12.HÜSRAN

127 17 0
                                    

Cansu'dan
Sevgilim Caner; eskiden ne kadar da seviyordum seni. Bütün yüreğimi katarak. Ama şimdi nefret ediyorum. O beni aldattı ve gitti. Ona verdiğim kalbimi bana geri iade etmedi. Onda kaldı. Bende sadece bir yedeği var. O yüzden, o tek yedeği harcamamak için uzun süre kimseyi sevmemeyi düşündüm. Ve o adam benim karşımda ve ben çok ciddi bir ikilemde kaldım. İstesem Caner'in yüzüne tükürüp gidebilirim ama abime söz verdim. Melek'in sevgilisi Çağatay'ı baştan çıkarıp iki sevgilinin arasını bozmam gerekiyor. Sahi, bu Caner niye kendini Melek'e Çağatay diye tanıttı? Sanırım her sevgiliye farklı bir isim söylüyor. Aha! Aklıma bir fikir geldi. Hem abimin isteğini yerine getireceğim, hem Caner mi ne idüğü belirsiz adamdan intikamımı alacaktım . Ben aklımdan planimi kurdum ve Caner'in boynuna atladım:

"Sevgilim! Nerelerdeydin? Seni her yerde aradım. Ah sonunda buldum. Bir daha ayrılmayalım olur mu?"

"Can-cansu sen nasıl be-ni buldun?"

"Tamamen tesadüf ben burada olduğunu bilmiyordum."

"Sen beni te-terk etmemiş miydin?"

"Geçirdiğin kazadan sonra yaptığın her hatadan dolayı pişman olmuşsundur diye düşünüyorum. Gençlik zamanındı. Hata yapabilirsin. Ama şimdi yeni bir hayata başlayabiliriz."

"Be-benim nişanlım vvar. Artık ona bağlanmalı-yım. De-diğin gibi o za-man gençtim. Ama şimdi ni-şanlım var. "

"Ow, ben senin nişanlını da biliyorum. Aramızda kalsın, kendisiyle konuşmuşluğumuz da var. Ama ben onu Amerika'da yeni sevgilisiyle gördüm. Hatta dün gizli gizli fotoğraflarını çektim."

Deyip abimin isteğiyle Melek ile abimin oldukça arkadaşça ama ne olduğunu bilmeyen biri için yanlış anlaşılabilecek çektiğim fotoğrafları Caner 'e gösterdim.

Caner biraz tedirgin oldu tabii. Ama inanmadı. Onu sevdiğini zannediyor. Ama o kadar kötü birinin kimseyi seveceğine inanmıyorum ben! Caner konuştu:

"Emin ol-mam lazım. Melek'i arayacağım. "

"Hass"
************
Melek'ten

Cansu'yu havaalanına bıraktıktan sonra upuzun yolun ardından eve vardım. Arada bayağı mesafe varmış ya! Çok yoruldum. Hemen yatağıma koştum. Biraz durup yatakla bakıştım. Ter de kokuyordum. Evet: banyo mu, yatak mi? Banyo mu, yatak mı? Uff bayağı düşündükten sonra banyoyu seçtim. Daha ferah bir uyku için. Vay bu söz reklam sloganı gibi oldu. Neyse hemen banyoya gittim. Banyodan çıktığımda telefonumun ışığını yanık buldum. Olamaz! Çağatay 3 kez aramıştı. Canım ya. Hemen aramalıyım. Ne? Lanet olsun! Şarj bitti. Heh şimdi kolaysa şarj aletini bul ve tak!
*************************
Çağatay'dan

Açmadı! 3 kere aramama rağmen açmadı. Hiç mi önemli değildim ben onun için? Hem de elin Amerikani için. Şaşırmamak lazım. Beni kalbinden silen biri telefon rehberinden silmekte zorlanır mı? Yanılmışım. Mutfaktan Cansu ve benim için çay demleyen annem geldi. Elinde tepsiyle. Beni ağlarken buldu.

"Kuzum, niye ağlıyon? "

"Melek'in sevgilisi var-mış anne. Aldattı beni." Dememle annemin elindeki çayların yere devrilmesi bir oldu.

Ahhh ah! Hepsini ben hakettim. Melek beni aldattı. Tıpkı zamanında benim Cansu'yu aldattığım gibi.

Cansu ile lise yıllarında tanışmıştık. Ve liseyi bitirene kadar aşkımız sürmüştü. Ama kanımım en deli aktığı zamanda benim gözüm dışarıya kaymaya başladı. Okulun en guzel kızı, adı gibi Peri olan kız, bütün erkeklerin gözü ondaydı. Ama o sadece bana yüz vermişti. Bu şansı kullanmalı idim. Arkadaşlarım beni acaip kıskanıyordu. Onlara "Benim sevgilim var. Okulun en güzel kızını reddediyorum " diyemedim. Ne onlara, ne Peri'ye.
Onun bana yüz verdiği gibi ben de ona yüz verdim. Ve kızı eve çağırdım. Evin anahtarının yedeğinin Cansu'da olduğunu unutarak. Evde olanlar oldu ışte. Tahmin ettiğiniz gibi, Cansu eve girdi. Ve bizi suç üstü yakaladı. Zaten ben kendimi biliyordum. İnsanlara bağlanamadığımı. O yüzden arkadaşlarımın bana taktığı kod adım olan Caner ismi ile tanıştım Cansuyla. Hem isimlerimiz de uyumlu olmuştu bu sayede. Ama Cansu'nun bizi Peri'yle yakaladığı o an var ya, ışte o an nevrim döndü. Cansu tek kelime etmeden çıktı gitti. Bense üzerime bir pantolon geçirip peşinden gittim. Ama sokak sokak gezdim, Cansu'yu hiçbir yerde bulamadım. Ben perişan ve kendinden utanan bir halde yürürken, o lanet araba bu bacaklara çarptı. O günden itibaren gerçek aşka olan inancımı kaybetmiştim. Beni gerçekten seven Cansu idi, ve ben ona ihanet etmiştim. Ve ondan sonra kimse beni bu sakat halimle kimse sevmez diye düşündüm. Kazanın korkusuyla laf yapan dilim de tutulmuştu. İşte o günden beri zar zor konuşuyorum. Hani kimse beni sevmez diye düşündüğümü söylemiştim ya, ışte o inancım Melek sayesinde yıkıldı. Melek'in sevgisini gerçek sandım. Bunu kendisi de söylüyordu:"ben kalbi engellilerin yanında senin gibi fiziksel engeli olan birini sevmişim çok mu?" Ah o engel neden ortaya çıktı bir bilsen. Ama senin de sevgin yalanmış be! Belki de senin de bir suçun yok. Eden bulur derler. Senden önce masum biri değildim ki ben, masum biriyle hayatımı devam ettireyim. Sen beni masum sanıyordun, ben de seni. Hem kandırdık hem kandırıldık Melek! Ah beni bu düşüncelerden ayıran Cansu oldu.

"O kadının gerçek yüzünü gördün. Hadi artık her şeyi unut, eski günlerimize dönelim."

"Melek'ten baş-ka kimse beni bu halim-le sevemez ki"

"Melek de gerçekten sevmiyormuş ki"

"O zaman başka kimse sevemez."

"Ben severim. Seviyorum da. Yoksa neden beni aldatmış birine geri döneyim ki? Gururumu ayaklar altına alıyorsam, bu sana olan sevgimdendir."

"..."

"Konuşmuyorsun değil mi? Çünkü sen de beni seviyorsun. Ama gururuna yediremiyorsun. Ah ben ne yaptıysam? Aldatılan taraf kim belli değil."

"Ben Melek'i seviyorum."

"O seni sevmiyor ne olacak şimdi?"

Of Allah'ım her şey o kadar karışık ki! Cansu'ya da güvenmek istiyorum. O benim ilk aşık olduğum insan. Peri benim ilk ... Neyse söylemeyeceğim. Melek ise benim ilk sevdiğim insan! Melek'e olan güvenim yıkıldı. Ona olan sevgim 180 derece döndü. Artık nefret ve intikama dönüştü. Her şeyi senden intikam almak için yapacağım Melek SAVAŞ

SABIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin