Nazife annemin ve Ekrem babamın elini öptüm. Diğer yanımda öz annem ve babam vardı. Nazife annem ve Ekrem babam Çağatay'ın annesi babası. Neyse, annemin elini öptüm ve sarıldım. Ağlamamak için kendimi zor tutsam da gözümden dökülen bir damla yaşa dur diyemedim. Babama baktım. Annem: "Babanın elini de öp yavrum " dedi. "Korkuyorum anne. Öpmek için beklediğim el bana tokat atar diye korkuyorum."
Annem de ağladı."Hiçbir baba bu kadar zalim olamaz. Kızı gavur memleketine giderken onu son kez öpmekten kendini alamaz. Benim için kızım ne olur. Sizi böyle görmeye yuregim dayanmıyor."
Annemi üzemezdim. Cesaretimi toplayıp babamın yanına gittim.
"Baba, niye yüzüme bakmiyorsun? Ben kötü bir şey yapmadim ki. Ben Çağataydan başka biriyle mutlu olamam. O iyileştiği zaman söz veriyorum Çağatayi elini öpmek için davet edeceğim. Ama gidip bir daha dönemezsem hiçbirimizin içinde hasret kalmasin, ver elini öpeyim babacım"İlk defa babamı ağlarken görüyordum. Biraz duygulansam da babamın içinde hâlâ bana karşı bir sevgi olduğunu düşünüp mutlu oldum. Uzattı elini. Sevinçten bayram edecektim. Yumuşacık elini öptüm babamın. O kadar özlemişim ki babamı.
Uçak kalkmak üzereydi. Selin çağırdı arkadan beni:"Meleeek, geç kalmak istemiyorsan çabuk ol. "
"Geliyoruuum."En önden ikinci siradaki koltuklara oturmuştuk. Bu arada Selin ile bu yaz tanıştım. Kisa sürede en ıyi arkadaşım olmayı başarmıştı. Ona birşey anlattığın zaman asla dinler gibi yapmaz, gerçek anlamda sonuna kadar dinlerdi.
"Emniyet kemerini bağla arkadaşım, Amerika'ya yalnız gitmek istemiyorum. "
"Tamam Selin" dedim ben de.
"Seni hiç anlamıyorum Melek."
"Nereden çıktı şimdi bu?"
"Sana ne yakışıklılar çıkma teklifi etti, hepsini elinin tersiyle ittin. En sonunda sakat birine aşık oldun. Ve onun için hayalindeki meslekten vazgeçtin. Bu güzelliğini sabahlara kadar ders çalışıp uykusuz kalarak mahvettin. Kim dedi sana mühendis ol diye?"
Niye bu kadar çok konuşup sinirimi bozmuştu ki?
"Bak Selin, belki aynı şeyi defalarca söyledim ama Çağatay'ın kalbi sakat değil. O kadar temiz kalpli ki. Evet bana bir sürü kişi teklif etti, çok da yakışıklılardı. Hatta bazıları manken gibiydi. (Ne diyorum ben ya) Ama hepsi zengin züppenin tekiydi. Ben tam da aşık olunacak kalbi Çağatay'da buldum. Hem Çağatay'da yakışıklı. Ama tek sorun babam."
"Arkadaşım kusura bakma ama, dost acı söyler . Sen tam bir saflık yaptın. Babanın tek derdi çalışıp sana bakabilecek bir eş bulman. Sence o haldeki biriyle evlenmene izin vermesi mantıklı mı?""Sana kaç defa diyeceğim? Çalışıp hem onun ameliyat parasını, hem düğün parasını kazanacağım. "
"Işte sorun burda. Babanın ve galiba benim de endişem onun için hayallerinden vazgeciyorsun, çok para kazanmak için mühendis oluyorsun ve Amerika'ya gidiyorsun. Ve o iyilesince seni bırakıp gitmeyeceği belli değil."
Beni iyice sinirlendirmisti. "Çağatay öyle biri değil!"
"Tamam sen öyle diyorsan. Bu arada şu Çağatayla nasil tanıştınız anlatsana bak tanışalı 4 sene oldu anlatmadin."
"Seninle tanisali 3 ay oldu."
"Her neyse, anlat!"
"Baksana, uçak havalanıyor. Birazdan anlatırım."
"Merakla bekliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SABIR
Romance03.04.2013 "Her şey çok güzel olacak sevgilim. evleneceğiz ve çok mutlu olacağız. Ben gelene kadar bekleyeceksin değil mi?" Evet anlamında başını salladı. Çıkarken Nazife annemin elini öptüm. Çağatay ile konuşmalarımızı duymuş "O seni nasıl bırakab...