12

543 53 90
                                    

Medya: FAKE TYPE. - Witch Hat
Bir önceki bölümde hikâyesini anlattığım şarkı. Türkçe çevirisi yok ancak klibi olayı tam olarak anlatıyor. Önceki bölümde anlattığımdan tek farkı, cadının çiçekleri şatosunun baş köşesine koymuyor oluşu :")

Neyse, iyi okumalar✋

_____

"Tamam, geçecek. Sadece biraz daha dayan tamam mı?"

"Durdur şunu. Yalvarırım durdur şunu!"

"Ne yapacağımı bilmiyorum!"

Alışveriş merkezinin içinden gelen sesler, Yeonjun ve Beomgyu'nun aynı anda uyanmasına sebep olmuştu. Beomgyu hızla doğrulup bir önceki gün Yeonjun'un koyduğu kıyafetleri giymiş, bir süre etrafa baktıktan sonra gördüğü çantasını almıştı. O sırada Yeonjun da kıyafetlerini giymişti.

"Hâlâ aklı başında olan birileri var mı?"

"Şehre yeni gelmiş olmalılar. Al şunu."

Beomgyu çantasından çıkardığı silahı Yeonjun'a uzattığında Yeonjun silahı almış, başka bir silahı da Beomgyu'nun almasını izlemişti.

"Demek bu yüzden çantanı yanından ayırmıyordun."

Beomgyu, başını onaylar şekilde sallayıp kalçasının acısı yüzünden bir süre toparlanmak için duraksamış, ardından silahın emniyetini açıp çantasını da aldıktan sonra mağazadan çıkmıştı.

Hızlı ama dikkatli adımlarla alışveriş merkezinin giriş kısmına ilerlerken Yeonjun da onun peşinden gidiyordu. Beomgyu bir süre sonra adımlarını yavaşlatıp girenlerin onları göremeyeceği bir yerden onlara bakmıştı. İki adam girmişti ve biri diğerinin yürümesine yardım ediyordu. Oldukça zor durumda görünüyorlardı.

"Orada biri olduğunu biliyorum. Lütfen, yardım edin! Ona... ona ne olduğunu bilmiyorum ama şehre girdiğimiz anda bu hâle geldi!"

"Buraya gelmemeniz gerekirdi. Onlara şehri kapatmalarını söylemeliydim..."

Beomgyu derin bir nefes alıp saklandığı yerden çıkarken kendi kendine söyleniyordu. Silahı onlara doğrultmaya devam ederken yaklaşmış, yürümekte zorlanan bedeni incelemişti. Neredeyse nefes bile alamayacak kadar bitkin görünüyordu.

"Sanırım bir şeyler yapabilirim."

"Beom, bundan emin misin?"

"Ruhu tam olarak çıkmış görünmüyor. Eğer ona bir büyü kalkanı yapabilirsem güvende olacak. Diğerini sıkıca tut ve ne olursa olsun buraya yaklaşmayın."

"Ne olursa olsun mu?"

"Güven bana."

Beomgyu kararlı bir şekilde Yeonjun'a baktıktan sonra zaten yere yığılmak üzere olan genci tutup uzanmasını sağlamış, çantasından bir ilk yardım kutusu çılartıktan sonra Yeonjun'un diğer genci tutup tutmadığını kontrol etmişti.

"Sen. Adın ne?"

"Baekhyun. Byun Baekhyun. O iyi olacak mı?"

"Baekhyun, beni iyi dinle. Onu kurtarabilirim ama ne olursa olsun yaklaşma ve odağımı bozacak herhangi bir şey yapma. Tekrar deneme şansım yok."

Baekhyun başını hızlıca salladığında Yeonjun her ihtimale karşı Baekhyun'u sıkıca tutmaya devam etmişti. Eğer Beomgyu bu kadar sıkı tembihlediyse elbet bir şey olacaktı.

"Beni duyuyor musun? Nasıl hissediyorsun?"

"Çok... çok boş. Tüm hislerimi yitiriyor gibi."

Silent People (BeomJun) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin