Sweet and Gruff || DekuBaku

Galiba ha(m)ileyim*

Dubleks bir evin çatısında sarı saçlı çocuğun orta büyüklükte ki odasında tuhaf olan tek şey, tek kişilik bir yatağın üzerinde iki kişinin olmasıydı. Salonda oturan annelerine aldırmadan birbirlerine dokunmaları ikisini de derinden etkiliyordu ve istemsizce gerçekleşen bu olayda, tenlerinin temasına engel olamıyorlardı.
Midoriya şu saatten sonra olmaya da çalışmıyordu zaten. O yüzden altındaki çıplak bedene arsızca saldırdı ve boynuna eğildi. Diliyle Bakugou'nun onunkine nazaran daha küçük olan adem elmasını yalayıp dudakları arasına aldı. "Ahh.....D-deku..." Bakugou boynunda hissettiği dil darbeleri ile elini Midoriya'nın omuzuna koyup onu ittirmeye çalıştı. Dolan gözlerini onu ateş dolu dakikakalara davet eden yeşil gözler ile buluşturdu. "Y-yapma...." Diyerek inledi.

Midoriya ise onu dinlemek istemiyordu. Yıllardır bu anı bekliyor gibi bir şeydi ve şu an acayip....Kalkmış haldeydi. Bir eliyle omuzunda duran elleri tutup Bakugou'nun başının üzerinde birleştirdi. Onun inleyişini kulaklarına dinletmek istiyordu. Üzerine eğilip altında kıvranan gencin alt dudağını kavradı. Yalayıp biraz emdikten sonra Bakugou dudaklarını aralamak zorunda kalmıştı ve boğuk inlemesini Midoriya'nın ağzına bırakmıştı. "Mhmg!" Dilini içeri gönderip onunkisini de oyuna dahil ederken bileklerini tuttuğu kısmı sonradan morarmasın diye birazcık gevşetti. Ayrılan dudakları ile bu sefer Bakugou'nun normalden iki kat daha büyük olan meme ucunu ağzının içine alıp emmeye başladı. "Dur...lütfen!" Bakugou, karşısında duran bedenin ruhsal olarak ona hissettirdikleri ile boğuşurken bir de onun fiziksel olarak hissettirdiklerini kaldıramadığı için gözleri dolmuştu.

Midoriya ona aldırmadan eğilip pantolonunun fermuarını açmaya başladı. Sonra bir anlık kafasını kaldırıp Bakugou'nun kasık bölgesinden başlayarak yukarı doğru diliyle yaladı ve çene hizzasına gelince oraya minik bir öpücük kondurdu.
"Keşke huysuz olacağına biraz daha arsız olsaydın." Göz kırparak konuşunca Bakugou kaşlarını çattı ve sinirlendiği için bacaklarını üzerinde duran Midoriya'nın beline sardı. Kasığını ve kabaran penisini onunkine bastırırken, hala sinirle hareket ettiği için yaptığı şeyden utanamıyordu.

Midoriya onun bu hareketine sırıtıp Bakugou'nun kollarını serbest bıraktı. Ardından kendi pantolonunu da sıyırıp sadece boxerı ile kaldı. Bakugou'nun altında duran iç çamaşırının üzerinden kalkan penisini okşadı. "Ahhh... Siktir..." Bakugou inlediği için kendisine küfür ederken Midoriya tek parça kıyafeti de çıkarıp onun kalçalarını avuçları arasına aldı. Bakugou kalçasındaki elleri hissettiği zaman tırnaklarını Midoriya'nın çıplak sırtına geçirdi.
"Acıtıyorsun seni sikik
inek ahh....Hmgh!"

Midoriya, Bakugou bağırınca orta parmağıyla onun deliğinin etrafını okşamaya başladı. Ardından Bakugou'nun kulağına yaklaşıp "Sesinin bu odadan dışarı çıkmasını istemezsin herhalde?" Dediğinde parmağı artık Bakugou'nun içindeydi.
Bakugou gözünden süzülen bir yaş ile elinin tersini bağırmamak için ağzına kapattı ve kafasını yastığa bastırdı. Midoriya onun bu haline sırıttı. "Güzel."

İkinci parmağını da soktuğunda Bakugou'nun deliği oldukça genişlemiş haldeydi. Parmaklar devreden çıktığı zaman Midoriya da çıplak kalan vücuduyla Bakugou'nun karşısında duruyordu. Bakugou önünde duran fazlasıyla iri penisi görünce kafasını geriye atıp bir sağa bir sola sallarken elinin altındaki yorganı sıktırdı. Kendisi de zor durumdaydı ama o penisi alacak amı yoktu. En azından o öyle düşünüyordu, taa ki Midoriya penisini eliyle ovalayarak onun deliğine dayayana dek. Bakugou içinde hissettiği itilme duygusunun hem acı hem de zevk vermesine çıldırırken Midoriya onun penisini kavrayıp okşamaya ve dudaklarını öpmeye başladı. "mhMğhnn...Haaa" Bakugou'nun tüm iç bölgesi titrerken Midoriya onun içine boşaldı ve Bakugou'nun çektiği penisi de geldiğinde onun üzerine yığıldı. "Huff....Haa....Ahh...." Nefesleri odanın sessizliğinde ikisinin de kulağına ulaşırken Bakugou yaşadığı duyguların bu kadar güzel ve iyi hissettirmesine sebep olan kişiye baktı. Pes etmişliğin getirdiği bitkinlik ile elini yeşil kabarık saçlara yerleştirip Midoriya'nın kafasını okşadı. "Ahh...Bu, lanet olsun ki bu çok iyiydi..." dedi.

Midoriya onun söylediklerine şaşırarak kafasını kaldırıp şok olmuş halde yüzüne baktı. Doğru duymuştu, değil mi?

Bir anda Bakugou'nun içinden çıkıp yerlerini değiştirdi. Bu pozisyon altmış dokuz sayısını andırıyordu. Bakugou Midoriya'nın kucağında onun penisine dönüktü. Midoriya ise Bakugou'nun altında onun deliğine bakıyordu. Midoriya önündeki görüntüye dayanamayıp diliyle Bakugou'nun deliğinin etrafını yaladı. Ardından aşağı yukarı doğru bir kere daha yaladığında Sarı saçlı genç aldığı hazdan kendisini kaybetmek üzereydi. Midoriya'nın dilini bir anda içine sokmasından dolayı kalçası refleks olarak havaya kalkmıştı. Yeşil saçlı iri elleri ile onun kalçalarını yakalayıp dilini deliğinin içinde hareket ettirmeye başladı. Bakugou'nun penisi bir kere daha şiştiğinde Midoriya onu kavrayıp okşama girişiminde bulundu.

Bakugou az önce içine giren fakat şu an tekrar kalkmış haldeki büyük penisle bakışmayı kesip aldığı zevki iade etmek için Midoriya'nın penisini ucundan başlayarak bittiği yere kadar yaladı ve ucunu ağzına aldı. Diliyle ıslatıp ağzının içini kullanarak emmeye başladı. Neredeyse yarısını ağzına aldığı sırada dudaklarıyla aşağı yukarı hareket ederek onun penisini vakumluyordu. Bakugou kendi penisindeki elin sert çekişleri sonucunda zirveye çıkmış gibi hissediyordu. Aldığı zevkten dört köşe olurken gözlerinin yaşarması da cabasıydı. Midoriya hayatının en etkileyici ve unutamayacağı anlarını yaşarken Bakugou'nun ona yaptıkları ile ağzına boşalmıştı.

Bakugou'nun da boşalmasını sağlandığında eline bulaşan menileri yaladı, pozisyonlarını değiştirmeden Bakugou'yu kendisine çevirdi. Meme uçlarını parmakları arasına alıp okşadı ve dudaklarına yapıştı. Az önce yaşattığı heyecan verici dakikalar ve duygular için teşekkür edercesine öpmeye başladı. Sonra dudaklarından ayrılıp burnunu gencin boynuna sürttü. Kokusunu zihnine kazımak istercesine orada burnunu dinlendirdi. Bakugou'nun çıplak bedenine sarılıp, ağladığı için kızaran gözleriyle sadece susan miniğe baktı. Onu yorduğunu biliyordu fakat bıraksa bir tur daha yapabilecek durumdaydı.

Bakugou'yu yanına yatırıp belinden tutarak kendisine yaklaştırdı ve onu göğsüne çekti. Sessizliği bozmak için fakat büyüyü de bozmamak için sakin bir ses ile konuştu. "Pişman mısın, Kacchan?..." Dedi. Bakugou ise gözlerini açmadan kafasını onun göğsüne bastırdı ve suratını oraya sokuşturarak sakladı. Bu soruya bir cevabı yoktu, o yüzden sustu.

"Anlıyorum..." Sessizliği 'evet' olarak algılayan Midoriya üzüldüğü belli olan bir ses tonuyla konuşmuştu.

"Hah....Ben hiç bir şeyden pişman olmam, sikik inek...." Bakugou onun üzüldüğünü anlayınca böyle bir cevap verdi ve Midoriya'nın üzerlerine örttüğü battaniyeye sarılarak kendisini güvence altına aldı. Mazallah bir daha dokunmaya çalışırdı falan.

Sonra aklına lönk diye gelen düşünceyle donup kaldı.

Prezervatif kullanmamışlardı. Dekusu onun içine boşalmıştı. Ve hamile kalma olasılığı....Bilemiyordu. Yaptıkları şeyin ciddiyetini fark ettiği an tekrar örtünün içinden Midoriya'ya döndü.

"Deku....Galiba hamileyim!"

Midoriya yorganın altından kavradığı kalçaları sıktırarak eliyle Bakugou'nun kasık bölgesini okşuyordu. Sonra heyecanla, "Baba oluyorum!" Dediğinde Bakugou sakin kalamıyordu.

Salondaki anneleri duymasın diye sessizce Midoriya'ya kızan Bakugou, elini kalçasında gezinen elin üzerine koydu ve onu durdurdu.

"Beni deli etme! Galiba hamileyim diyorum dediğin şeye bak! Yediğimiz bok az mı sanıyorsun?! Sikiştik ulan!"

"E tamam işte. Başka nasıl baba olabilirim zaten?" Midoriya hala çıldırtıcı derecede sakin olduğu için Bakugou onu anlayamıyordu.
Yedikleri bokun anlaşılıp anlaşılmayacağı ise elli birinci bölge müdürlüğünün sakladığı nadir bilgilerdendi.

******

Medya telif yemez ins

Düşüttüriyim mi çocuğu

Angst sonla bitireyim mi he

Şaka amk öyle bir şey yapar mıyım

Düşerse bir daha sikisirler

Ehe

( ͡° ͜ʖ ͡°)( ͡° ͜ʖ ͡°)( ͡° ͜ʖ ͡°)( ͡° ͜ʖ ͡°)( ͡° ͜ʖ ͡°)( ͡° ͜ʖ ͡°)