Çillere Fetiş*

3.7K 369 413
                                    


Midoriya annesini de koluna takıp Bakugou'nun söylediği yalana kanacak kadar saf, kendi arzularını düşünecek kadar uyanık olduğu için yollara düşmüştü. Kendi aruzları da, Bakugou'nun ev halini görebilmek, vb.

Fazla uzun sürmeyen bir yolculuktan sonra dubleks eve geldiklerinde Bakugou'nun yüzüne bulaşan unların sebebi evrendeki en büyük gizemlerden birisiydi, fakat bu Deku'nun gözünde tatlı göründüğü gerçeğini değiştirmiyordu. Annesi ile zaten tanışık oldukları için salona yol alan iki kadın oğullarını geride bırakmış sohbet ederek samimi bir ortam kurmuşlardı. Bakugou Midoriya'yı kolundan tutup mutfağa sürüklemeye başladığında suratından sanki bunu yapmak istemiyormuş gibi yansıtıyordu.

"Kacchan, sana yardım etmemi mi istiyorsun?" Deku her zamanki kibar tavrını bir gram bozmadan sormuştu. Katsuki derin bir nefes alıp cevap verme girişiminde bulunmadan fırında pişen kekin durumunu kontrol etti, gayet güzel pişiyordu fakat çevirmek için beş dakikası daha vardı her tarafının eşit kabarması gerekiyordu.

"Ben aslında yalan söyledim."

Sarı saçlı genç hiç de pişman olmamış bir halde koyu kırmızı, keskin bakan gözlerini onun üzerine dikerek konuşunca Midoriya kaşlarını çatarak, "Hangi konuda?" Dedi. Bakugou sinir olarak onun kafasına bir tane geçirdi. "BEN SÜREKLİ YALAN MI SÖYLÜYORUM SANKİ?!" Diye bağırdı.

"Onu demek istemedim...!" Midoriya bir gözünü acıyan yerin etkisi ile kısık tuttu  ve orayı okşadı. "Annemin sizi çağırdığı konusunda yalan söyledim." Katsuki ağzındaki baklayı çıkarınca Midoriya hemen tazı gibi kulaklarını dikti.

"O zaman baban mı çağırdı?"

"HAYIR GERİZEKALI!" Bakugou onun kafasına bir tane daha geçirdikten sonra sinirle tekrar kaşlarını çattı.

Kafasını okşayarak, "Offf...Bir dakika, o zaman s...sen mi -beni yalandan çağırdın?" Diyen Midoriya inanamaz bir halde çocuğun suratına bakarken Bakugou hafiften kızardı.

Sonra etrafı bir koku sardığında sarı saçlı genç hemen fırına koşturdu. Eğilip kapağını açtığında kekin sol tarafının fazla pişerek neredeyse yanacak duruma gelmesine söylendi. "Görüyor musun hepsi senin yüzünden, beni lafa tuttun bende keki yaktım! Seni sikik, keki sana yapmıştım halbuki, şanssız pezevenk. Kendi elinle kendi kekini yaktın." Diyordu. Keki çevirip ısı derecesini biraz düşürdü.

Midoriya sırıtmamak için zor duruyordu o yüzden Katsuki ile göz göze gelmemeye dikkat ederek bir bardak su doldurdu. Suyu içerken tabak çıkaran sinirli gence baktı.

"Peki neden size gelmemiz konusunda bir yalan söyledin ki Kacchan?"

Sarı saçlı ani gelen soru ile telaşla elindeki tabağın yere doğru süzülüşünü seyretti. Fakat sonra havada yakalayarak onu yerine yerleştirdi. Sanki oynadığı oyunda level atlamış gibi sevinirken baş başa bırakıldığı soruya cevap olarak aklına gelen ilk cümle şuydu, 'Eee şey sana sürekli bağırıyorum ve küfür ediyorum ama seni görünce kalbim birden azmış at gibi hızlanıyor' tabi ki bunu diyemezdi.

"Eee...şeyden çağırdım.....şey....-"

"Katsuki! Kahveyi hala yapamadın mı?!" Annesinin içeriden gelen sesi ile Bakugou "Tamam anne yapıyorum!" Demişti. İlk defa annesinin lafını bölmesinden memnundu, onu zor bir durumdan kurtarmıştı.

Ama Midoriya sorduğu sorunun cevabını almakta ısrarcıydı. O yüzden arkası ona dönük olan gencin kolunu yakalayıp kendisine çevirdi, onu mutfak zemini ile kendi arasına sıkıştırdı. "Neden böyle bir yalan söyledin Kacchan?" Dedi.

Bakugou kafasını kaldırıp çillerle dolu sevimli surata baktı. Kalbi birden hızlanmaya başlamıştı, yutkunarak gözlerini kaçırdı ve bir ihtimal durumdan sıyrılmak için çırpındı.

"Bırak beni! Bırak şerefsiz! Sıkıştırma! Sinirimi bozuyorsun!" Dese de yüzüne bakamayacak kadar çekingendi. "Hadi ama Kacchan, söyle gitsin." Midoriya Bakugou'yu ilk defa böyle götü tutuşmuş halde görüyordu ve önünde böyle güzel bir yaratık varken gözlerini üzerinden alamıyordu. Onu gerdiğinin farkındaydı ama umurunda değildi, hırçın tavırları çok sexy oluyordu. "Yeter bu kadar! Bırak dedim! Söylemeyeceğim!"

Midoriya konuşan çocuğun kollarını tek eliyle tutup diğer eliyle sıkıca belini kavradı. Bacağını da Bakugou'nun bacak arasına sıkıştırıp sarı saçlı gencin boynuna eğildi. Bakugou onu ittirmek için ellerini göğsüne dayadı. Deku,
fısıldayarak, "Neden yalan söyledin?" Diye sordu ve sonra Katsuki'nin kulağı ile çenesinin altında kalan kısmı yaladı.

Bakugou boynunda hissettiği sıcak dil ile derin bir nefes alıp yutkundu. Bu çocuk ne ara böyle olmuştu? Geçen seneki Deku ile alakası yoktu, ya da o onu hiç tanıyamamıştı. Midoriya'nın uyguladığı baskıdan dolayı sonunda bir yalan daha söyledi.

"Benim, benim çillere fetişim var!" Dedi. Söylediği en kötü yalandı...aslında belki de değildi, ama sadece onun çillerine fetişi vardı. Midoriya sırıtarak, "Başka nerelerde çil olur görmek ister misin?" Dedi.

"Hayır." Bakugou onun göğsünde olan ellerini ittirip baskısından kurtuldu, aslında Deku izin vermese kurtulamazdı. Midoriya istediği cevabı alamamanın verdiği hüzün ile köşeye gidip mutfak kapısına yaslandı ve işine devam eden gencin arkasından, giydiği kısa şorttan fazlasıyla belli olan kalçasını ve beyaz ince bacaklarını seyretti.

*********

Midoriyaya Deku diyip farklı bir bakış açısı ile yazarken Katsuki dediğim çocuğa Midoriyanin ağzından Kacchan diyorum böyle tuhaf bir şey yok amk

Midoriyaya Deku diyip farklı bir bakış açısı ile yazarken Katsuki dediğim çocuğa Midoriyanin ağzından Kacchan diyorum böyle tuhaf bir şey yok amk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Oy atın amk

( ͡° ͜ʖ ͡°)( ͡° ͜ʖ ͡°)( ͡° ͜ʖ ͡°)( ͡° ͜ʖ ͡°)( ͡° ͜ʖ ͡°)( ͡° ͜ʖ ͡°)

Sweet and Gruff || DekuBakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin