Han Jisung
Yorulmuştum, kendimi günlerdir o kadar kasıyordum ki içime karanlık bir his doğuyordu sürekli ve kocaman bir nefes alsam bile geçmiyordu. Sürekli tedirgindim, evde bile.
Minho ile nasıl adlandıracağımı dahi bilmediğim o olay sonrasında ikimizde bir anda suspus olmuştuk. Oturma odasında ellerimizde telefonlarla oturuyor ve bir iki kelimeden başka bir şey konuşmuyorduk. Beni biraz olsun rahatlatan şey en yakın arkadaşımın sadece benimle sohbet etmesi olabilirdi, belki sıkı bir sarılma ya da yanaklarımın tatlı olduğunu söyleyip parmağıyla dürtmesi... Üstünden günler geçmişti, 5 ay uzak kaldığım en yakın arkadaşım şimdi yanımdayken kilometrelerce ötede olduğundan bile daha uzaktaydı.
İnsan içine karıştığım her seferinde rezalet hissediyordum ve sanki her şey bir anda ağır basıyordu. Kendimi beynimin içinde bir kameradan izliyor gibi görüyordum, yaptığım en küçük şey dev gibi oluveriyordu. Sadece biraz sakinliğe ihtiyacım vardı ama ona bile ulaşamıyordum.
Uzun zaman sonra lise arkadaşlarımızla olan bir buluşmaya çağırılmıştık, öylesine sessiz olduğumuz zamanlardan birinde mesaj atıp buluşmayı teklif etmişlerdi. Kabul etmeyip fazladan ders aldım falan diyecektim ama Minho tam karşımda oturmasına rağmen bana söylemeden kabul ettiğinde istemsizce ben de geleceğimi söylemiştim. Eski arkadaş grubumuz ile birlikte bir kafede oturuyorduk, kafe akşam eğlencesine gelen insanlar yüzünden hararetliydi. Eski sınıfımızın çoğu gelmişti ancak eskiden daha samimi olduğumuz arkadaşlarımızla ayrılmıştık başka bir yere.
Onlarla en son konuşmamızın üzerinden uzun zaman geçmişti, neredeyse yıllar. Hepsi değişmişti, tahmin etmediğimiz yollara ayrılmışlardı. Lisede Minho'dan sonra Changbin en yakınımdı ancak lise bittiğinde konuşmayı kesmiştik sebepsiz yere. Şimdi ona karşı bile tedirgin hissediyordum.
"Sanırım tek değişmeyen şey Jisungie ve Minho'nun ilişkisi ha? Hala çok yakınlar." Seungmin ikimize bakıp gülümsemişti, zoraki bir gülümseme verdim ona. Fark ediliyordu burada olmaktan pek memnun olmadığım ama ne hakkında endişeleneceğimi kararlaştırmak zorunda kalsam şu an ilk üçüme giremezdi. "Ah evet! Üçümüz bir korodaydık ve ikisinin arasına hoca beni yerleştirdi. İkisi de sürekli bana bakıp duruyordu çekilmem için ve... Ahh! Cidden ürkmüştüm." dedi Hyunjin biraz hararetlice anlatırken. Eski zamanları hatırlayınca enerjisi yerine gelmişti sanırım fakat bunu neden ortaya attıklarını bilmiyordum. Burada Minho ve ben dışında altı kişi daha vardı, ayrıca konuşulacak binlerce başka konu. Şimdi anıları deşmek falan istemiyordum.
"Oh! Bir saniye aklıma geldi de," diyerek biraz daha öne eğildi Changbin, gelecek şeyin ne derecede Minho ile ilişkimizin tamamen gariplik üzerine kurulmuş olduğunu kanıtlayacak bir anı olduğuna emin oldum. "O zamanlar Jisung ile yakındık arada çıkıp takılırdık falan. Minho her seferinde Jisung'u arardı ve üçümüz beraber olduğumuzda da benden pek hoşlandığını düşünmüyordum." dediğinde herkes gülmüştü, kendimi gerçekten gülmek için zorladım ama başardığımı düşünmüyorum. "En yakın arkadaşlardık, hala öyleyiz. Arkadaşlar birbirini bazen merak eder ya da kıskanır." dedi Minho gülerek, sonra da kolunu omzuma atıp kendine yaslamıştı beni.
Bir an afalladım çünkü böyle bir şey yapacağını düşünmemiştim. Bir haftayı aşkın süredir bana bir kere olsun dokunmamıştı şimdi bir anda bana kısmen sarılması ufak da olsa gerginliğimi dindirmişti. "Emin değilim dostum!" diyerek yüzündeki gülümsemesini bozmamıştı Felix. O son sınıfta gelmişti buraya ve korecesi biraz bozuktu o zamanlar, şimdi burada büyümüş gibi konuşuyordu. Onunla fazla yakın değildik ancak her zaman bize yaptığı iyilikler ile hatırlıyordum onu. Gözleri Minho'nun omzumdan sarkan eliyle kolumu okşamasına kayıp birazcık alayla seslice gülmüştü.
![](https://img.wattpad.com/cover/264971974-288-k153505.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lucky I'm In Love With My Best Friend | Minsung
Fanfiction"En yakın arkadaşım, sevgilim, ailem, her şeyim... Öyle şanslıyım ki, sana deli gibi aşık oldum. Son nefesime kadar, seninle birlikte hayatımın en mutlu günlerini geçireceğimi biliyorum. Seni seviyorum." Anxiety! Suicidal Thoughts! [Tamamlandı]