry: beni niye bırakıp gittin Louis

Korktum... ama bunu ona söylemeyecektim.

Hiç birşey yazmadan telefonu kapadım ve hazırlanıp işyerine gittim.
.
.

Akşam olmuştu otele geri dönüyordum, gün içerisinde kafamı dağıtmak için masadaki tüm dosyaları bitirmiştim ama yetmemişti, şimdi ise arabadaydım ve kendimle baş başaydım ve düşündüğüm tek şey o'ydu, o ve yeşilleri.

Otele vardığımda telefonu tekrar elime aldım ve birkaç ev ilanına bakmaya başladım.
İlanların arasında kaybolmuşken gelen mesajla dikkatim dağıldı.

Harry: cevap vermeyecek misin  15:35

Harry: ne yapmaya çalışıyorsun 16:42

Harry:beni orada bırakırken amacım neydi ki 17:54

Harry:sikeyim seni Louis şimdi

Yanağımdaki yaşı sildim ama be cevap vereceğimi bilmiyordum bile.

Harry~

Ona kendimi açmıştım, hiç yapmayacağım birşey yapıp onu öpmüştüm ama o...çıkıp gitti.
Bu muydu yani, biliyordum o da beni seviyor ama niye kalmıyor, niye benimle olmuyor?

G-A-Y club// larry stylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin