Güneşin parıltısı gözlerini hafifçe yakarken ablana bakarsın o artık bir asker olmuştur ve uğurluyorsunuzdur. Herkesin çok korktuğu keşif birliğine katılmıştır ama sen korkmaktan çok ona özenmişsindir.
"Babacım ben de bir gün ablam gibi olabilecek miyim?" babanın yüzü gülse de gözlerinde acı bir ifade vardır "Olmaman için dua ediyorum y/n" diyerek yanıt verir ve ikiniz de sessizliğe gömülürsünüz...Annenin seni doğururken ölmesi üzerine eve ablan Petra bakmaktaydı sonra asker olduğu için sen onun yerini aldın. Sadece babanla ikiniz kalmıştınız fakat için içini kemiriyor asker olmak istiyordun ama babanı yalnız bırakamazdın.
Bir gün baban eve hiç dönmedi, iş yerinde ani bir kalp krizi sonucunda ölmüştü önceki gece seninle yaptığı konuşmayı hatırladın "Ablana sahip çık kızım, bu hayata tutun annen gibi olma" demişti gözyaşların kendiliğinden akmaya başlamıştı bile..
-4 yıl sonra-
Askeri eğitimini tamamladıktan sonra Keşif Birliğine girmeye karar vermiştin. En yakın arkadaşın Sasha da seni takip edeceğini her daim beraber olmak istediğini belirtmişti, Sasha çok cesaretli bir kızdı. İlk gün herkes bir komutana ait olan takımlara verildi, sen Levi Ackerman adlı kişinin takımındaydın. Hakkında sadece "temizlik hastası" olduğunu öğrenmiştin, bu yüzden oldukça gergindin. Her şeyden önce ablanı görmek istiyordun ve sonunda karşındaydı o da Levi takımındaydı. Onu öyle uzun süredir görmüyordun ki kokusunu dahi unuttuğunu fark ettin. Sımsıkı sarılırken "Babam.." diye söze girmek istedin ama Petra "Şş biliyorum y/n, güçlü olucaz." dedi senin gözlerin dolarken Petra "Birlikte." diye de ekledi. Daha sonra komutanını dinlemek için sıraya koştun.
Herkes bir sıraya dizilmiş elleri kalbinde kaptan Levi'ı dinliyordu. Sınıfta Eren diye bir çocuk vardı, kendisi bir titana dönüşebiliyordu. Bunu ilk duyduğun zamanki şoku hala atlatamamışken o karşındaydı ve aynı takımdaydınız. Eren'in sürekli yanında duran siyah saçlı kız ise komutan Levi'a ölümcül bakışlar atmakla meşguldü. Sasha " Mahkemede Ereni öyle bir dövmüş ki dişi kırılmış." diye sana bilgi verdikten sonra başından aşağı kaynar sular iner ve öyle korkmuşsundur ki ellerin titremeye başlamıştır.
Korkunu fark eden Sasha sana patates vermek isteyince geri çeviremeyip bir ısırık alırsın.
"Oi oi oi matte matte ne yaptığını sanıyorsun sen?" sesiyle olduğun yerde kalır ve aldığın ısırığı zar zor yutarsın.
"Pis ellerinle ben burada önemli bir şey konuşurken patates mi yiyorsun?" işte şimdi ölüm fermanım yazıldı diye düşünürsün, bacaklarının titremesine mani olamadan " Özür dilerim Heichou kan şekerim düştü de" diye bir yalan uydurursun. Bakışları üzerinde gezinen Levi adım adım sana yaklaşır ve önünde durur, bir süre seni inceledikten sonra ellerini silmen için cebinden kumaştan yapılmış bir mendil çıkarıp verir. "Pisliğe tahammülüm yok, izin istesen verirdim." der.Hâlâ sana bakarken "Hange ile taliminiz bittikten sonra beni görmeni istiyorum, odamda olurum." der ve geri çekilir.
Nefesini tuttuğunu yeni fark edersin Sasha yanında kıkır kıkır gülmekle meşguldür. " Ya Sasha ödüm koptu patatesin sırası mıydı?" diye yakınırsın üstüne Sasha daha da gülmeye başlar ve sen de kendini tutamaz gülmeye başlarsın, bir anda gözlerin Eren'in gözleriyle buluşur, kafanı çevirirsin ama üzerinde hâlâ iki çift yeşil göz vardır...
![](https://img.wattpad.com/cover/265502280-288-k224001.jpg)