bölüm beş: kara gün dostu

35 11 16
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⛵⛵⛵

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⛵⛵⛵

Hendery'nin, Dejun'u neden kıskandığını, neden sabah kalktığında ve gece uyumaya çalıştığında onu düşündüğünü ya da neden en yakın arkadaşını öpmek istediğini sorgulamamak adına kendiyle boğuştuğu yıllar geçip giderken Dejun da zamanla değişiyor; başka insanlarla takılarak Hendery'den ve kendi özünden gitgide uzaklaşıyordu.

İki oğlan da beraber büyüyorlardı fakat Hendery'nin sadece kuru kafalı göz bandının yerini sade siyah bir tane alırken Dejun tişört yerine gömlek, eşofman yerine kot ya da deri pantolon - Hendery onlarla nasıl rahat ettiğini bir türlü anlamıyordu- ve göl kenarında üşümemek adına sarındığı mavi hırka yerine deri ceket giymeye başlamıştı. Üstelik ilk ve ortaokulun aksine lisede aynı servise binmeleri onları yakınlaştırmak yerine birbirlerinin yüzünü gördükleri tek zaman olup çıkmıştı. Gerçi Dejun genelde servis yerine yeni dostlarının arabasına bindiği için bu anların sayısı da oldukça az oluyordu.

Hendery Dejun'daki değişimin tabii ki farkındaydı. Farkındaydı farkında olmasına da, elinden ne gelirdi ki? Çocuğu kolundan tutup yanından ayrılmamasını ve kasıntı davranmamasını mı söyleyecekti? Hayır, Hendery hayatta böyle bir şeye kalkışmazdı.

Yeni başladıkları erkek lisesinde birkaç oğlan dışında doğru düzgün bir tane bile arkadaşı yoktu Hendery'nin. Gerçi Dejun olmadıkça ha 1 tane olmuş ha 1000 tane...

"Şu dergiye de baksana. Şampiyonlar ligi resmen!"

Lucas'ın uzattığı dergiyi Jeno heyecanla alırken Hendery son zamanlarda sıklıkla olduğu gibi kendi içine çekilmiş kara kara düşünüyordu.

Dejun'u düşünüyordu tabii ki; ona karşı olan hislerini, bunları bir türlü dindiremeyişini ve en kötüsü de şu anda Dejun'la aralarında doğru düzgün bir bağ bile olmayışını...

"Ohoo, bizimki dalmış yine."

Lucas'ın dürtüklemesiyle boğulmaya başladığı düşüncelerden çıkıp "Hm?" diyerek arkadaşına baktı Hendery. Kafası allak bullaktı ve bu hem ruh sağlığını hem de derslerini etkiliyordu. Bir an önce kendimi toparlamam gerek, diye düşündü ve arkadaşının konuşmasını bekledi.

Mutluluğa giden kağıttan gemiler ° XiaoderyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin