Yaw şu üstteki hyunjinin tipe bakımn. Nasıl özledim aşkımı :(
Nesue hadi gene iyisiniz yb atıyorum.Gelen kişi hyunjindi gözleri dolu doluydu. Felixle bana baktığı anda boncuk boncuk yaşlar akmaya başladı. Sonra minhoya baktı. İğrendiğini belli eden her zamanki surat ifadesini yaptı. Sonra minhoya en ufak bir temasta bile bulunmadan içeri girdi.
Bizim yanımıza koştu ve felixe sarılıp ağlamaya başladı. İkimizde çok şaşkındık. Felix hyunjinin sırtını pat patlıyor ne olduğunu soruyordu ama hyunjin sadece ağlıyordu. Yüzü kızarmıştı.Felix hyunjini koltuğa oturttu. Onların yanına oturmaya gidecekken omzuma atılan kol ile durdum. Başımı kaldırıp kolun sahibine baktım. Minho kolunu omzuma atmış hyunjin ve felixi izliyordu. Ses çıkarmadım şu anda odak noktamız hyunjindi.
Bir kaç dakika sonra hyunjin sakinleşince felixin sorduğu sorulara cevap vermeye başladı. Felix hyunjini kendisine çekip sarıldı. Ve sırtını pat patladı "Noldu hyunjin anlat hadi"
Hyunjini burnunu çekti ve konuştu " jisung ile karşılaştıktan sonra eve kısa yoldan gitmek için jeonginlerin evlerinin olduğu sokaktan geçmem gerekiyor biliyorsun." çok fazla ağladığı için hıçkırıyordu. Felix ona sarılmaya devam ediyordu.
Devam etti.
" Ordan geçerken hıçkırık jeonginle bir çocuğun öpüştüğünğ gördüm. "
Bunları söyledikten sonra daha çok ağlamaya başladı. Felixle göz göze geldik. Sonra ikimizde yere baktık. Bunun anlamını biliyorduk. Hyunjin ne kader teselli edersek edelim ağloycak üzülmeye devam edicekti. Yapacak bişeyimiz yoktu.Bir saat sonra hyunjin felixe sarılmış bir şekilde uyuyakakmıştı. Minhonun da yardımıyla onu yukarı taşımıştık. Moralim bozulmuştu hyunjini öyle görmek üzmüştü beni. Brşaz empati yaptım sevdiği çocuğu başkasıyla öpüşürken görmüştü. Göz ucuyla. Mşnhoya baktım acaba ben minhoyla başkasının öpüştüğünü görsem ne tepki verirdim. Büyük ihtimalle bende çok üzülürdüm. Başımı yere eğdim. Yerle bakışmaya başladık.
Bir anda felix ayağa kalktı. "hadi kalkın burda çürümeye niyetli değilim acıktım ben. Hyunjinin sevdiği yemeklerden yapalım yemek yemek onu mutlu ediyor. Kalkın sizi yürüyen yıkıklar."
Tebessüm ettim felixin en çok bu yanını seviyordum kasvetli bir ortam olduğunda hep pozitif olmaya çalışıyor, bizle dalga geçiyordu.
Ayağa kalktım. Felixi takip ettim minho da arkamdan geliyordu. Mutfağa giriştik. Felixle gayet iyi iş çıkarıyorduk. Ama minho...
Önce mixer i az kalsın saçına sokuyordu. Sonra 6 yumurtayı teker teker yere düşürüp kırdı en sonunda da un çuvalını devrince felix tarafından kovuldu.
Çok. Komikti bide felix ona kızınca suçunu bilen küçük bir çocuk gibi başını eğmişti.
Felix onu azarlarken göz ucuyla bana baktığını ve gülümsediğini gördüm. Sanki gülmem hoşuna gitmiş gibiydi.
İyice şizofren olmaya başladım o lee minho benden hoşlanmaz ben güldüm diye mutlu olmaz. Biri beni hayal dünyamdan çıakrasın.Sonuç olarak minho oturma odasına yollanmıştı ve bizde bir dünya tstlı ve yemek yapmıştık. Felixe baktım, gülümseyerek yemeklere bakıyordu. Bana döndü, gülümsedi.
"git hyunjini çağır ben dersem aç değilim diyecek. İkna konusunda iyisin hadi koş." dedi felix yemekleri masaya yerleştirirken.
Şaşırmıştım ve anında tedirgin olmuştum. Bunu anlayınca felix bana döndü ve başımı pat patladı. "gerilme hyunjin o elbet sana kıyamıycak." yine o parlak gülümsemelerinden birini sundu.
Gülümsedim, başımı salladım ve üst kata çıktım.
Hyunjin felixin odssındaydı yatakta yatıyordu. Hyunjinin yanına gittim. Yorganı yüzünden çektim. Uyuyordu. Sevimliydi. Ağladığı için burnu kızarmıştı ve yastık biraz ıslaktı.
Yatağa oturdum. Hyunjini hafifçe dürttüm. Gözlerini açmadan konuşmaya başladı. "Canım yemek yemek istemiyor sunggie. Biliyorum felix gönderdi seni ama aç değilim."
Şaşırmıştım. Gerçekten uyuyor gibi duruyordu nefesi bile düzenliydi."Ama hyunjin b-YA HEMEN KALK O YATAKTAN BENDE SENİ GÜÇLÜ BİRİ SANARDIM. İLK ÜZÜNTÜ DE ÇÖKTÜN."
Duyduğum ses ile arkama baktım. Sesin sahibi minhoydu öfkeli gibiydi. Göz ucuyla bana bakınca göz temasını kestim.
(551 kelime olmuş gene iyisiniz)
Bakışları beni her zaman korkutuyordu. Felix ve benim aksine hyunjin minhoyla iyi anlaşıyordu.
Yatağa ilerledi. Hyunjinin diğer tarafına oturdu.
Hyunjin gözlerini açtı. Diklendi. Gözlrir de kızarmıştı. Onu sevimli bulmuştum. Gülümseyerek hyunjin bakıyordum sonra minhonun bana kötü kötü baktığını gördüm. Ve hyunjine bakmayı kestim. Niye öyle bakmıştı ki.İlk önce hyunjine bağıracak sanıyordum ama öyle yapmadı. Bir anda hyunjine sarıldı. Hyunjin de şaşırmış duruyordu. Hyunjin minhodan hoşlandığımı biliyordu.
O yüzden bana ara sıra minhodan bahsederdi. Duygularını göstermeyi sevmeyen biri olduğunu ve çok az insana kendini açtığını söylemişti. Ve mimhonun aile içi sorunları olduğunu. Aynı benim gibi...Minho hyunjine sıkı sıkı sarıldı sonra geri çekildi hyunjinin başını pat patladı. Açık söyliyim çok azıcık bakın cidden azıcıcık kıskandım. Evet azcık. Azcık...
"Bak biliyorum üzülüyorsun ama kendini bırakamazsın tamam anladık aşk acısı çekiyorsun ama..." Derin bir nefes aldı sanki hyunjinin ne hissettiğini biliyor gibiydi. Sanki daha önce bu duyguları yaşamış. Sevdiği kişiyi başkasıyla görmüş gibiydi.
"aması yok işte ağlamana izin vermiyorum ağlama."
hyunjin güldü. "bu ağlama üzülüyorum mu demekti?"
Minho hemen geri çekildi ve ayağa kalktı. Kaşlarını çattı. "hayır değildi. İyi kal öyle. Çürü burda."
738 kelime hade gene iyisiniz. Böyle arada gircem kaç kelime olduğunu sölyiycem bikaz why not?
Hyunjin gülümsedi. Minho ve bana baktı. "Minho sana bir iyilik yapıcam sırf buraya geldin diye".
Şaşırmıştım. Hyunjine baktım.Hyunjin ayağa kalktı. Elimden tuttu ve beni de ayağa kaldırdı. Minhoya doğru itttirdi. "Minho senden hoşlanıyor jisung 1 yıldan fazladır
Minho jşsunga senden hoşlanıyor 3. Ayı. Hadi öpüşün"Gözlerim kocaman açıldı. Cidden bunu söylemiş miydi. Bir dk NE MİNHO BENDEN Mİ HOŞLANIYOR 1 YIL MI DEDİ O.
Minhoya baktım. Oda şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Yutkundum. Çünkü bakışları gözlerimden başka bir yere kaymıştı. Dudaklarımı yaladım.
Ehe burds bitircem bikaz why not 841 kelime olmuş neyinize yetmiyor alın
Bi 6 ay yokum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Minsung stray Kids
FanfikceOkulumda dışlanmış bir ezik olabilirim ama ben ülkemizin en zengin iş adamının oğluyum. İşte bu yüzden onu sevme cesaretini kendimde buluyorum.