Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
⛵⛵⛵
1 ay önce Kaptan Hendery'ye "Soğuk nevale ile beraber öğle yemeği yiyeceksin." deselerdi Kaptan buna "Sınıfça yemekten bahsediyorsundur, başka türlü imkanı yok!" diye cevap verirdi. Fakat şimdiye dönersek isminin Dejun olduğunu sonunda öğrenebildiği oğlan ve o, Dejun'un sırasında yan yana oturmuş, beslenme çantalarındaki yemekleri paylaşıyorlardı.
"Mandalina ister misin?"
Dejun kafasını 'hayır' anlamında sallamıştı. Omuz silkerek elindeki mandalinayı ağzına atan Hendery'yi izlerken elma dilimlerinin olduğu poşeti yanındaki çocuğa uzatıp bekledi sessiz oğlan. Hendery Dejun'un uzattığı poşete bakarken "Elma sevmem." dese de Dejun poşeti geri çekmedi ve ısrar etti.
"Elma sevmiyorum."
Dejun kaşlarını çatarak Hendery'nin dudaklarına bakarken yanındakinin ağzı dolu olduğundan ne dediğini anlayamamanın ızdırabını çekiyordu. Kaptan ise bundan tamamen habersiz bir şekilde ağzındaki mandalinayı afiyetle yiyor, aynı zamanda da Dejun'un neden bu kadar ısrar ettiğini sorguluyordu.
Dejun, Hendery'nin dediğini çözemediğinde mandalina olmayan eline bir kalem tutuşturup deftere yazmasını istedi. Hendery "Bir şey mi yazmamı istiyorsun?" diye sorarken Dejun kafasını sallayarak parmağıyla defteri işaret ediyordu.
"Ne yazayım?"
Dejun bıkmış bir şekilde nefesini verirken kağıda "Az önce ne dedin?" yazdı. Hendery kafasını kağıtla hizalayarak yazıyı okuduğunda Dejun'a dönüp "Hangisini soruyorsun?" diye sordu. Dejun elini alnına vurup derin bir nefes aldı ve yazdığı sorunun altına iki cümle yazıp geri çekildi.
Hendery yazılanları okurken "Ha?!" diyecek oldu fakat aldığı nefesle mandalina parçası boğazına kaçmış ve öksürük krizine girmişti. Dejun, aniden öksürmeye başlayan sınıf arkadaşıyla paniğe kapılsa da hızlı düşünerek sırt çantasından su dolu termosu çıkarıp Hendery'ye uzattı. Hendery suyu içtikten sonra birkaç defa daha yutkundu ve öksürmekten dolan gözleriyle Dejun'a baktı. Dejun ise Hendery'nin öksürmesi biter bitmez kağıda bir şeyler daha yazıp yanındaki oğlanın kafasına vurdu.