Korkuyorum

309 29 32
                                    

Harry~

"Yalnız olmak istemiyorum"

Sesi o kadar savunmasız ve zayıftı ki içimden ona sarılmak geldi çünkü sanki ihtiyacı olan sadece sarılmakmış gibi duruyordu.

Ama yapamazdım, ona iyi davranamazdım çünkü eğer ona iyi davranırsam kendime iyi davranmamış olurdum. O gün onu bardan aldıktan sonra ve bizde kaldığı geceden sonra çok pişman oldum. Hiç bir zaman keşke onu orada bıraksaydım demedim ama keşke evime almasaydım dedim. Çünkü bana yaptıklarından sonra ona iyi davranmamalıydım. Onu oradada bırakamazdım, ona birşey olursa kendimi suçlardım bu yüzden onu o gün evime almıştım ama bugün alamazdım.
Bidaha yapamazdım , bidaha bana kötülük yapanlara iyi davranamazdım.

Hiç bişey diyememiştim, gerçi ne diyebilirdim ki.Hıçkırıklarını ve gözyaşlarını hisseder gibiydim o kadar içten ağlıyordu ki.Bir süre arabanın başında dikildik ben hiç bir şey yapmadan onu izledim, o da elleriyle yüzünü kapayıp ağlıyordu.

Ellerini yavaşça açtı ve gözlerime baktı. Mavileri acı doluydu, çaresiz ve derin. Nasıl oluyorsa gözleri gözlerime değdiği anda içini görebiliyordum sanki.
Ona bakmaya devam edersem kendime yenilip onu içeri alacağımı bildiğimden gözlerimi kaçırdım.

"Özür dilerim Harry , ben b-en çok özür dilerim"
Daha öncede söylemişti ama bu sefer farklı hissettirmişti.

"Siktir ben boktan herifin tekiyim, Babam olacak o adamdan bi farkım yok"
Ben hala bişey diyecek cesareti bulamamıştım kendimde.Yavaşça yere çöküp sırtını arabaya dayadı. Zaten küçüktü ama dahada küçülmüştü, bende çömelip yanına oturdum. Hıçkırıkları kesilmişti ama göz yaşları yavaşça elmacık kemiklerinden süzülmeye devam ediyordu.

"Hayır değilsin" kendimi tutamadım işte öyle hissetmesini istemiyordum.

Babası mı?
Ne demek istediğini anlamamıştım ama ona acı veren birşey olduğu sesinden belliydi.

İçimden bir ses 'Karma işte bırak sana yaptıklarının bedelini ödesin' diyordu ama biride 'onu bu halde bırakamazsın' demekten vazgeçmiyordu.
Peki ne yapmalıydım?

"Seni içeri alamam Louis..."
Yüzüne döndüm çünkü tepkisini merak ediyordum.Sadece merak değil birazda korkuyordum, ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözlerini kapadı ve bir süre etraf sessizdi.

Ağlamayı kesmiş gibi duruyordu.

Gözleri hala kapalıydı ve ben onu izlemeye devam ediyordum, elleri karnında birleşmişti ve onlarla oynuyordu.

Gözünden tek bir damla yaş aktı ve gözleri hala kapalıydı.
"Korkuyorum"

Siktir onu bu halde bırakamazdım, bırakırsam ondan ne farkım kalırdı ki.
Ve o- o çok ... bilmiyorum işte bırakamazdım.
Ama kendime sormadanda edemiyordum.
Ne oldu?

"Siktir Louis seni bu halde bırakamam değil mi"
Sol bileğini sıkıca kavrayıp ayağı kalktım ve onuda benimle kaldırdım.Gözlerini açtı ve şaşkınlıkla bana baktı.Eve doğru yürümeye çalışıyordum ve bileğini hala sıkıca tutuyordum.

"Ne yapıyorsun"

"Seni yalnız bırakmicam" mavilerindeki parlaklığı görmüştüm sanki tek isteği buymuş gibi.

"Beni istemiyorsun, sen benden nefret ediyorsun neden içeri alasın ki?"
Alıyorum işte onun istediğide bu değil mi?
Neden susup girmiyor ki ve hayır ondan nefret etmiyorum , edemiyorum...

"Senden nefret etmiyorum"dedim ve onu sıkıca tutup evin kapısına sürükledim. Her türlü ondan büyük ve güçlüydüm küçük bedeniyle karşılık veremezdi ama direnmedide zaten benimle birlikte eve yürüdü ve kapıyı açtığımda içeri girmeden gözlerime baktı.

G-A-Y club// larry stylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin