Demiştim gece yazıcam diye. Hometown smile dinleyip yazıyorum. Bu bölümde biraz daha jisungu anlatmayı düşünüyorum. Neyse hade bölüme geçelim.
Jisung gözlerini sertçe kapanan kapı sesi ile açtı. Babası eve gelmişti. Ve ayak sesleri jisungun odasına doğru geliyordu.
Jisung hemen doğrulup kapının kilidine koştu. Ne yazık ki yetişemedi. Kapı bir tekme ile açıldı. Anahtar yerinden firladı.Fırlarkende jisungun koluna çarptı. Jisung acıyla inledi.
Babası jisungu saçlarından tutup yere fırlattı. Sonra kemerini çıkarttı. Jisung yardım çığlıkları atıyor. Ağlıyordu. Ama ne kapıda babasının işini bitirmesini bekleyen güvenliklerin ne de babasının umrumda oldu.
Babası jisungu tekmeledi, yumrukladı.
Ve sıra en acı verici yere geldi.
Jisung bunu anlayınca doğrulmaya babasına karşı koymaya çalıştı. Babası gidip kapıyı kapattı.Jisungu kucakladı, ve yatağa bıraktı. Jisung ağlıyor babasına yalvarıyordu.
Ama babası o konuştukça sinirleniyor susması için onu yumrukluyordu.Şimdi yazıcaklarıma hazırlıklı olun yazarken ben bile çok üzüldüm özür dilerim sizden ve jisung tan.
Jisung her ne kadar karşı koymaya çalışsada babası üstündekileri paramparça etti. Kıyafetlerini yırtarken bir yandan da jisunga bağırıyordu. 'Seni orospu, koskoca han şirketinin sahibinin oğlu nası gay olur. Sana ancak bunu yapmak lazım. İt oğlu it. GEBER'
Babası son olarak bu sözleri söyledikten sonra jisungun üstünde hiçbişey kalmamıştı .Babası geri çekildi ve kendisi de üstündekileri çıkarmaya başladı.
Jisung ağlıyor, babasına yalvarıyordu. Kapıya doğru kaçmaya çalıştığında babası belinden yakaladı ve onu yere savurdu. Bi kaç tekme daha attıktan sonra jisungu alıp tekrar yatağa bıraktı.Jisung yarı baygın yarı uyanıktı. Babasının kendisine doğru geldiğini görünce gözlerini kapattı ve ölmeyi diledi.
Jisungun çığlıklarını duyan korumalardan biri gözlerini kapattı. İşe başlayalı bir hafta olmuştu ve hala alışamamıştı her gece jisungun çığlıklarını duymaya.
Geceleri hanların, gündüzleri ise lee'lerin evinde çalışıyordu. İki yerde gece ve gündüz kadar farklıydı ama ikisininde ortak yanı iki yerdede huzur ve sevgi yoktu. Ama lee'lerin evinde yardım çığlıkları atan 17 yaşında bir çocuk yoktu. Sadece ukala ama babasına karşı koyamayan lee minnho vardı. Babası da minhoya sevgi göstermiyor en ufak bir hatasında bağırıp çağırıyor ve eşyaları kırıyordu.
En azından minhonun babası onu dövmüyor, ona tecavüz etmiyordu. Ama jisungun babası hafta sonları hariç her gece eve geldiğinde önce jisungu öldüresiye dövüyor sonrada ona tecavüz ediyordu.
Bu gerçekten korkunçtu.
Adam bunları düşünürken kapı birden açıldı. Patronu'kaldırın onu ve dolaba kilitleyin. Bu sefer kaçmasına izin vermeyin' dedi ve merdivenlere yöneldi .
Güvenliklerin kıdemlisi ona seslendi ve jisungu dolaba kilitlemesini istedi. Adam içeri girdiğinde yatakta kendini yorgana sarmaya çalışan jisungu gördü. Kapıyı kapattı ve jisunga dolaptan giyecek birşeyler getirdi. Jisung üstünü giyerken arkasını döndü.
Jisung giyindiğüni söylediğinde ona döndü ve telefonunun nerde olduğunu sordu. Jisung yerdeki telefonu gösterdi. Adam eğilip telefonu aldı ve felixe mesaj çekti.
Dünde felixe mesaj çeken oydu. Jisungun babası tarafından dövüldüğünü söylemişti. Ama jisungun ağzından.
Jisung dolaba doğru hareket ettiğinde adama onu durdurdu. Ona dolabın anahtarını verdi ve "felixe gece 3 gibi odana gelmesini ve seni alıp götürmesini söyledim. Telefonunu yanına al. Saat 5 30 da evde ol. Felixe her şeyi anlat" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Minsung stray Kids
FanfictionOkulumda dışlanmış bir ezik olabilirim ama ben ülkemizin en zengin iş adamının oğluyum. İşte bu yüzden onu sevme cesaretini kendimde buluyorum.