Mememi bırak*

4.1K 331 397
                                    


Sikişin hüküm sürdüğü zihnine hakim olamayan Midoriya, Bakugou'nun odasına geçtiklerinde de hakimiyeti eline alamamıştı. Zaten resmen odasına geçmişlerdi. Odasına. Bakugou gayet sakin bir şekilde adeta kuzu kuzu olmuş vaziyette ortamın gerginliğini yükseltmemeye çalışıyordu.

"Yesene kekini." Midoriya aldığı emir kipli cümleden sonra itiraz etmeden keki yemeye başladı. "Mmmh çok güzel olmuş Kacchan!" Beğendiği şeyi överken Bakugou kafasını yana çevirip pembiş yanakları ile somurttu.

"Hıh, Biliyorum." Dedi.

Midoriya keki ağzına tıkıştırmaya devam ederken gözlerini odada gezdirerek çayından bir yudum aldı.
Tüm mangalarını alfabetik olarak sıralamış ve son okuduğu mangalarını ve okul eşyalarını da yere saçmıştı. Tüm video oyunları ve kasetleri, değerli olduğunu düşündüğü şeyleri de ayrı bir dolaba saklamıştı. Odası normal bir gencin odası gibiydi fakat posterler ile dolu olan duvar biraz daha nostalji- teknoloji karışımıydı. Yani eski posterler ve şu anki yeni çıkan tekno posterler mevcuttu.

Ayrıca odası onun gibi çok tatlı ve ferah kokuyordu. Bakugou tüm gün üzerinde duran siyah atleti dolabına yaklaşıp çıkardı. Gördüğü şey ile Midoriya'nın yediği kek boğazında kalırken öksürmeye başlamıştı. Hiç böyle bir şey beklemiyordu ki Bakugou telaşla çıplak üstüne bakmadan tekrar onun yanına koştu. Sırtına vurup çayı ağzına uzatırken gözlerinden endişe parıltıları dökülüyordu.

"Hey inek! Helal helal puşt herif yavaş yesene amına koyayım." Derken Midoriya Bakugou'nun her zaman tişörtün üstünden gördüğü göğüsleri ile bakışıyordu. Tekli koltukta oturuyordu fakat Bakugou yanında dikildiği için kafası tam onun göğsüne denk geliyordu. Gözleri orada durmayıp belini ve yeni yeni oluşan karın kaslarını da incelemeye başlamıştı. Aniden kendisine engel olamayıp Bakugou'nun göğsüne bir elini koydu, sonra da sıktırdı. Şu an ki durumunu kontrol edemiyordu.

Bakugou çıplak tenine değen iri ele bakıp bağırmaya başladı ve Midoriya'nın kafasına ve omzuna ard arda vurmaya başladı. "LAAAN! LAN NAPIYORSUN SEN!? GÖTÜNE KAZIKLA DALDIĞIM!" Midoriya sanki bir daha eline geçmeyecek bir fırsatı değerlendirir gibi Katsuki'nin memesini sıktırdı. Erkeklerin göğüslerine göre baya büyüktü aslında.

"Kacchan, özür dilerim ama çok yumuşak!"

"NE DİYORSUN LAN SEN SİKİK BIRAK MEMEMİ!" Midoriya'nın parmağının ucu kafasına geçen darbe ile yanlışlıkla hafif kaydı ve sarı saçlının meme ucuna deydi. Deku durumun güzelliği ve hissettiği telaş duygusu ile afallayarak tam çekileceği sırada, ne oldu? Kapı açıldı.

Katsuki'nin ve Midoriya'nın annesi gördükleri manzara karşısında şoka uğrarlarken Midoriya ve Bakugou ikinci kez uygunsuz bir biçimde basılmış olduklarının farkındaydılar. Ama bu seferki iki kat rezildi.

"Oğlum....napıyorsunuz siz?" İnko'nun sesi sessiz odada herkese duyuldu ve Midoroya çakallığına ve durumu kurtarma zekasına güvenerek ağzını konuşmaya açtı. "A-anne Kacchan'nın memesi ağrıyınca bir kontrol edeyim dedim!"

Bakugou alev çıkaran gözlerini ölümcül bakışları eşliğinde onun yüzüne çevirip susması için kaş göz yaptı. Sonra annesine dönüp, "Şey anne ben üstümü değiştiriyordum. Üzerime çay döküldü de."

"Artık o senin helallin oğul."

"Anne ne diyorsun?"

"Ha şey ya yok bir şey diziden aklımda kalmış. Siz bağırınca bir şey oldu sandık. Gidiyoruz." Dedi ve kapıyı kapatıp gittiler.

Bakugou Midoriya'yı yatağa ittirip üzerine çıktı ve hırpalamaya başladı.
"Seni pislik hepsi yine senin yüzünden oldu hocaya yakalandık disipline gittik! Anneme yakalandık ben kıvırdım ama bu sefer sen BİTTİN!!" Saçlarını çekiştirip Midoriya'nın karnına yumruklar vurmuştu.

Midoriya biraz vurup hıncını almasına izin verdi ve ellemedi fakat Bakugou altında hissettiği şey ile durup oraya bakınca aniden yerlerini değiştirdi.
Şimdi Midoriya'nın altında Bakugou duruyordu ve üstü yoktu. Bakugou az önce vurduğu darbeler yüzünden nefes nefese kalmıştı ve her aldığı nefeste göğsü aşağı yukarı inip kalkıyordu.

Midoriya daha fazla gözündeki bu görüntüye dayanamayıp eğilerek onun dudaklarına yapıştı. Alt dudağını parçalamak istercesine öpmeye başladı. Bakugou ağızından kaçan inleme ile dudaklarını aralamak zorunda kaldı ve Midoriya'nın dilini içine kabul etti. Bakugou artık karşı çıkmıyordu. Hatta onu ensesinden tutup kendisine bastırarak öpüşüne karşılık vermeye başlamıştı. Sesli bir şekilde ayrıldıklarında Midoriya dudaklarini boynuna indirip bakmakla yetindiği beyaz teni adeta yemeye başlamıştı.

"Aahmh!" Bakugou inleyerek kafasını geriye attı ve Midoriya'nın işini iyi yapması için boynunda yer açtı. Yeşil saçlı ısırıp öpücük kondurduğu yerlere kendisine ait izler bırakıyordu. Bakugou kalkan penisini fark etmesi ile içinden bir siktir çekti. Gerçeklerle yüzleşmek istemese de ondan hoşlanıyor hatta dokunuşlarından erekte oluyordu. Aynı şekilde Midoriya'nın da öyle olduğunu anladı.

Bakugou onu okşayan bedene yaşlı gözler ile baktı. Bu kadar iyi olmamalıydı. Bu kadar....güzel olmaması gerekiyordu. Aniden utanmaya başladığı için bir kolunu anlına yaslayıp gözlerini kapattı ve diğer eli ile destek almak için Midoriya'nın omuzunu tuttu.

******

Tam sıfır sıfırda atacaktım zeynoo

ama yarım kalsın istemedim ehü

( ͡° ͜ʖ ͡°)( ͡° ͜ʖ ͡°)( ͡° ͜ʖ ͡°)( ͡° ͜ʖ ͡°)( ͡° ͜ʖ ͡°)

Sweet and Gruff || DekuBakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin